Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.489.441
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Ramazan'ın 27. gecesi Kadir Alayı düzenlenirdi. Kadir Alayı, 19. ve 20. yüzyıllarda, Sultan II. Mahmud Hân'ın yaptırdığı Tophâne'deki Nusretiye Câmii ile Yıldız'daki Hamidiyye Câmii meydanında yapılırdı. Gece, çevresi renkli fenerler ve fânuslarla donatılan câmi meydanı, bir ışık dünyası hâline gelirdi. Hava kararmadan önce, Harem'de bulunan kadınlar ve sultanlar iki atın çektiği arabalara binerler, meydanda kendilerine ayrılan yerlerde dururlardı. Arabalardan inmezlerdi. Arabaların perdeleri inik dururdu.
Valideciğim,Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk annesi! Nasihat-amiz mektubunu, Divrin Ovası gibi güzel, yeşillik bir ovacığın ortasından geçen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldım. Tabiatın yeşillikleri içinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti. Okudum, okudukça büyük dersler aldım. Tekrar okudum. Şöyle güzel ve mukaddes bir vazifenin içinde bulunduğumdan sevindim. Gözlerimi açtım, uzaklara doğru baktım. Yeşil yeşil ekinlerin rüzgara mukavemet edemeyerek eğilmesi, bana, annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldi. Hepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni, annemden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardı.
Şeyh Muhammed Erzincânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Erzincan kasabalarından Kaleriç'te doğdu. Erzincan'da zamânın önde gelen âlimlerinden okuyup, ilimde yüksek bir dereceye ulaştı ve meşhûr bir müderris oldu. Sonra Seyyid Yahyâ Şirvânî hazretlerinin sohbetlerine devam ederek kemale geldi. Seyyid Yahyâ hazretleri, kendisine icâzet verip memleketi olan Erzincan'a ilim ve edep öğretmesi için gönderdi. Erzincan'a gelince, Kaleriç kasabasında yerleşip, bir mescid ve dergâh inşâ etti. O bölgenin insanlarını terbiye etmeye, kalplerine Allahü teâlânın aşkını yerleştirmeye çalıştı. Ekseriyetle Kaleriç'te kaldı. Cumâ günleri Erzincan'a gelir, Câmi-i Kebîrde insanlara vaaz ve nasîhatte bulunur, hikmetli sözler söylerdi. 1464 (H.869) târihinde Erzincan'da zelzelede şehîd oldu.
Bedreddin Bûrini hazretleri tefsir, fıkıh ve hadis âlimidir. 963 (m. 1556)'da Filistin'de Nablûs'ta doğdu. 1024 (m. 1615)'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Muhibbüddin Ukberi hazretleri fıkıh, tefsir ve lügat âlimidir. 538 (m. 1143) senesinde Bağdad'da doğup, 616 (m. 1219) târihinde, yine burada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi.