Şehit Sultan Abdülazîz Han

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 01 Şubat 2006

Abdülazîz Han, Osmânlı pâdişâhlarının otuzikincisi ve islâm halîfelerinin doksanyedincisidir. Sultân İkinci Mahmûd’un ikinci oğludur. 1830’da doğdu. 25 Hazîran 1860’ta halîfe oldu. 1876’da Dolmabahçe Sarayından alınıp, Topkapı Sarayına hapsedildi. Beş gün sonra Midhat Paşa ve Serasker [savunma bakanı] Hüseyn Avnî Paşa, Süleymân Paşa ve arkadaşları tarafından, Feriyye Sarayında Kur’ân-ı kerîm okurken bilek damarları kestirilerek şehîd edildiği, Sultân Vahîdeddînin Başkâtibi, Alî Fuad Beyin hâtıralarında yazılıdır...

Devamını oku...

Râbi'a-i Adviyye (Rahmetullahi aleyhâ)

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 30 Ocak 2006

Râbi’a-i Adviyye hazretleri, Tâbiînden ve hanım velîlerin büyüklerindendir. Babasının adı İsmâil’dir. 752 yılında Kudüs civârında vefât etti. Basra’da Zühd ve salahı ile meşhur idi...
Süfyan-ı Sevri ve Hasan-ı Basri bu mübarek kadının ilminden istifade etmiş, feyz almışlardır. Gönlü aşk-ı ilâhî ile dopdoluydu. Gözü devamlı yaşlıydı. “Bizim istiğfârımız yeni bir istiğfâra muhtaçtır” derdi. Geceleri kâim (huzûr-i ilâhîde ibâdet hâlinde), gündüzleri sâim (oruçlu) idi.

Devamını oku...

Bişr-i Hâfî (Rahmetullahi aleyh)

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 29 Ocak 2006

Bişr-i Hâfî hazretleri Horasan’ın Merv şehrinde doğdu. Bağdât’ta vefât etti. Kabri orada olup ziyâret yeridir. Çocukluğu ve gençliğinin bir kısmı bolluk, refâh içinde geçti. Gençliğinde kendisini oyun ve eğlenceye verdi... Bir gün eğlence âlemlerinden sonra sarhoş ve bitkin olarak evine dönerken yolda üstünde Besmele yazılı bir kağıt buldu. İçi sızlayıp yerden aldı. Öpüp, çamurlarını silerek, temizledikten sonra, güzel kokular sürüp, evinin duvarına astı... O gece âlim ve velî bir zâta, rüyâda;

Devamını oku...

Fahreddîn-i Râzî (Rahmetullahi aleyh)

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 28 Ocak 2006

Fahreddîn-i Râzî hazretleri, vefâtına yakın, talebelerinden İbrâhim bin Ebû Bekir İsfehânî’ye şu nasîhatta bulundu: Peygamberlerin, meleklerin en büyüklerinin yaptıkları, bildiğim ve bilmediğim, lâyık olduğu hamdler ile Allahü teâlâya hamd ederim. Allahü teâlânın rahmeti, Resûlullah efendimize, diğer Resûller, Nebîler (aleyhimüsselâm), mukarreb melekler ve sâlih kimseler üzerine olsun.

Devamını oku...

Ali Nakî (Hâdî) (Rahmetullahi aleyh)

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 27 Ocak 2006

Ali Nakî hazretleri, “On İki İmâm”ın onuncusudur. 829 (H.214) senesinde Medîne’de doğdu. 868 (H.254)’de Bağdât-Samarra’da vefât etti. Hazret-i Ali ile hazret-i Fâtımâ’nın evlâdından, Ehl-i beytten hazret-i Hüseyin’in torunu olup seyyiddir...
Ali Nakî hazretleri, yüksek hâller sâhibi olup, devamlı ibâdetle meşgûl idi. Dünyâya hiç rağbet etmezdi. İmâmlığı, tasavvufta rehberliği yâni insanları Kur’ân-ı kerîmin mânevî hükümlerine kavuşturmak, kalplere yerleştirmek, tasavvuf hâllerine ve derecelerine ulaştırma vazîfesi otuz üç sene, altı ay, yirmi yedi gündür.

Devamını oku...

Bera bin Marur (radıyallahü anh)

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 26 Ocak 2006

Bera bin Marur, Hazrec kabilesinin reislerinden ve Muhacirinin önderlerindendir. O da Resulullah’a Akabe’de biat etti ve orada ayağa kalkarak veciz bir konuşma yaptı. Yüce Allah’a hamd ettikten sonra O’na, (sallallahü aleyhi ve sellem) uymanın, O’nun ümmeti olmanın kıymetine dikkatleri çekiyor ve kazanılan bu nimetin üzerine titremek lâzım geldiğini hatırlatıyordu...
Bera (radıyallahü anh), daha o günden son Peygamberin sevgisini kazanmıştı...

Devamını oku...

Tufeyl bin Amr (radıyallahü anh)

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 25 Ocak 2006

Tufeyl bin Amr hazretleri, meşhur bir şâirdi. Misâfirperver ve cömert bir insan olduğu için, herkes tarafından sevilirdi. Yemen taraflarında mamur ve verimli bir beldede oturan Devs kabilesine mensuptu...
Peygamberimiz, Mekke’de İslâmiyeti açıkça yaymaya başladığı yıllarda, gece gündüz insanlara nasîhat ediyor, onlara İslâm dinini anlatıyordu. Mekkeli müşrikler ise, Resûlullahın bu gayretini boşa çıkarmak için hiç durmadan uğraşıyorlardı. Hattâ dışarıdan Mekke’ye gelenleri Peygamberimizle görüştürmemek için, ellerinden geleni yapmaktan geri durmuyorlardı...

Devamını oku...

"Ben sana nimetim, sen bana mihnetsin"

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 24 Ocak 2006

Dün başladığımız ibretli Hifâ Hâtun ve Hz. Süheyb kıssasına bugün, kaldığımız yerden devam ediyoruz... Resûlullah efendimiz, Hifâ Hâtun’a ve Hz. Süheyb’e çok duâ etti. Eshâb-ı Kirâm da, Hifâ Hatun’un bu asil davranışını çok övüp, Allahü teâlâya hamd ettiler. Süheyb hazretleri ve Hifâ Hâtun kalkıp, konağa gittiler.
Yemekten sonra, gece vakti Hifâ Hatun;

Devamını oku...

Hz. Süheyb ve Hîfâ Hatun...

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 23 Ocak 2006

Hifa Hatun, Medine-i Münevvere’de güzelliği ve ahlâkı ile meşhûrdu. Tevekkül sahibi kazaya rızâ gösteren ve Resûlullah efendimize çok bağlı olup, her sözünü dinlerdi. Hep ahirete hazırlanıp, ona yarar ameller işlemeye çalışırdı...
İşte bu Hifâ Hatun, bir gün Peygamber efendimizin huzuruna gelerek şöyle dedi:
-Ey Allah’ın Resûlü! Bana beni Cennet’e götürecek bir iş (amel) öğret!

Devamını oku...

Huzeyfe bin Yemân (radıyallahü anh)

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 22 Ocak 2006

Huzeyfe bin Yemân hazretleri, Eshâb-ı kirâm arasında Peygamberimizin sırdaşı olmasıyla meşhurdur. Peygamberimiz ona, Eshâb-ı kirâm arasına karışarak kendilerini gizleyen ve böylece fitne çıkarmak isteyen münâfıkların kimler olduğunu tek tek söylemiştir. Bundan başka vukû bulacak hâdiseleri de bildirmişti. Bu mübarek zat, Eshâb-ı kirâm arasında çok sevilir ve ayrı bir itibar görürdü. Çünkü o, Resûlullahın verdiği sırlarla dolu idi. Resûlullah efendimiz gizli kalması lâzım olan birçok bilgiyi, hazreti Huzeyfe’ye söyledi.

Devamını oku...