Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.428.488

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Beni O Günlere Eriştirme

Cem Sultan Papanın elinde esir iken, bir sohbet sırasında Papa ona, kendi dininden ayrı bir memlekete niçin geldiğini sorunca teessüre kapılan Cem; "Maksadım başka bir memlekete iltica etmek değildi. Rumeli'ye geçebilmek için Rodoslulardan yol istedim. Muvafakatlarını alarak Rodos'a geldim. Fakat onlar söz ve yeminlerine sadakat göstermeyip beni yolumdan alıkoydular ve bana yedi yıldır hapis hayatı yaşattılar. Böylece layık oldukları nâmertliklerini gösterdiler. Şimdi ise sizin huzurunuzdayız. Artık Mısır'a gidip ailemle beraber olmaktan başka bir arzum yoktur." dedi.

Vehbi Tülek

Ülkemde Bu Adama CevÂb Verecek Bir Âlim Yok Mu?

Vehbi Tülek

Bosna Fatihi Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Sinan Reis

Vehbi Tülek

Akdeniz'de Barbarosların hakimiyet kurmaya namzet olduğu seneler. Türk korsanlar, Hristiyan gemilerine göz açtırmıyorlar. Bir Rodos Galisi (Büyük savaş gemisi), Malta açıkların da bir Türk kalyonu ile karşılaştı. Amiral, üzerlerine doğru hızla gelen bu kalyondakilerin kim olduğunu aklına bile getirmeden gevrek gevrek gülmeye başladı:-Bunlar da pek acemi çaylaklara benziyorlar. Üzerimize geldiklerine göre kim olduğumuzu bilmiyorlar galiba!Aynı anda Türk kalyonunda Sinan Reis, İlyas Reis ve arkadaşlarını şehid eden Amirali yıllar sonra karşılarında gördükleri için Allah'a şükürler ediyorlardı. Rodoslular, Türk gemisine iyice yaklaştıklarında, ön ve kıç kamaralarda dolaşan, mizane ve trenketedeki başları sarıklı ve mendilli insanları gördükten sonra:-Bunlar Türk denizcileri!.. Zorlu bir mücadele olacağa benzer... demekten kendilerini alamadılar.

53 - Osmanli Esnaf Ahlaki

Vehbi Tülek

Mübarek Beldelerin Hizmeti Ona Verildi

Vehbi Tülek

Bu Ne Müfsidane Teklifdir!

Vehbi Tülek

İşte, İnsan Bunlari Görüp Gurura Kapilmamali

Vehbi Tülek

1897 Yunan Harbi Ve Dömeke

Vehbi Tülek

Sakiz Adasinin Fethi Ve Nasuhi Efendi’nin Duasi

Vehbi Tülek

Kanije Kahramani Tiryaki Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur’ân-ı Kerîm Yedi Harf Üzerine Indi

Abdüla'lâ el-Gassâni hazretleri Şam'ın meşhûr hadis hafızı, yani rivâyet edenleriyle birlikte yüz bin hadis-i şerifi ezbere bilen hadis âlimidir. 140 (m. 757)'de doğup, 218 (m. 833)'de Bağdât'da vefât etmiştir. Naklettiği bazı Hadis-i şerifler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ey Allahın Kulları Kardeş Olunuz

Vehbi Tülek

Hamdeveyh Belhi hazretleri hadis âlimlerindendir. İsmi, Muhammed bin Ebân Belhi'dir. Hadis hafızlarından Veki bin Cerrâh'ın kâtipliğini yapmıştır. 244 (m. 808)'de Türkistan'da Belh şehrinde vefât etti. Kitaplarında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:

Onlar, Rablerinin Yanında Diridirler

Vehbi Tülek

Müslümanın Ayıp Ve Kusurunu Araştırma

Vehbi Tülek

Ali Ukberi hazretleri Hanbeli fıkıh âlimidir. 469 (m. 1076)'da Bağdad'da vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:

Büyük Velîlerden Ebû Ali Dekkak

Vehbi Tülek

Ebu Salih Mısri

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâya Verdikleri Ahde Vefâ Gösterenler

Vehbi Tülek

Pişmanlık, Kâfirler Ve Münâfıklar Içindir

Vehbi Tülek

İnsanların En Iyisi Ve En Kötüsü

Vehbi Tülek

Fahreddîn Acemî Ve Vezîr Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Bizi Hatirlayin!

Minareden Okunan Şiir

İmanı Ona Kafidir

Kabahat Kilincin Midir?

Hayat Kurtaran Yalan

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek