Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.531.499

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

64 - Sadik Sadrazam Sultanzade Mehmed Paşa

Sultan İbrahim'in sadrazamlarından olan Sultanzade Mehmet Paşa, padişaha son derece itaatkar olması ile ün salmıştı. Daha önceki sadrazamlarından bu kadar itaat görmeyen padişah, bir gün bu sadrazama sordu:

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz Eğer O Topu Patlatsaydi

Vehbi Tülek

Dürüstlüğün Bedeli

Vehbi Tülek

Dahiliye Nâzırı Ahmet Reşit Bey anlatır:1902 yılı Ramazan ayının 15. günü Hırka-i Saadet'i ziyaretten dönen II. Abdülhamid Hân, Hazine-i Hümâyûn'da bulunan Sultan III. Mehmet'e ait murassâ sorgucu ister. Sorguç, bir heyet tarafından yerinden alınır ve Bağdat Köşkü'nde padişaha takdim olunur. Hasan Şevkı Bey, huzurdan çıkınca, Başmâbeynci Hacı Ali Paşa'ya dert yanar:"Efendimizin ulu ecdâdı, Hazine-i Hümâyûnlarına birçok şey koymuşlar, vermişler, fakat buradan bir habbe bile çıkarmamışlar ve alamamışlardır. Eğer şevketmeâb efendimiz bu sorgucu götüreceklerse, doğrusu bu âcizi çok mahzun edecekler."II. Abdülhamid Hân, kızı Ayşe Sultan'a yaptıracağı taca örnek tutmak için istemiştir sorgucu. İtiraz kendisine arz edildiğinde, bunu geçici olarak aldığını, bayramın birinci günü iade edeceğini belirtir ve Hasan Şevkı Bey'e teslim edilmek üzere, bir de senet imzalayarak verir. Ve bayram gelir çatar. Yıldız Sarayı'nda yapılan bayramlaşma töreninden sonra, Hasan Şevkı Bey, söz konusu senedi Başmâbeyncinin eline tutuşturur ve "iâdenin temin buyurulmasını" ister. II. Abdülhamid Hân da senedini geri alıp sorgucu verirken şöyle der:"Hasan Şevkı Bey'e selâm-ı şâhânemi söyle ve kendisinin vazifeşinaslığından memnun olduğumu da tebliğ et. Şu yüz altını da ver, bayram harçlığı yapsın."

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufi Sapiklari

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

İngiliz Kraliçesi I. Elizabeth Osmanli Himayesinde

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve Pelekanon Savaşi

Vehbi Tülek

Fetih Vaktidir

Vehbi Tülek

Selanik Vak’asi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hacda, Dua Yerine Hep Salevât Okuyan Genç

Ebû Beşr el-Basrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Tebe-i tâbiînden olup, Basra'da yaşamıştır. 805 (H. 189) senesinde vefât etmiştir. Zamânını ilim öğrenmekle ve ibâdet yapmakla geçirdi. Senelerce sabah namazını yatsı namazı abdestiyle kılıp, geceleri uyumamıştır. Şöyle anlatmıştır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İbadetine Riya Karıştıranlar

Vehbi Tülek

Hulvi Mahmûd Efendi Osmanlı evliyasındandır. 1574 (H. 982) senesinde İstanbul'da doğdu. 1654 (H. 1064) de vefât etti. Sünbüliyye şeyhi Zarifi Hasan Efendinin sohbetlerine devâm etti. Hocası ona icâzet verince Sultanahmet, Şehzâde ve Fâtih Câmiinde vâizlik vazifesi yaptı. Sonra da Şehremini'deki Şirvâni Tekkesinde talebe yetiştirdi. Şiirde "Hulvi" mahlasını kullanırdı bu hususta şu menkıbe anlatılır:

El-mürşidî Ve İbn-i Batuta...

Vehbi Tülek

Yeryüzünde âlim Kalmayınca

Vehbi Tülek

İbn-ül-Hızâ hazretleri Mâliki mezhebi âlimlerindendir. 348 (m. 948)'de, Endülüs'te (İspanya) Kurtuba (Cordoba) şehrinde doğdu. İşbiliyye (Sevilla), sonra Serakusta (Saragosta) kadılığına tayin edildi. Bu vazifede iken, 416 (m. 1025)'de vefât etti. Hadis ilminde çok yükseldi. Şöyle anlattı:

Medîne Kâdısı Seleme Bin Dînâr

Vehbi Tülek

Ebu Said Ebu'l Hayr

Vehbi Tülek

Muhammed İsmâil

Vehbi Tülek

Birbirinizi Gıybet Etmeyiniz!

Vehbi Tülek

Yetmiş Çeşit Özür Kapısı!..

Vehbi Tülek

Tebe-i Tâbiîninden Muhammed Bin Yûsuf

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Ahde Vefa

Kul Hakkı

Bize Teveccüh Edin

Pişman Oldular!

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek