Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.540.849

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan Ii. Abdülhamid Ve Yavuz Sultan Selim HÂn’in TürbedÂri

Yavuz Sultan Selim Han'ın türbedarlarından biri, bir oğlan çocuğunun dünyaya gelmesini çok istiyordu. Bu yüzden hâmile bulunan hanımının bir isteğini iki etmiyordu. Ancak hanımı o sabah, kendisinden kiraz istemişti. O da, hâmilelerde bu gibi isteklerin olacağını zâten biliyordu. Lâkin kirazın henüz çıkmaya başladığı bu günlerde, çok pahalı olduğu da muhakkaktı. İmkânsızlıklarına rağmen, ümit vererek evden ayrılmıştı. Şimdi türbeyi süpürüyor, hem de bunu düşünüyordu. Akşam eve varınca hanım, "kiraz aldın mı?"diye sorarsa, ne diyecekti. İçinden her türlü fikir geçiyor, fakat bir türlü çıkış yolu bulamıyordu. Çünkü pahalı kirazı alacak parası yoktu. Tam bu esnâda, elindeki süpürgenin sapıyla, yıllardır hizmetini gördüğü Yavuz Sultan Selim Hân'ın sandukasına vurdu ve şöyle söylendi:

Vehbi Tülek

Temizlik

Vehbi Tülek

Yara

Vehbi Tülek

Bir Osman Efendi’liği Var Ki...

Vehbi Tülek

Moralı Osman Efendi; vakur, şerefli ve haysiyetli bir zâttı. Fakat devrinin affetmez pâdişah müşâviri Hâlet Efendi'ye boyun eğmez, kavuk sallamazdı bir türlü... Hâlet Efendi buna çok kızar; onu İstanbul'da değil, taşra hizmetlerinde süründürmek, küçük düşürmek isterdi. Osman Efendi ise ne yapılsa vakarını bozmaz, ses çıkarmaz, ne iş verilse yapardı.Birgün Hâlet Efendi, İzzet Molla ile otururken Osman Efendi'nin geldiğini söylediler. Hâlet Efendi hemen sofaya kadar koşarak Osman Efendi'yi karşıladı. Giderken de merdiven başına kadar inip uğurladı. İzzet Molla şaşkın bir tavırla:" Bu adama etmediğiniz fenâlık kalmadı, şimdi bu kadar iltifâtınıza sebep nedir? diye sorunca, Hâlet Efendi'nin cevabı enteresandır:" Evet, ona çok fenâlık ettim... Elinden memuriyetini aldım, nüfûzunu kırdım. Fakat üzerinde bir Osman Efendi'lik var ki, işte onu alamıyor ve kendisini gördükçe böyle hürmet etmek zorunda kalıyorum.

Emir Sultan’in Himmeti

Vehbi Tülek

Seni Kanuna Şikayet Ederiz

Vehbi Tülek

17 - Korkma!

Vehbi Tülek

İmparator Ölü Gibi Donup Kaldi

Vehbi Tülek

Sultan Abdülaziz İnithar Mi Etti, Şehid Mi Edildi?

Vehbi Tülek

Hükümdar Ne İmiş Görsünler

Vehbi Tülek

Nusret Mayin Gemisinin Zaferi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlme, Gece Gündüz Bir Dost Gibi Yapış!

Şumnuluzade Ahmed Efendi Gülşenî tarikatının şeyhlerindendir. Bursa’da doğdu. İlim tahsîli için Mısır'a gitti. Bu esnada Muhyîzade Hasan Efendi vasıtasıyla tarikat yoluna girmiştir. Bundan sonra icazet verilerek Bursa'ya gönderildi. Ulucami yakınında Karaçelebizade Abdülaziz Efendinin yaptırdığı Sıbyan mektebine muallim oldu. 1085 (m. 1670)’de vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yıldız Falı, Kahve Falı El Falı Hurafedir

Vehbi Tülek

Ebû Abdullâh Mazeri hazretleri Mâliki fıkıh, hadis ve kelâm âlimidir. 453 (m. 1061)'de o devirde bir İslam ülkesi olan Sicilya'da Mâzer (Mazara) şehrinde doğdu. İlk tahsilinden sonra Tunus'ta Mehdiye şehrine gitti. Burada tahsilini tamamlayıp talebe yetiştirdi. 536'da (m. 1141) vefat etti. Buyurdu ki:

Bilmeyenlerin, Bilenlerden Sorup Öğrenmeleri Lâzım

Vehbi Tülek

Dilerse Azap Eder Dilerse Affeder

Vehbi Tülek

Âmir bin Muhammed el-Ensâri hazretleri Endülüs'te (İspanya) yetişmiş olan fıkıh âlimlerindendir. 484 (m. 1091)'de Belensiye'de (Valencia) doğdu. 569 (m. 1174)'de vefât etti. Buyurdu ki:

Osman Efendi

Vehbi Tülek

Azap Tuzağına Düşenler!..

Vehbi Tülek

Beni Zikredenlerle Beraberim

Vehbi Tülek

Fıkıh âlimlerinden Ayrılan Dalalettedir

Vehbi Tülek

Oruç Lüzumsuz Bir Amel Değildir

Vehbi Tülek

Ebü'l-münzir Hişâm Kureşî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abayi Yakmak

Abayi Yakmak

"Abayı yakmak." Bu tâbir mecâzen, "birine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek" gibi mânâlar ihtivâ eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, "Ooo! Abası hayli yanıktır!" gibi ifadeler kullanılırmış.Eski tekke mimarimizin kompleksi içinde; bir mescid veya câmi, ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershâne, mutfak, kiler, ambar v.s. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershânenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır, böylece hem iktisat yapılmış, hem de uzun saatler mürşidden istifade ve istifâza etmeleri temin edilirmiş.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Bunlar Şarapti

Dört Şey Mühimdir

Hayat Kurtaran Yalan

Abdullah El-acemî

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek