Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.562.345

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Mutlak Adak Ve Şarta Bağlı Adak Kesmek

Muhammed Şehîd Belhî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Afganistan’da Belh şehrinde doğdu. İlim öğrenmek için Horasan, Nişâbûr, Rey, Bağdâd, Kûfe ve daha başka yerlere seyahatler yaptı ve çeşitli kitaplar telîf etti. Buhârâ kadılığında ve daha sonra Horasan emîrinin vezirliğinde bulundu. 344 (m. 955) târihinde Rebî-ül-âhır ayında şehîd edildi. Müntekâ isimli kitabında şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Deli Hüseyin Paşa

Bursa Yenişehir'de doğan Hüseyin Paşa, Enderun'da, saray baltacıları arasında eğitim gördü. Küçük ve büyük mirâhûrluk vazifesinde bulunduktan sonra, 1632 yılında Kaptan-ı deryalığa getirildi. Bir müddet sonra açılan Revan Seferine Kaptan-ı derya olarak katıldı. Revan'ın fethinde büyük gayret gösteren Hüseyin Paşa, daha sonra Âzerbaycan üzerine yapılan harekâta katıldı. Dönüşte Diyarbekir'deyken 1635 yılında devletin mühim eyaletlerinden biri olan Mısır'a Beylerbeyi tâyin edildi.İki sene bu vazifede kalan Hüseyin Paşa İstanbul'a çağırılarak, Anadolu Beylerbeyliğine getirildi ve Sultan Dördüncü Murâd'la beraber Bağdat Seferine çıktı. Muhâsara esnâsında kendi tarafına düşen iki kaleyi kolaylıkla zaptetti ve Bağdat'ın içinde sükûnu sağlamada büyük rolü oldu. Ayrıca iç kaledeki Narin Kuleyi bir bölük asker ile ele geçirmesi herkesi hayretler içinde bıraktı. Sultan Dördüncü Murâd bu başarılarından dolayı onu, kubbe vezirliğine tâyin etti.

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

Topal Koyun

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

Osmanlı Devleti zamanında, İstanbul Okmeydanı, birçok ünlü atıcılar görmüştür. Bunların en namlılarından biri de Tozkoparan İskender'dir. O sıra İran'dan Bahtiyar adını taşıyan bir pehlivan gelip, hükümdarın yanında sert yaylar çekmiş, birçok aynalar (metal levha) vurmuş ve büyük hünerler göstermiş. Hükümdar; "Bizde buna gâlip olan kimse yok mudur?" deyince,"Pâdişahım bir nice gün izin verin tedârik olunur." demişler. Atıcıların ileri gelenleri bir yere toplanıp görüşmüşler ve şu tedâriki görmüşler: Birkaç kantar ağırlığındaki bir top taşına demirden bir halka yapıp Bab-ı Hümayun'dan içerideki meydana koymuşlar ve; "Her kim bu taşı kaldırırsa, çok büyük ihsan vardır!" diye etrafa haber yaymışlar. Bileğine güvenen herkes o demir halkaya yapışıp ancak yerden iki parmak kadar kaldırabilmiş. Ziyade kaldırabilen ancak bir karışı bulabilirmiş.

Sultan I. Ahmed Hanin Vefati

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Vehbi Tülek

Dari Ekmek

Vehbi Tülek

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

Silada

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Günahlar, Allah Ile Kul Arasında Perdedir

Nasûhi Mehmed Efendi Halveti şeyhlerindendir. Halveti-Şâbâni tarikatının Nasûhiyye kolunun kurucusu olup, 1060 (m. 1650)'de Üsküdar'da doğdu. Şeyh Karabaş Veli'ye intisap etti. İcazet alarak Mudurnu'ya gitti ve halkı irşad etmeye başladı. Sonra İstanbul'a döndü. 1130 (m. 1718)'de vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kalbin Ve Bedenin Musîbeti!..

Vehbi Tülek

Câfer bin Süleymân Dâbii, sekizinci yüzyılda yaşamış evliyânın büyüklerindendir. Mâlik bin Dinâr'la, Sâbit el-Benâni'ye on sene müddetle gidip gelmiştir. Sohbetlerinde Mâlik bin Dinâr'dan ve diğer zâtlardan nakiller yaparak insanların hak yola kavuşmalarına vesile ve sebep oldu. Hadis-i şerif rivâyet etti. Mâlik bin Dinâr'dan naklederek buyurdu ki:

Günahkâr Mümine Kâfir Denmez

Vehbi Tülek

Şâfiî Fıkıh âlimi Ebû Bekr Süyûtî

Vehbi Tülek

Ebû Bekr Süyûti, Şâfii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Celâleddin Abdürrahmân-ı Süyûti'nin babasıdır. Asıl ismi belli olmayıp, "Ebû Bekr" künyesi ile tanınırdı. Lakabı "Kemâleddin", künyesi ise "Ebü'l-Menâkıb" idi. "Süyûti" nisbeti ile meşhûr oldu. Takriben 804 (m. 1401) senesi Zilka'de ayında Süyût beldesinde dünyâya geldi ve orada yetişti. Fıkıh, usûl, kelâm, nahiv, sarf, me'âni, beyân, ferâiz, hesâb, mantık ve vesâik (vesikalar) ilimlerinde derin bilgiye sâhipti.

Kendisine Dünya Ve âhiret Iyilikleri Verilen Kimse

Vehbi Tülek

Bü­yük E­dip Ve Ha­tip Ebû A­li Se­kafî

Vehbi Tülek

Cinnileri Feryat Ettiren Mektup

Vehbi Tülek

Âhir Zaman Peygamberinin Doğduğuna Işarettir

Vehbi Tülek

Hilm Bana Insanlardan Daha Çok Yardımcıdır

Vehbi Tülek

İmanı Olmayanın, Hiçbir Iyiliğine Sevap Verilmez

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Üç Kandil

Üç Kandil

Emir Sultan, âlim ve ilim menbaı olan Buhârâ'da yetişti. Mekke-i mükerreme ve Medine-i münevvere'de ilim tahsil etti. Medine-i münevvereye yerleşmek ve ömürlerinin sonuna kadar orada kalmak niyetindeyken, bir rüyâ gördü. Rüyâsında Peygamber efendimiz ile hazret-i Ali yanyana oturmuşlardı. Yanlarına vardı ve diz çöküp oturdu. Hazret-i Ali ona; "Ey oğlum! Sana cenâb-ı Hak tarafından ceddin Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetini, takvâ yoluyla öğretmen için Rûm iline gitmen işâret olundu. Önünde giden nûrdan üç kandil belirecek, o kandiller nerede gözünden kaybolursa orada kalacaksın. Mezârın da orada olacak" dedi. Emir Sultan uykudan uyanınca; "Demek ki takdir-i ilâhi böyle" diyerek yola çıktı. Hazret-i Ali'nin dediği gibi, üç kandil ona kılavuzluk etti. Bursa'ya geldiği zaman, önündeki nûrdan üç kandil, pınar başında üç servi civârında fakirler için tahsis edilmiş eski bir kilisenin yanında kayboldular. Böylece Emir Sultan Bursa'ya yerleşti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Her Şeyi Göze Almıştı!

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Sünnet Akçesi

Her Şeyi Göze Almıştı!

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek