Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.405.166

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Anne Ve Babasına Iyilik Edenin Ömrü Uzun Olur

Alî bin Muhassin et-Tenûhî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Kâdî Ebû Alî Muhassin et-Tenûhî’nin oğludur. 355 (m. 966)’da Basra’da doğdu. Bağdat’a giderek devrinin meşhur âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra kadılık mesleğine intisap ederek Medâin, Azerbaycan, Beredân ve Karmîsîn gibi yerlerde kadılık yaptı. 447 (m. 1055)’de Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

KinalizÂde Ali Çelebi

Kınalızâde Ali Çelebi, Hicri 916/1511 senesinde Isparta'da doğar. Babası Emrullah Efendi kadılık mesleğini icra eder. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed'e de şehzadeliği döneminde hocalık yapmıştır.

Ali Çelebi ilk tahsilini doğduğu yer olan İsparta'da yaptıktan sonra İstanbul'a gelir. Burada akrabalarından Kadir Efendi'nin nezaretinde tahsilini ikmale çalışır. Bu doğrultuda Mahmud Paşa, Davud Paşa ve eski Ali Paşa medreselerini bitirdikten sonra Fatih'teki üniversiteye girer. Burada dönemin tanınmış müderrislerinden Kara Salih Efendi, daha sonra da Kamil Çivizâde'nin derslerine devam eder ve 945'te onun yardımcılığını üstlenir.

Sıra Ali Çelebi'nin müderris olmasına gelince, Ebus Suud Efendi'den ses soluk çıkmaz. Çünkü tayin etme ve görevlendirme onun uhdesindedir. Ne ki, Ebus Suud Efendi, bütün kemalet ve faziletine rağmen kendisine rakip addettiği (saydığı) Çivi Zâde'nin yardımcısına müderrislik görevi vermek istemez. Bu durum Ali Çelebi'yi fazlasıyla üzer.

Vehbi Tülek

Bursa İpeği

Vehbi Tülek

Fatih Devrinde Müslümanlarin Ahlaki

Vehbi Tülek

4 - Bir Şehidimizin Son Mektubu

Vehbi Tülek

2 Haziran 1916'da Kolağası (Yüzbaşı) Mehmet Tevfik, Çanakkale harbinde bir İngiliz mermisi ile yaralanmış ve şehid olmadan önce şu mektubu yazmıştır:

Sebeb-i hayatım, feyz-i refikim
Sevgili babacığım, valideciğim;

Arıburnunda ilk girdiğim müthiş muharebe de sağ yanımdan ve pantolonumdan hâin bir İngiliz kurşunu geçti. Hamdolsun kurtuldum. Fakat, bundan sonra gireceğim muharebeler den kurtulacağıma ümidim olmadığından, bir hatıra olmak üzere şu satırları yazıyorum.

Sultan Iv. Mehmed Ve Cahidi Efendi

Vehbi Tülek

Batililari Utandiran Manzara

Vehbi Tülek

Selanik Vak’asi

Vehbi Tülek

78 - Orhan Gazi Ve Kesik Baş

Vehbi Tülek

Bunu Böyle Bilesiniz

Vehbi Tülek

İngiliz Destekli Çete İşi İhtilal

Vehbi Tülek

Bendeniz Bîperva Geçerim

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kaza Ve Kader Konusunda Çok Kimseler Yanılmıştır!

Abdullah Haddâdî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1634 (H. 1044) senesinde Yemen'in Terîm şehrinde doğdu. Zamânının büyük âlimleriyle görüşüp derslerini dinledi. 1720 (H. 1132) senesinde aynı yerde vefât etti. “İthâf-üs-Sâil bi Ecvibet-il-Mesâil” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ey Allahım, Ömer’i Sen Uyandır!

Vehbi Tülek

Bukâizade Veliyyüddin Efendi Osmanlı âlimlerindendir. İstanbul'da medrese tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli camilerde kürsü şeyhi olarak vaazlar verdi. Sonra ordu şeyhi oldu ve bazı seferlere katıldı. 1183 (m. 1769)'de İstanbul'da vefat etti. Birçok eser telif etti. Bunlardan "Ravzatü'r-Reyyahin fi Menakıb-i Çiharyar-i Güzin" isimli eserinde şöyle yazmaktadır:

Yuva Yıkan Ocak Söndüren Fitneci!

Vehbi Tülek

Kimse Kimsenin Rızkını Yiyemez

Vehbi Tülek

Elbistânlı Ahmed Hayati Efendi, Osmanlı âlimlerinden olup Kahramanmaraş'a bağlı Elbistan'dandır. 1229 (m. 1814)'de İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Onlara Sabah Akşam Ateş Gösterilir

Vehbi Tülek

Bosnalı Tevfîk Efendi

Vehbi Tülek

Nefsini Tanımayan, Büyük Aldanış Içindedir

Vehbi Tülek

Ömer Baba

Vehbi Tülek

Said Bin Amr Berzeî

Vehbi Tülek

Hayber Şehidi Amr Bin Ekvâ

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Ölüyü Diriltemem

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Allah'ın Emaneti

Minareden Okunan Şiir

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek