Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.07.2009
İbn-i Hafif hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 371 (m. 983) senesinde vefât etti. Allahü teâlâya çok ibâdet ederdi. Ba'zan bir rek'atte onbin İhlâs-ı şerif okurdu. Genellikle sabahtan akşama kadar bin rek'at namaz kılardı, çok sadaka dağıtırdı. Ba'zan halkın yanına çıkacak elbisesi kalmazdı. Her sene kırk defa riyâzete çekilirdi. Vefât ettiği sene de kırk defa riyâzete çekilmiş, bunların sonuncusunda vefât etmişti...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.07.2009
İbn-i Asâkir hazretleri, gerek medresede ve gerekse başka yerlerde bulunduğu zaman erkenden kalkar, sabah ezânını kendisi okurdu. Kendisine bir şey takdim edildiği zaman, onu yalnız yemezdi. Medresede bulunanları da da'vet ederdi. Kendisine düşmanlık edenlerin yanından geçmezdi. Niçin böyle yaptığı kendisine sorulunca "günaha girmelerinden korkuyorum" derdi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.07.2009
Hasan-ı Basri hazretleri tasavvuf yoluna girmeden önce inci ticâreti ile meşgûl olurdu. Bir gün ticâret için Rûm diyârına gitmek üzere yola çıktı. Kafile, uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Kayseriyye şehrine ulaştı. O zaman, şehrin kapısında hükümdâra hediye vererek ticâret izni almak âdetti. Hazırladıkları hediyeyi hükümdâra takdim etmesi için vezire götürdüler...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.07.2009
Ömer bin Abdülaziz, adâleti, insâfı ve güzel ahlâkı ile meşhur sekizinci Emevi halifesidir. Hazret-i Ömer'in oğlunun torunudur. 679 (H.60) târihinde Medine'de doğdu. 720 (H.101) târihinde kölesi tarafından zehirlenerek şehid edildi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 05.07.2009
Ümmü Hırâm (radıyallahü anha) Ensârın (Medineli Müslümanların) büyüklerinden olan Enes bin Mâlik'in (radıyallahü anh) teyzesidir. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin de teyzeleri tarafından akrabâsı olup süt teyzesidir. 647 (H. 28) senesinde Kıbrıs'ta şehid oldu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 06.07.2009
Abdullah-ı Gürcistâni, on dördüncü yüzyılda yaşayan meşhûr velilerdendir. Gürcistan'da doğdu. Bir savaşta cihâd ederken şehid düştü. Kabri Tûs şehrindedir. Şeyh Rükneddin Alâüddevle Semnâni hazretlerinin talebesidir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.07.2009
Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretleri, babası Derviş Osman Efendi'yi şöyle anlatır: "İsmâil Fakirullah hazretlerinin hizmetçilerinin başı ve evlâdı gibi olan babam Derviş Osman Efendi, artık elliiki yaşına girmişti. Bu fâni dünyânın fenâlığından kurtulmak ve bir an önce Allahü teâlâya kavuşmak arzusuyla yanmağa başlamıştı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.07.2009
Hâlid bin Said bin Âs hazretleri, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin Eshâbı içinde İslâmiyyeti ilk olarak kabul edenlerdendir. Müslüman olduktan sonra, babasından çok eziyet gördü. Habeşistan'a hicret edip, Hayber Kalesinin fethine kadar orada kaldı. Medine'ye döndükten sonra Resûlullah Efendimizin mektûblarını yazdı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.07.2009
Abdullah-ı Tercümân, Akdeniz'de bulunan Balear adalarının büyüğü olan Mayorka adasında, bir âilenin tek çocuğu idi. Asıl ismi, Anselmo Turmeda idi. Hıristiyanlığa Reddiye olarak yazdığı "Tuhfet-ül-erib" kitabında, hayatını şöyle anlatır:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.07.2009
Papaz Nikola Mertil, ağlayarak şunları söyledi: "Oğlum! Vallahi, bana olan iyi hizmetin, sevgi ve sadâkatinden dolayı seni çok severim. Evet bu mübârek ismi bilmekte sayısız faydalar vardır. Fakat, korkarım ki saklayamayıp söylersin. Sonra Hıristiyanlar, seni o dakikada öldürürler" dedi...