Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.483.517

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Üç Ahbab Çavuşlar

Osmanlı İmparatorluğu o günlerde çok bunalımlıdır. Abdülhamid Han tahttan indirilmiş, Beylerbeyi Sarayında köhne bir odaya kilitlenmiştir. Yönetime el koyan Enver, Talat ve Cemal Paşalar maceracı ve gözü karadırlar. Almanlar özellikle Enver Paşa'yı avuçlarına alırlar. Öyle ki İstanbul'a kalkan trenlerin üstüne bile "Berlin-Enverland" yazarlar. Talat Paşa idadi (ortamektep) diploması bile olmayan bir postacıdır. Ancak mason olunca önü açılır. "İttihat ve Terakki militanlığı"ndan, "Dahiliye Nazırlığı"na çıkarılır. Ancak o komitacılıktan vazgeçmez. Rakiplerini katlede katlede yükselir ki kanlı Babıali baskını bunlardan sadece biridir. Cenab Şehabeddin'e göre Tâlat paşa, ünlü Bulgar komitacısı Sandasky'e taş çıkartacak kadar "habis zekalıdır" ünlü yazar onu "ağ ören, tuzak kuran, pusuya yatan, harmanyola çeviren bir hilekâr" olarak tarif eder. Cemal Paşa ise gittiği her yerde darağacı kurduran, karışıklıklarda önce Müslümanları astıran, müstehzi, kibirli ve zalim biridir. Yanına yaklaşılmaz. Ermeni hayranıdır ve bunu saklamaz. Arabları şirazeden çıkarmak için ne gerekiyorsa onu yapar. O günlerde Almanya'nın İstanbul sefiri Baron Van Wangenheim toplantı üstüne toplantı düzenler, nefis Türkçesi ile pembe tablolar çizer. "Siz doğudan biz batıdan bastıralım. Hudutlarımız birbirine kavuştuğu zaman bizi kim tutabilir?" der.

Vehbi Tülek

Bu Ne Müfsidane Teklifdir!

Vehbi Tülek

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Kahraman Osmanli Hanimi: Emine BÂnû

Vehbi Tülek

Sene 1782; I. Abdülhamid devri. İstanbul'dan Manisa taraflarına, saray hizmetlerin de çalıştırılmak üzere zeki, eli yatkın kızlar bulmak için, saray kalfası bir hanım gelir. Kırkağaç'a da uğrar. Buraya geldiğinde, küçük Emine'yi görür ve dikkatini çeker. Anne ve babasına, eğer müsaade ederlerse onu saraya götürmek istediğini ve en iyi şekilde yetiştireceklerini söyler. Onlar da, kızlarının iyi bir geleceğe sahip olacağını düşünerek buna rıza gösterirler. Emine, saray adamları ve görevli hanımla birlikte saraya gelir. Topkapı sarayında hizmete başlar. Zekası, çalışkanlığı ve ciddiyetiyle herkesin takdirini toplayarak, kısa zamanda yükselir. Bu sırada Kırım'dan gelen bir elçilik heyeti, Padişah tarafından saraya kabul edilir. Kırım ile olan ilişkilerin daha da iyileştirilmesi için bir çok hediyelerle birlikte Kırım Hanına, sarayında hizmet etmesi için bu kabiliyetli Emine de gönderilir. Kırım Hanı Kerim Giray, bu hediyeyi çok beğenir ve kendisine nikahlar. Emine halinden memnundur. Devlet işlerinde de eşi Kerim Giray'a yardımcı olmaya başlar. Han eşi olduğu için adı Emine Bânû olur.

İstanbul'un Fethi Ve İnsan Haklari

Vehbi Tülek

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Vehbi Tülek

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Vehbi Tülek

Osmanli Ramazanlari

Vehbi Tülek

Demek Yolda Kaldiniz

Vehbi Tülek

Hamdolsun İslam Askeri Muzaffer Olmuştur

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Murad Ve Şücaeddin Karamani

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Molla Yegân

Molla Yegân hazretleri, Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefi mezhebi fıkıh âlimidir. Molla Yegân diye meşhûr oldu. Aslen Aydınlı idi. Çocukluğu Aydın'da geçti. Oradaki âlimlerden öğrenebileceği bilgilere sâhib olduktan sonra Bursa'ya gitti, Molla Fenâri'den ilim öğrenip icâzet aldı. Bursa'da çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Molla Fenâri'nin vefâtından sonra, başmüderris ve Bursa kâdısı oldu. 1453 (H.857) târihinde Bursa'da vefât etti. Bugün mezarından eser yoktur.
Molla Yegân hazretleri vefatına yakın buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bedeninle Dünyâda, Kalbinle âhirette Ol!

Vehbi Tülek

Ebû Bekr bin Sâlim hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1513 (H.919) senesinde Yemen'de Terim'de doğdu. 1584 (H.992)'de Hadramût köylerinden Aynat'ta vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Zamânının meşhur âlimlerinden ilim öğrendi. Çok kerametleri görüldü.

Dâvûd-i Kayserî

Vehbi Tülek

Ey Allah’ın Sevgili Kulu, Bana Duâ Et

Vehbi Tülek

Muhammed Busrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Şam’da Havran beldesinde doğdu. Ebû Türâb-ı Nahşebî, Ahmed bin Yahyâ Celâ, Ebû Sa’îd-i Harraz ve daha birçok evliyâ ve âlimin sohbetlerinde bulundu. 245 (m. 859) senesinde vefât etti. Ahmed bin Yahyâ Celâ, “Altıyüz kadar şeyh ile görüştüm. Bunların en mümtazları, Zünnûn-i Mısrî, Ebû Türâb-ı Nahşebî, Ebû Abdullah Busrî ve Ebü’l-Abbâs bin Atâ idi” buyurdu.

Bir Allah Adamını Dinlememenin Sonu

Vehbi Tülek

İmân Azalmaz Ve Çoğalmaz

Vehbi Tülek

Halife Hârûn Reşîd'i Ağlatan Mübarek Zat

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Hubeyk

Vehbi Tülek

Dünyâ Ne Demektir Biliyor Musunuz

Vehbi Tülek

Ömrün Uzamasına Sebep Olan Hususlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Kânûni Sultan Süleymân'ın vezir-i âzamı olan Rüstem Paşanın terzibaşısının kardeşinin oğlu olan Ali Efendi, Tırhala'dan getirilerek amcasının yanında yetiştirildi. Rüstem Paşa, 1548' de İran Seferinden dönerken Ankara yakınlarına gelince, Bayramiyye yolu büyüklerinden Hüsâm Efendiyi berâberindekilerle birlikte ziyârete gitti. Sohbet esnâsında orada bulunan larla tek tek tanışan Hüsâm Efendi, Terzibaşının yeğeni olan genç Ali Efendiye gelince onun ne işle meşgûl olduğunu sordu. Terzilik mesleğiyle uğraştığı söylenince, terzilerin piri olarak kabûl edilen İdris aleyhisselâma nisbetle ona İdris lakabını verdi. Ali Efendiyi hizmetine ve talebeliğe kabûl etti. Bir müddet Hüsâm Efendinin hizmetinde ve sohbetinde bulunan Ali Efendi, tasavvuf yolunda ilerledi. Daha sonra İstanbul'a gelen Ali Efendi, ticâretle meşgûl oldu. İlk zamanlar ticâret sebebiyle Belgrad, Filibe, Sofya, Edirne, Gelibolu gibi memleketlere gitti. Gittiği yerler deki âlim ve evliyâ zâtların sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda yükseldi. Defâlarca hac vazifesini yapmak için Hicaz'a gitti. Oradan Yemen'e gitti. Son zamanlarında ticâreti bırakıp İstanbul Fâtih Çarşamba'da Mehmed Ağa Câmii yakınındaki evinde ikâmet etti. Ticâreti, emrinde bulunan kimseler yürüttüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Abdullah-i EnsÂrî

Sonunda Orta Yolu Buldular

Her Şeyi Göze Almıştı!

Firkateyne Bininiz

A'meş Ve Hanımı

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek