Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.474.244

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

DÂmÂd İbrÂhim Paşa

Seydi Ali Reis

Terzi Sûfî Baba

Her Şeyi Göze Almıştı!

At Hirsizi

Allah’a Firar Et

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Belgrad seferinden dönen Fâtih Sultan Mehmed, Edirne'deki ikameti esnasında biri (Bâyezid) Amasya'da, diğeri (Mustafa) Manisa'da sancakbeyi olan iki şehzâdesinin sünnet edilmelerine karar verir. Bunun üzerine her iki şehzâde de merkeze çağrılır. Bu düğün için Fâtih, çevre hükümdarlara dâvetiyeler göndererek, onların da bu mutlu günlerinde yanlarında bulunmalarını arzu eder. Fâtih'in, ilim adamları ile halka karşı nasıl davrandığını, nasıl bir protokol uyguladığını göstermesi bakımından önemli olan bu düğünden, bütün Osmanlı kaynakları bahsederler. Âşık Paşazâde'nin verdiği malumat şöyledir:

Vehbi Tülek

Düşman Asfalt Yollardan Mi Geldi

Vehbi Tülek

40 - Şeytani Döven Türk

Vehbi Tülek

Belgraddan Bağdada

Vehbi Tülek

Evliya Çelebi, Belgrad'dan Bağdat'a gitmek üzere yola çıkan fakir bir kimsenin, yeme-içme dahil beş kuruş harcamadan, huzur içinde yolculuk yapabildiğini yazmaktadır. İşte gerçek seyahat hürriyeti budur. Seyahat hürriyeti olup, adamın cebinde gezecek parası yoksa, bu nasıl seyahat etsin? Vakıf kervansarayların kapıları akşama kadar açık durur, ortalık karardıktan sonra kapılar kapanır, vakıf sahibinin vazifelendirdiği kapıcılar, kapının arkasında yatarlardı. Gece bir yolcu geldiğinde, kapıları açıp yolcuyu içeri alırlar; vakıftan, hayvan sahibinin hayvanına yem, kendilerine de yemek çıkarırlardı. Gece içeri gireni bir daha dışarı bırakmazlardı.

Yüzbaşi Şevket

Vehbi Tülek

Nusret Mayin Gemisinin Zaferi

Vehbi Tülek

1 - Aydos Kalesi

Vehbi Tülek

Misir’a Bedeldin Ey Sinan

Vehbi Tülek

Bursa İpeği

Vehbi Tülek

Rüstem Paşa Ve Şeyh Burhaneddin

Vehbi Tülek

41 - Çekirge Suyu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abbasi Halifesi Me'mûn

Me'mun, Abbasi halifelerindendir. Halife Hârun'ür-Reşid'in oğludur... Hârun'ür-Reşid'in ölümünden sonra oğlu Emin tahta geçti. Hârun'ür-Reşid, Emin'i veliahd yapmış, ondan sonra da kardeşi Me'mûn'un, hükümdar olmasını kararlaştırmıştı. Emin, hükümdar olunca kardeşi Me'mûn'u veliahdlıktan azletti. Çünkü saltanatı oğlu Abdullah'a bırakmak istiyordu..

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şehabeddin Ahmed

Vehbi Tülek

Şehabeddin Ahmed hazretleri Mısır'da yaşamış olan İslam âlimlerindendir. Büyük âlimlerin derslerine devam ederek kıra­at, hadis ve fıkıh okudu. Yemen'de Nakşibendi şeyhi Ebü'l-Vefâ Ah­med Yemeni'ye intisab etti ve icazet alarak bir sahil kasabası olan İzbetülburc'a yerleşti ve Nakşibendi yolunu orada yaydı. 1117'de (m. 1705) vefat etti. Vefatına yakın buyurdu ki:

Faziletler Sâhibi Saidüddîn Fergânî

Vehbi Tülek

Şâh Abdürrahim Dehlevî

Vehbi Tülek

Şâh Abdürrahim Dehlevi hazretleri, Hindistan velilerindendir. 1719 (H.1131) senesinde vefât etmiştir. Meşhûr hadis âlimi Şâh Veliyyullah Dehlevi hazretlerinin babasıdır. Oğlu Şâh Veliyyullah Dehlevi'ye şöyle anlatmıştır:

Cemaat Rahmet, Tefrika, Bölünmek, Ise Azaptır

Vehbi Tülek

Onların Gönüllerini Ahiret Düşüncesi Kaplamıştır

Vehbi Tülek

İslâm Bilgileri, Üstâddan Ve Kitaptan Öğrenilir

Vehbi Tülek

İftihârüddin Tâhir Buharî

Vehbi Tülek

Dünyaya Düşkün Olmayan Kimseler

Vehbi Tülek

Herkesin Yükünü Çekmek Gerçek Dervişliktir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Delik Kova

Delik Kova

Mesnevi'de şöyle bir hikaye anlatılır:Bir zamanlar efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir köle vardı. Köle boynunda taşıdığı bir sopanın iki ucuna birer kova asar, bu kovaları nehirden aldığı su ile doldurur ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birisi birkaç yerinden delinmiş eski bir kovaydı. Dolayısıyla, nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise yepyeni ve sağlam bir kovaydı. Suyu hiç sızdırmadan taşırdı. Tam iki yıl bu böylece devam etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Korkma!

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Değişen Sizin Kalbiniz

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek