Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.744

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Osmanli Devleti Ve Endülüs

711 tarihinde Kuzey Afrika'yı baştan başa kat eden Müslüman mücahidler, İspanya'ya girdikten sonra orayı terk edinceye kadar İberik yarımadasını medeni eserlerle süslemiş, çok sayıda kültürel ve sosyal müesseseler meydana getirmişlerdi. Müsümanlar, İspanya topraklarına ayak basar basmaz, ırk, din, dil, mezheb ve soy farkı gözetmediler. Got, Vandal, Romalı, Hristiyan ve Yahudi demeyip herkese Müslümanlar gibi haklar tanıdılar. Endülüs ( III. Abdurrahman, II. Hakem gibi) büyük hükümdarlar gördü. Parlak devirler yaşadı. Orada (Kurtula Camii gibi) âbideler, (Medinetü'z-zehra gibi) saraylar yapıldı. Doğuda Bağdad, batıda Kurtula, dünya yüzünde İslâm medeniyetinin gözler kamaş tıran merkezleri haline geldi. Kurtuba'da kadınlardan alimler, sairler ve muallimler yetişti.

Vehbi Tülek

Hediye Baston

Vehbi Tülek

Macar Subayinin Kizi

Vehbi Tülek

Bir Avuç Bulgur

Vehbi Tülek

Osmanlı Sultânı Dördüncü Murâd Han, Bağdât seferine giderken Misâli Baba'nın bulunduğu köyün yakınında bir yerde ordusunu istirâhate çekmişti. Bu sırada çevreyi dolaşan Sultan, onun köyüne uğradı. Köyün alt tarafında küçük bir kulübe gördü. Yaklaşıp kapısını çaldı. Kulübenin kapısı açılıp, Sultanı, nûr yüzlü bir zât karşılayıp, tebessüm ederek içeri aldı. Onun velilerden olduğunu fark eden Sultan, hürmetle huzûrunda oturup, bir müddet sohbetini dinledi ve duâsını aldı. Ayrılıp giderken Sultana birkaç avuç bulgur ve bir torba da saman verdi. Sultan bunları alıp ordusuna döndü.O gün yemek zamânı kendisine Misâli Baba tarafından hediye edilen birkaç avuç bulgurun pilav yapılmasını istedi.

Preveze Deniz Zaferi

Vehbi Tülek

Pîrî Reis

Vehbi Tülek

26 - Şehitler Hakki İçin

Vehbi Tülek

15 - Akdeniz'de Türk Korsanlari

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Bahri Dede

Vehbi Tülek

Ahmet Vefik Paşanin Bastonu

Vehbi Tülek

Yavuz’un Vefati

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebû Eyyûb El-ensârî(radıyallahü Anh)

Ebû Eyyûb el-Ensâri hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Peygamber efendimizin mihmândârı, yâni Mekke-i mükerremeden Medine-i münevvereye hicret ettiği zaman, Resûlullahı'ı evinde misâfir eden sahâbidir. İsmi, Hâlid bin Zeyd olup, künyesi Ebû Eyyûb'dur. Türkiye'de "Eyyûb Sultân" olarak tanınır.
Ebû Eyyûb-i Ensâri hazretlerinin, Peygamberimiz için, her gün bir sofra hazırlamak âdetiydi. Bu izzet ve ikrâmıyla derecesi çok yükseldi...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mehmed Nûri Efendi

Vehbi Tülek

Seyyid Mehmed Nûri Efendi, İstanbul velilerindendir. Babası, Ebû Eyyûb-el-Ensâri Câmi-i şerifi kürsi şeyhi Seyyid Osman Efendi'dir. İstanbul'un Üsküdar semtinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Dört Kimse Hayırla Şahitlik Ederse

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Her Şeye Kadirdir

Vehbi Tülek

Ebû Abdullâh Muhammed Tilmsâni hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. Cezayir'de Tilmsân'da doğdu. İbn-i Meryem adıyla meşhur oldu. Memleketinde, zamanın büyük âlimlerinden fıkıh ilmi tahsil etti ve talebe yetiştirdi. 1014 (m. 1605)'te Tilmsân'da ve­fat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Muhammed Bin Yûsuf

Vehbi Tülek

Meymune Binti Hâris (radıyallahü Anha)

Vehbi Tülek

Mîdesi Dolu Olanlar!..

Vehbi Tülek

Hiç Kimseye Lanet Etme

Vehbi Tülek

Abdullah Sa’bî

Vehbi Tülek

Cehennem Azâbına Lâyık Olanlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah’a Firar Et

Allah’a Firar Et

Birisinin bir koçu vardı, boynuna ip bağlamış, tuttuğu ucundan çekerek götürüyordu otlaktan. Hırsız hissettirmeden yaklaştı arkadan, ipi kesti, koçla uzaklaştı oradan. Adam olanlardan habersiz devam ederken yoluna, gayrı ihtiyari döndü baktı arkasına...-Aman Allah'ım!.. Koçum... koçum yoktur, kaybolmuş.. Ne yapacağım ben şimdi?.. Diye dövünmeye, sağa, sola koşarak aramaya başladı. Nafile!.. Yoktu hiç bir yerlerde.. Bitap düşene kadar, bakmadığı yer kalmadı. Ümidi kesti, artık bulamayacağına iyice kanaat getirmişti ki, kuyu başında kendisi gibi dövünen bir adam gördü.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Şikayet

Namazini Ben Kildirayim

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Bana Delil Getir

Hayat Kurtaran Yalan

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

İcÂzetin Sirri

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek