Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.553.032

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Yavuz Sultan Selim Hânın kızı Şâh Sultan, zevci Sadr-ı âzam Lütfi Paşa ile Yanya'dan İstanbul'a gelirken, yolda eşkıyânın baskınına uğradı. Bu kötü durumdan nasıl kurtulacaklarını düşünürlerken, o anda Allahü teâlânın izni ile, zamânın evliyâsından Merkez Efendi karşılarına çıkıverdi. Önceden orada olmadığı hâlde, bir anda karşılarına dikilen Merkez Efendiyi gören haydutlar, şaşkına döndüler. Eşkıyâ reisi, Merkez Efendinin heybeti karşısında selâmeti kaçmakta buldu. Diğerleri de kaçıp orayı terkettiler. Eşkıyânın ortadan çekilmesiyle Merkez Efendi de bir anda kayboldu. Bu hâli hayretle seyreden Lütfi Paşa ve zevcesi Şâh Sultan, Merkez Efendiyi tanımışlardı. Şâh Sultan, Merkez Efendinin bu kerâmetinden dolayı, İstanbul' da Eyüb Bahariye'de onun adına bir câmi ve yanına medrese yaptırdı. Merkez Efendiyi buraya tâyin ettiler. Bir müddet orada talebe yetiştiren Merkez Efendiye Kânûni Sultan Süleymân Hân, Topkapı surlarının dışında yaptırdığı tekkede vazife verdi. Burada da aynı hizmete devam eden Merkez Efendi, Kânûni Sultan Süleymân Hânın annesinin isteği ve Sünbül Efendinin tenbihi üzerine Manisa'ya gitti. Vâlide Sultanın Manisa'da yaptırdığı imâretin yanındaki dergâhta hocalık yaptı. Tıb bilgisi kuvvetli olan Merkez Efendi, Manisa'da bulunduğu sırada kırk bir çeşit baharattan meydana gelen bir mâcun yaptı. Bu mâcunu hastalar yiyerek şifâ bulurdu. İlkbaharda yetişen çiçeklerden de istifâde edilerek yapılan bu mâcunu almak için, çevre kasabalardan gelirlerdi. Mesir mâcunu diye şöhret bulan bu mâcun, şimdi de yapılmaktadır.

Vehbi Tülek

Kanuni’nin Merhameti

Vehbi Tülek

Ii. Abdülhamid Han'in İmzasi

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Mehmed Ve Karabaş Ali Efendi

Vehbi Tülek

Bir gün cihân pâdişâhı Sultan Mehmed bin Sultan İbrâhim Hanın çuhadarlarından Kara Mehmed isminde birinin dizlerine sızı inip, kötürüm oldu. Pâdişâh, hekim başısı Sâlim Efendiye; "Şu çuhadarımız iyi olmalıdır." diye tenbih etti. Sâlim Efendi bu ferman üzerine çuhadar efendiye çeşitli ilaçlar tatbik etti ise de fayda vermedi. Saray hekimleri ve şehirdeki diğer tabibler ona faydalı ilaç bulamadılar. Pâdişâh bir gün çuhadarının yattığı odayı teşrif ettiler, hâlini sordular ve; "Mehmed nicesin, iyi olabilecek misin?" dedi. Çuhadar da; "Pâdişâhım, bana verdikleri hiçbir ilaç fayda vermedi. Çâre olarak sâlih bir kimsenin şifâlı duâsına muhtâcım." dedi.Pâdişâh;

Peki Yikilmasin

Vehbi Tülek

74 - Böyle Vaaz Dinlemedik

Vehbi Tülek

Bir Dirhem Bal İçin

Vehbi Tülek

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

39 - GÂzileri Boş Mu Sanirsiniz?

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

O, Sizlere Dîninizi Öğretmek Için Geldi

İbn-i Sabbâg el-Bağdâdi hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 400 (m. 1009)'da Bağdad'da doğdu. 477 (m. 1084)'de orada vefât etti. "Et-Tarik-üs-sâlim ilallah" kitabından alınan bir bölüm:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Âlimler Bozulunca Din Ortadan Kalkar

Vehbi Tülek

Ebû Bekr Ya'fûri hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Şam'a yakın Ya'fûr köyünde yaşadı. 1294 (H.693) senesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

İnsanlar Boş Şeylerle Meşgul Oluyorlar!

Vehbi Tülek

Beşiktaşlı Yahyâ Efendi

Vehbi Tülek

Yahyâ Efendi, İstanbul'da yetişen büyük velilerdendir. 1494 (H.900) senesinde Trabzon'da doğdu. Kânûni Sultan Süleymân da Trabzon'da aynı sene aynı haftada doğdu. Kânûni dünyâya geldiğinde, annesi Âişe Hafsa Sultanın sütü kesilmişti. Bunun üzerine Kânûni'yi Yahyâ Efendinin annesi emzirdi. Kânûni ile süt kardeşi oldular. Kânûni Sultan Süleymân, padişah olunca, ona çok yakın alâka gösterdi. Çok hürmet edip, işlerinde onunla istişare ederdi. Birlikte çok menkıbeleri vardır.

Yahyâ Efendi 1569 (H.977) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabr-i şerifi, Beşiktaş ile Ortaköy arasında yaptırdığı ve kendi adıyla anılan câminin yanında olup, ziyâret mahallidir.

Yahyâ Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

senin Hâllerin Tamamlanmadı

Vehbi Tülek

Mimşâd Ed-dîneverî

Vehbi Tülek

Hayber Şehidi Âmir İbn-i Ekva

Vehbi Tülek

Mert Isen, Kötülük Yapana, Iyilik Yap!

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Zekeriyyâ Ensârî

Vehbi Tülek

Kur’ânı Biz Indirdik, Yine Biz Koruyacağız

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Anzakli Ömer

B0r Çuval Toprak

SelÂmetle Gidip Gel

İftiranin Neticesi

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek