Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.511.049

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Tasavvuf, Nefsin Bütün Isteklerini Terk Etmektir

Muhammed Gülâbâdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde de âlimdir. 380 (m. 990) senesinde Buhârâ’da vefât etti. Çok kitap yazdı, en meşhûr eseri, “et-Tearrûf li mezheb-i ehl-it-tasavvuf” adlı kitabıdır. Bu eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

16 - Yavuz Ve Sina Çölü

Yavuz Sultan Selim'in iki atı vardı: Akduman ve Karaduman. Sulh zamanlarında Akduman'la dolaşırdı. Harpte ise Karaduman'a binerdi. İkisi de çok cins Arap atlarıydı. Akduman'ın kuyruğu ve yeleleri pek gösterişliydi. Karaduman ise, uzun bacaklı ve daha kuvvetliydi. Alnı ak akıtmalı, ayakları sekiliydi. Hiçbir yarışta onu geçen görül memişti. Güzel bir sonbahar sabahı, Cihan Padişahı Yavuz Selim Han at gezintisi yapıyordu. Yanında can yoldaşı Hasan Can bulunuyordu. Yavuz'un, Allah, Peygamber ve atlarından sonra en sevdiği insandı. Gizli ve açık müşküllerini sadece onunla dertleşirdi. Fakat Hasan Can merak içindeydi. Çünkü büyük Padişah, bugün Karaduman'a binmişti.

Vehbi Tülek

Fatih’in Akincisi Malkoçoğlu BÂlî Bey Bey

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

PÂdişÂhim, Baba Haydar Sizi Bekliyor!

Vehbi Tülek

Zamânın pâdişâhı Kânûni Sultan Süleymân, bir gece rüyâsında ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyârın sırtını sıvazladığını gördü. İhtiyâr kendisine: "Efendimiz, Eyüp'teki Baba Haydar, sizi kulübesinde bekliyor. Onu ziyâret ediniz." dedi. Pâdişâh uyanınca bu sıcak sesi mânâlândırmaya çalıştı. Kimdi bu Baba Haydar? Devamlı Eyüb'e gitmesine rağmen, Baba Haydar diye birisinden bahsedildiğini hiç duymamış tı. Pâdişâhı ayağına dâvet eden bu zât kimdi? Kânûni bunları düşünürken Şeyhülislâm huzûra girdi. Pâdişâhı düşünceli görünce; "Bir derdiniz mi var Sultânım?" diye sordu. Pâdişâh da; "Hayrolsun inşâallah. Bu gece rüyâda yaşlı bir zât bana; "Eyüp'te Baba Haydar sizi bekliyor." dedi. Buna bir mânâ veremedim. Bu dâvete, sen ne dersin?" dedi. Şeyhülislâm; "Hayırdır inşâallah Pâdişâhım! Eyüp'te hiç bu isimde kimsenin bulun duğunu bilmiyorum. Baba Haydar kim acabâ? Sizinle Baba Haydar'ı arayıp bir ziyâret etsek iyi olur." dedi.

Seydi Ali Reis

Vehbi Tülek

Onlar Benim Kullarim Değildir

Vehbi Tülek

Hayirsiz Ve Bahtsiz İsem

Vehbi Tülek

Yeşil Sarikli Gazi

Vehbi Tülek

82 - Edirne Nasil Kaybedildi

Vehbi Tülek

Fatih’in Ruhaniyeti

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Devri Ve Ilk Donanma Faaliyetleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

“osmanlının Ikinci Kurucusu” Çelebi Sultan Mehmet

Çelebi Sultan Mehmet, Osmanlı Devletinin beşinci pâdişâhıdır. Doğum senesini ekseri târihçiler 1386 olarak kaydetmektedirler. Babası Yıldırım Bâyezid Han'dır... Birinci Mehmet Han, Ankara Savaşından sonra parçalanan Osmanlı topraklarını yeniden bir idare altında birleştirmek için "Fetret Devri"nde (1402-1413) kardeşleri Süleyman, İsa ve Musa Çelebiler ile mücadele etti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sümeyye Hatun (radıyallahü Anhâ)

Vehbi Tülek

Ebu Cehil bilhassa kölelerin Müslüman olmasına fena halde içerliyor, hiç hazmedemiyordu. Yaser hazretleri yabancı, Sümeyye Hatun ise köle idi. Kureyş zorbası Ebu Cehil, Hz. Yaser'in evini yaktırdı. Karısı ve oğlu ile beraber üçünü de zincire vurdurttu, sonra kırbaçlattırdı, daha sonra da hapsetti...
Dışarıda sıcak şiddetlenip, çölün kumları yanmaya başlayınca, zincirleri ile Yaser ailesini çöle çıkardılar. Bağladıkları zinciri çıkarmadan çölde sürüklemeye başladılar. Hz. Sümeyye'yi ateş gibi yanan kumlara gömüyorlar, Ammar'ı durmadan taşlıyorlardı... Bazan zavallıların önünde kuvvetli bir ateş yakılıyor, demir kıpkırmızı oluncaya kadar ateşte bırakıldıktan sonra, arka ve yanlarından geçiriliyordu... Yaserler her şeye rağmen dinilerine sımsıkı sarılmışlardı.

Kötü âlimler Için Acı Azaplar Var!

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Rüstem Efendi Nakşibendî tarikatının büyüklerinden bir zat olup Sivas’ta doğdu. İstanbul’a giderek Mevlâna Halid-i Bağdadî hazretlerinin halifelerinden Abdülfettah Akrî Efendinin sohbetlerine devam etti. Hilâfet verilerek memleketine gönderildi. 1863 (H. 1280) tarihinde memleketinde vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Müslümanlar Yetmişüç Fırkaya Ayrılacaklardır

Vehbi Tülek

Dinde Yapılan Her Yenilik Bidattir

Vehbi Tülek

Dede Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

malları Verip, Hâlleri Aldık

Vehbi Tülek

Bana Nasihat Et Ey Genç

Vehbi Tülek

Şerifzâde Ataullah Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Firkateyne Bininiz

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yuhçu Baba

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Sarayda İftar

Vehbi Tülek