Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.415.022

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Paşam Siz Haksizsiniz!

II. Meşrutiyet Devrinde bir paşa, dostlarından biriyle satranç oynamakta; diğer müsâfirleri de, onları heyecanla seyretmektedir. Bir ara bir hamle hakkında ihtilaf doğunca, paşa müsâfirlerine sorar:" Yâhu oyunu seyrediyordunuz! Kim haklı, kim haksız söyleyiniz! der.Müsâfirler, paşanın haksız olduğunu söylemeye cesaret edemedikleri için, susmayı tercih ederler. Tam o sırada odaya giren zurafâdan (yani zarif, nâzik, nüktedân, hoş konuşmayı bilen zeki kimselerden) bir zât," Paşam, der, siz haksızsınız!" Peki ama, der paşa, siz henüz geldiniz, bir şey görmediniz ki!Adam hiç tereddüt etmeden cevap verir:" Eğer haklı olsaydınız, bu kadar insan suâliniz karşısında susmazdı!

Vehbi Tülek

Cağaloğlu SinÂn Paşa (çağalazâde)

Vehbi Tülek

Kayiğa Karşi Araba

Vehbi Tülek

Ezan Sesi

Vehbi Tülek

Erzurum, Rusların hücûmuna uğradı. 8 Kasım 1877'de vukû bulan bu savaş, târihte Doksanüç Harbi adıyla bilinir. Aziziye tabyalarının düşmesi üzerine Erzurum halkı yediden yetmişe silâhlanıp, düşmana karşı kahramanca bir müdâfaa yapma hazırlığı içindeydi. 8 Kasım 1877 gecesi Erzurum mahallelerinde gümbür gümbür davullar çalınarak halk cihâd için uyandırıldı. Tanyeri ağarmadan önce halk kalkıp, balta, tahra, dehre, sopa ne bulduysa eline alıp hazırlandı. Tanyeri ağarırken, Ayaz Paşa Câmii şerifi minâresinden sabah ezânı okunmaya başladı. Bu ezânı İmâm Efendi okuyordu. Ezân, ihlâs ve sadâkatle öyle okunuyordu ki, Erzurum'un dağı-taşı, deresi, tepesi, yamaçları, ağaçları sanki dile gelmiş, ezânı tekrar ediyordu. Ezân sesi dalga dalga yayılıp, ufukları aşıyordu. Bu ezân halka bambaşka bir şevk ve cesâret vermişti. Okuyanda bir başka hâl vardı. Bu arada mehter de çalınmaya başladı.

Hayirsiz Ve Bahtsiz İsem

Vehbi Tülek

Osmanli'da Ahlak

Vehbi Tülek

Kemal Reis

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Abdülhamid Demiryollari

Vehbi Tülek

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Şehid Padişah Iii. Selim HÂn

Vehbi Tülek

Her Kim Bu Taşi Kaldirirsa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Allahü Teâlâ, Kerîm Olduğu Için Affeder

İbn-i Nokta hazretleri Hanbeli hadis âlimidir. Asıl ismi, Muhammed bin Abdülgani'dir. 579 (m. 1183)'de Bağdad'da doğup, 629 (m. 1232)'da orada vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İmâm-ı Kisâî

Vehbi Tülek

İmâm-ı Kisâi hazretleri, meşhûr yedi kırâat imamından yedincisidir. Tebe-i tabiindendir. 189 (m. 805) târihinde İran'da, Rey yakınlarında vefât etti. Buyurdu ki:

Kendinden Geçmiş Bir âşık!..

Vehbi Tülek

İbrahim Nureddin Efendi

Vehbi Tülek

Cecelizâde İbrahim Nureddin Efendi, Kadiri şeyhlerinden faziletli bir zat olup Kastamonu'da doğdu. 1260 (m. 1844)'de orada vefat etti. "Feraidü'l-Leâli fi şerh-i Esma-i Müteâli" isimli eserinde buyuruyor ki:

Sizin Peygamberiniz Doğru Söylemiş

Vehbi Tülek

Dünyâda En Güzel Üç Kazanç Vardır

Vehbi Tülek

"ben Sana Nimetim, Sen Bana Mihnetsin"

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek

Merkebi Ölen Fakirin Gözyaşları

Vehbi Tülek

Yiyeceklerde Şüphe Etmek Takva Değil, Vesvesedir!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Tüccarin Rüyasi

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek