Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.724.372

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Âhirette Istirahatin En Güzeli âbidler Içindir

Muhammed bin Yûsuf İsfehânî hazretleri Tebe-i tâbiînin âlim ve velîlerindendir. 774 (H. 157)’de İran’da İsfehan’da doğdu. İlim tahsili için uzun zaman Mekke’de bulundu. Basra’da ikâmet etti. Süfyân-ı Sevrî ve Tâbiinin büyük âlimlerinden hadîs rivâyet etti. 804 (H.188)’de Basra’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Size İtaat Ettik Ve Uyduk

Penç kalesi, Süleymân Şah zamânında mücâhid gâziler tarafından alınmak istendi. Kaleyi top ve tüfekle günlerce muhâsara altında tuttular. Bu sırada yirmiden fazla gâzi, orduya azık getirmek için, Penç Kalesinin ilerisindeki Lince vilâyeti taraflarına giderlerken, yolda bol miktârda ganimet ele geçirdiler. Gaziler bu ganimetin verdiği sevinç içinde yollarına devam ederlerken, karşılarına yedi yüz kadar düşman askeri çıktı. Gâzilerin sayısı az olduğu için onlara teslim oldular. Düşman askerleri bunları alıp, Lince'ye yedi gün mesâfe uzaklıkta ve deniz kenarında bulunan Papa Suntüres Kalesine hapsettiler. Bu kalenin tâmire ihtiyâcı vardı. Bu yüzden esir müslümanları tâmir için gündüz çalıştırırlar, gece hapsederlerdi. Bu esirlerin içinde, Ahmed Zâza isminde bir zât vardı. Bu zât şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Hamdolsun İslam Askeri Muzaffer Olmuştur

Vehbi Tülek

Hükümdarlar VilÂyet Zabteder, Bahşetmez!

Vehbi Tülek

Tayinim Derhal Yapildi

Vehbi Tülek

Seyyid Yahyâ Efendi şöyle anlatmıştır: "Sultan Bâyezid Hân Câmi-i şerifi avlusunda, oyma ustalarından Kefelizâde İbrâhim Halebi adında bir zâtın dükkanında, ilim-irfân sâhibi, kıymetli zâtlar toplanıp sohbet ederlerdi. Arasıra Mehmed Emin Efendi de öğle namazından sonra o dükkanı teşrif eder, dostları ile çok kıymetli sohbeti olurdu. Bir gün yine böyle hoş bir sohbet sırasında medhedilen iyi vasıflı bir kâdı (hâkim) o dükkana geldi. Kâdıasker, bu kâdıya, bir meseleden dolayı dargın olduğu için, bir makâma tâyin edilmesi gerektiği hâlde ona; "Ben kâdıasker olduğum müddetçe, sana kadılık vazifesi vermem!" diyerek yemin ettiğini ağlayarak anlattı. Dükkanda bulunanlar bu hâdiseye çok üzüldü.

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

Nesilleri HelÂk Olurdu

Vehbi Tülek

Şah İsmail’in Hayreti

Vehbi Tülek

Sultanim Özür Dileriz

Vehbi Tülek

7 Yaşinda Harbe Katildim

Vehbi Tülek

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Vehbi Tülek

Bana Bir Tüfek Verin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İslâmiyette Güçlük Ve Zorluk Yoktur

Elhâc Ahmed Hilmi Efendi, Osmanlı Devletinin son devresinde yetişen âlim ve evliyâdandır. Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Hocasından Hâlidiyye kolundan icâzet aldı. Sonra İzmit'te Fevziye, Taşıçılarbaşı ve Yeni Cumâ câmilerinde imâm ve hatiplik yaptı. 1916 (H.1335) senesi İzmit'te vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

o, Cehennem Ehlindendir!..

Vehbi Tülek

Mus'ab bin Umeyr "radıyallahü anh", Uhud Savaşında muhâcirlerin sancağını taşıyordu. O gün İbni Kamie onu Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" zannetti ve bir kılıç darbesiyle sağ kolunu kesip düşürdü. Mus'ab bin Umeyr sancağı sol eliyle tutup, meâl-i şerifi (Muhammed "aleyhisselâm" ancak bir peygamberdir...) olan [Âl-i İmrân sûresinin 144'üncü] âyet-i kerimesini okudu...

Nefsine, Onu Bildiğin Gibi Muâmele Et

Vehbi Tülek

Abdülgaffâr Kazvînî

Vehbi Tülek

Abdülgaffâr Kazvini hazretleri, Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İran'da Kazvin şehrinde doğdu. Kıymetli eserleri vardır. 665 (m. 1266) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce bir Cuma vaazında buyurdu ki:

Mol­la Câmînin Ehl­-i Beyt Sev­gi­si

Vehbi Tülek

Seyyid Ahmed Bedevî

Vehbi Tülek

Muhammed Rûcî

Vehbi Tülek

Kuvvet, Kudret Ve Irâde

Vehbi Tülek

Şeytan Beyne, Öfke Ise Göze Girer

Vehbi Tülek

İşte Bunlar Hakikat Ehlidir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Hâce Ali Şirgâhi, Şâh Şücâ Kirmâni'nin türbesinin yanında fakirleri davet eder, yemek verirdi. Böyle bir gün; "Yâ Rabbi! Bir misâfir gönder!" dedi. Âniden bir köpek geldi. Hâce Ali köpeği kovaladı. Köpek kaçtı. Sonra Şâh'ın kabrinden bir ses geldi:
"Misâfir istiyordun. Gönderdik, kovdun." dedi. Derhal kalktı, dışarı koştu. Köpeği aradı bulamadı. Şehrin dışına gitti. Köpeği orada bir ağacın altında yatıyor halde buldu. Yemeği onun önüne koydu. Köpek yemeğe dönüp bakmadı. Hâce Ali utandı ve istigfâra başladı. Tövbe etti. Köpek dile gelip;
"Ey Hâce Ali, şimdi iyi ettin. Misâfir çağırıp kovmak ne demektir. Dikkatli ol! Eğer Şâh Şücâ orada olmasaydı, göreceğini görmüştün, bütün haller senden alınırdı." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Bana Delil Getir

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Abdullah El-acemî

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek