Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.07.2009
Ahmed Ankaravi hazretleri, Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 651 (m. 1156) senesinde Ankara'da doğdu. Babası Hüsâmeddin-i Râzi'den ve başka âlimlerden fıkıh ilmini, daha sonra da Ankara medresesinde tefsir ve nahiv ilimlerini öğrendi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.07.2009
Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimiz Abdüllah bin Huzâfe "radıyallahü anh" ile Kisrâ'ya (İran hükümdarına) İslama davet mektubu gönderdi. Kisrâ mektûbu yırtıp parça parça etti. O anda kendisini bir korku kapladı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.07.2009
Abbâs bin Hamza hazretleri, hadis âlimi, hatib ve velilerdendir. Ebû Bekr Hafid'in torunudur. 900 (H. 288) senesinde vefât etti. Zünnûn-i Mısri ve Bâyezid-i Bistâmi gibi büyük âlimlerle sohbet etmiştir. Hadis-i şerif öğrenmek için memleketleri gezerdi. Evliyânın meşhûrlarından ve "Şam'ın güzel kokulu çiçeği" diye meşhur Ahmed bin Ebi'l-Havâri hazretlerinden hadis-i şerif okudu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.07.2009
Ümmü Zer Gıfariyye (radıyallahü anhâ) Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Ebû Zer-i Gıfari hazretlerinin hanımıdır. Sâde bir hayat sürmüşler, zühd ve takvâ çizgisinde bir ömür geçirmişlerdir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.07.2009
Abdülkadir Geylâni hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Künyesi, Ebû Muhammed'dir. "Gavs-ül-a'zam", "Kutb-i Rabbâni", "Sultân-ul-evliyâ", "Kutb-i a'zam" gibi lakabları vardır. İran'ın Geylân şehrinde 1078 (H.471)de doğdu. Babası Ebû Sâlih bin Mûsâ Cengidost'tur. Hazret-i Hasan'ın oğlu Hasan-ı Müsennâ'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.07.2009
Asıl adı Bâli Mehmed Çelebi olup, "Bâli Sultan" olarak da bilinir. Germiyan şehzâdelerinden Hızır Paşanın oğludur. Dedesi Süleymân Şah, Mevlânâ Celâleddin Rûmi'nin oğlu Sultan Veled'in kızı Mutahhara Sultan ile evli olduğundan, soyu Mevlânâ hazretlerine ulaşır. Babası ona, saltanat elbisesi yerine tarikat abası giydiği için "Abapûş-i Veli" lakabını vermiştir.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.07.2009
Hasan Basri hazretleri, Tâbiinin en büyüklerindendir. Babası, Eshâb-ı kirâmdan Zeyd bin Sâbit el-Ensâri'nin kölesi, annesi ise, sevgili Peygamberimizin temiz zevcelerinden, Ümmü Seleme'nin câriyesiydi. 641 (H. 21) senesinde Medine-i münevverede doğdu. 728 (H. 110)de Basra'da vefât etti... Hikmet ehli bir zat idi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.07.2009
Mus'ab bin Umeyr "radıyallahü anh", Uhud Savaşında muhâcirlerin sancağını taşıyordu. O gün İbni Kamie onu Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" zannetti ve bir kılıç darbesiyle sağ kolunu kesip düşürdü. Mus'ab bin Umeyr sancağı sol eliyle tutup, meâl-i şerifi (Muhammed "aleyhisselâm" ancak bir peygamberdir...) olan [Âl-i İmrân sûresinin 144'üncü] âyet-i kerimesini okudu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 19.07.2009
Atâ bin Yesâr hadis âlimlerindendir. Çok hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Bu ilimde bir hazine idi. Rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, "İnsanların en iyisi, borcunu en iyi şekilde ödeyenlerdir" buyuruldu.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 20.07.2009
Resulullah efendimiz İslamı tebliğe başlamıştı... İlk zamanlar, Müslümanların müşriklerden gördüğü baskı ve zulüm dayanılmaz bir hâl almıştı... Ambargolar, işkenceler birbirini takip ediyordu. Herkes canından, malından, ırz ve namusundan endişe ediyordu. Bu şartlarda, Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) efendimizin "O, ülkesinde kimseye zulmedilmeyen meliktir" diyerek övdüğü Necaşi Eshame'nin ülkesine, Habeşistan'a hicret izni çıktı. Farklı tarihlerde iki ayrı kafile halinde yola çıkan sahabeler, Kızıldeniz'i aşarak Afrika topraklarına geçti. Burada, Resûl-i Ekrem efendimizin haber verdiği gibi hürmetle karşılandılar, aziz birer misafir gibi ağırlandılar... Bu ilgi ve alaka Mekke müşriklerini ziyadesiyle rahatsız etmişti. Sonradan büyük sahabeler arasında yer alacak olan Amr bin As başkanlığında bir heyeti, bu ülkeye göndermeye karar verdiler. Maksat, Necaşi'yi Müslümanlar aleyhine kışkırtmak, onların kendilerine teslim edilmesini sağlamaktı...