Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.392.337

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

“allaha En Sevimli Amel, Müslümanı Sevindirmektir

Ebü’l-Kâsım Temmâm el-Becelî hazretleri hadîs âlimlerindendir. 330’da (m. 941)'de Şam'da doğdu. Buradaki meşhur âlimlerden hadis tahsil etti. 414’te (m. 1023) Şam'da vefat etti. "Fevâ'idü’l-hadîs" ismindeki kitabında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

İkinci Mahmûd Hanın ilmi fazla olup, dini, fenni, teknik, askeri, idâri ve sanat sahalarında kendisini çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zeki, çalışkan olup, gayret ve azim sâhibiydi. Şâirdi. Adli mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.Ülkenin imârına, ilim, sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser yaptırdı. Bâyezid Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını; Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşidesi üzerindeki yazıyı kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdiri Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesikasıdır:Şamdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!Murâdım der-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,Kabûlünle kıl ihsân u inâyet, yâ Resûlallah!Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i'lam,Cenâbındandır ihsân u mürüvvet, yâ Resûlallah!Dahilek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,Terahhüm kıl, bana eyle şefâ'at yâ Resûlallah!Dü-âlemde kıl istishâb bu Han Mahmûd-i Adliyi,Senindir evvel ü âhırda devlet yâ Resûlallah!Mısır, Yanya ve Mora gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medine'yi ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecid Han, bunları tezyin için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

Sağ Kolumu Kaybettim Ama Sol Kolum Var

Vehbi Tülek

Sultanlar RikÂbinda Yürüsün!

Vehbi Tülek

Bir gün Sultan Ahmed Han, mürşidini ziyâret için Üsküdar'a gelmişti. Çarşıdan geçerken, Hüdâyi hazretlerinin alış-veriş ettiğini gördü. Genç Hünkâr bu esnâda attaydı. Derhal atından indi, hocasının elini öptü ve atına binmesi için ricâ etti. Bir müddetHüdâyi hazretleri at sırtında önde ve Pâdişâh da yaya olarak ardınca yürüdüler. Kısa bir süre sonra Mahmûd Hüdâyi dünyâyı titreten koca bir pâdişâhın, arkasında yaya yürümesine râzı olmadı ve; "Sultanım! Sırf hocam Muhammed Üftâde hazretlerinin duâsı ve emri yerine gelsin diye bindim. Çünkü o; "Pâdişâhlar rikâbında yürüsün." diye duâ etmişti." buyurarak atından indi. Ata tekrar Sultan Ahmed Hanı bindirdi.Sultan Ahmed Hanın bu hâdiseden sonra aşağıdaki beytleri söylediği belirtilir:

"Varımı ben Hakka verdim, gayrı vârım kalmadı.

Cümlesinden el çekip pes dü cihânım kalmadı.

Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine,

Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı.

Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eyledi,

Sâfiyim, buldum safâyı dü cihânım kalmadı.

Ahmedi der, "Yâ ilâhi! Sana şükrüm çok-durur",

Hamdülillah aşk-ı Haktan gayri vârım kalmadı."

Huzur Dersleri

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Ticaret Ahlaki Ve Hollanda

Vehbi Tülek

Kanuniyi Kabul Etmeyen Derviş

Vehbi Tülek

Padişah Az Vermez

Vehbi Tülek

36 - Gel Kerem Eyle

Vehbi Tülek

Tuzlu Kahve

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Ve Pelekanon Savaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Oruç, Yiyip Içmeyi Terk Etmek Değildir!

İsmâil İbn-i Berdis hazretleri hadis hafızıdır. 720'de (m. 1320) Lübnan'da Balebek'te dünyaya geldi. Tahsil için Şam'a giderek İbn-i Asâkir gibi âlimlerden icazet aldı. Sonra BaIebek'e giderek burada çok sayıda talebeye hadis dersi verdi. 786'da (m. 1384) Balebek'te vefat etti. Ramazanda oruç tutmak hakkındaki naklettiği hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah, Sevdiklerine Ihsân Eder

Vehbi Tülek

Abdüsselâm Kaylevi hazretleri fıkıh âlimlerindendir. 770 (m. 1368)'de Bağdad'ın Kayle köyünde doğdu. 859 (m. 1455)'de vefât etti. Bir sohbetinde şunları söyledi:

Nefis, Hîleler Yapan, Dalavereci Bir Rakiptir!

Vehbi Tülek

Ali (radiyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Resûlullahın amcası olan Ebû Tâlibin oğlu idi. İslâm halifelerinin ve Cennetle müjdelenen on kişinin dördüncüsüdür. Resûlullahın dâmâdıdır. Ehl-i beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd etdi. On yaşında iken imân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi. Yalnız Uhudda onaltı yerinden yaralandı. Otuzbeş [35] senesinin Zilhicce ayında halife oldu. 40 [m. 660] da, Hicretin kırkıncı yılının Ramazan-ı şerif ayının onyedinci Cuma günü sabah namazına giderken İbni Mülcem adlı bir harici tarafından başına zehirli bir kılıçla vurularak yaralandı. İki gün sonra altmışüç yaşında iken, şehid oldu. Techiz ve tekfini, oğlu Hazreti Hasan tarafından yapılmış ve namazı eda olunduktan sonra Kûfe'nin kabristanı sayılan Necef'e defn edilmiştir.

Safâtır

Vehbi Tülek

Velînin Kerâmeti Haktır

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ Sana Bir Çocuk Verir Inşallah

Vehbi Tülek

Ahıret Amellerinin Başı Namazdır

Vehbi Tülek

Ebû Abbâs Ahmed Sebtî

Vehbi Tülek

Kelam âlimi Bâkıllânî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Onun Görmediği Yer

Onun Görmediği Yer

Üsküdarlı Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri, üstadı Üftade Hazretleri'nin hizmetinde talebe iken, birçok talebe arkadaşlarının arasında, üstadının yanında ayrı bir yeri vardı. Üftade Hazretleri, talebeleri arasında en çok onunla ilgilenir, bir çok iltifatlar eder ve onun yetişmesine ayrı bir ihtimam gösterirdi. Üstadın o talebesi ile fazla meşgul olmasını diğer talebeler çekemezler ve çok kıskanırlardı.-Biz de talebeyiz o da talebe! Onun bizden ne farkı var? diye hayıflanıyorlardı. Talebelerin bu halini sezen Üftade Hazretleri, onları imtihan etmek istedi. Hepsini huzuruna çağırarak ellerine birer bıçak ve birer de tavuk verip:-Bunu gidip kimsenin görmediği yerde kesip geleceksiniz. Tek şartım, keserken hiç kimsenin sizi görmemesi ve yalnız olmanızdır. Kim daha çabuk gelirse, benim en çok takdirimi o talebem kazanmış olur, buyurdular.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

"kılıcını Değil Kınını Öpmüşlerdir!"

Fani Dünya

Kabahat Kilincin Midir?

İftiranin Neticesi

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Fani Dünya

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Şikayet

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek