Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.02.2012
Muhammed Mazhar, Hindistan'ın büyük velilerinden Ahmed Said-i Fârûki hazretlerinin en küçük oğludur. İmam-ı Rabbani hazretlerinin soyundandır. 1832 (H.1248) senesinde dünyâya geldi. 1883 (H.1301) senesinde Medine-i münevverede vefât etti.
Muhammed Mazhar hazretleri vefatından kısa bir zaman önce talebelerine İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubatından şu mektubu okumuştu:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.02.2012
Mustafa Mânevi Efendi, büyük âlim ve velilerden Karabaşveli'nin oğlu ve halifesidir. Tasavvuf yolunda, babasının yanında kemâle geldi. 1690 (H.1102) senesinde Sokullu Mehmed Paşa dergâhında hocalık yaptı. Daha sonra da Ordu-yu Hümâyûn'a tâyin edildi. Orada da vaaz ve nasihatlerine devâm etti. 1702 (H.1114) senesinde İstanbul'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.02.2012
Nizâmeddin Ebü'l-Müeyyed, Hindistan evliyâsının büyüklerindendir. Kuzey Hindistan Türk sultanlarından Şemseddin İltutmuş (vefâtı 1236 [H.633]) zamânında çok meşhûr oldu. Nizâmeddin Evliyâ, çocukluğunda onun sohbetine kavuştu. Kabri, Nevşehir'in Gülşehir ilçesinde olan Cemâl Gülevi, bu mübârek zâtın evlâdındandır. Vefatından kısa bir zaman önce, kendisine sual soran bir talebesine buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.02.2012
Necmeddin Dâye Râzi hazretleri, evliyânın meşhûrlarından olup aynı zamanda meşhûr bir şâirdir. Tasavvufta büyük veli Necmeddin-i Kübrâ hazretlerinin talebesi olup, onun ders ve sohbetlerinde kemâle erdi. Cengiz istilâsının meydana çıkacağı sırada, bu fitne henüz başlamadan, hocası Necmeddin-i Kübrâ hazretlerinin işâreti ile Anadolu tarafına seyâhat ederek Konya'ya geldi. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi ve Sadreddin-i Konevi ile görüştü. 1256 (H.654) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Cüneyd-i Bağdâdi hazretlerinin kabrinin yakınındaki bir yere defnedildi. Bir sohbetinde kazâ ve kader hakkında buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.02.2012
Seyyid Nûr Muhammed Bedâyûni hazretleri, "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velilerin yirmi altıncısıdır. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. Hindistan'ın Bedâyûn şehrindendir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1722 (H.1135) senesinde Delhi'de vefât etti...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.02.2012
Kumru Baba olarak da bilinen Nûreddin Baba, Celveti yolu büyüklerindendir. Edirne'de uzun yıllar halka İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattıktan sonra 1432 yılında vefât etmiştir. Kabri, bir zamanlar dergâhının bulunduğu yerde, Edirne saat kulesinin yanındadır. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.02.2012
Muhammed Mehdi hazretleri, "Onikinci İmâm"dır. 871 (H.258) senesinde Samarra'da doğdu. 888 (H.275) senesinde Medine-i münevverede vefât etti ve orada defnolundu... Baba ve dedeleri gibi o da zamânının kutbu olup, zamânındaki bütün velilere feyz, onun vâsıtasıyla ulaştı.
Muhammed Mehdi hazretleri vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.02.2012
Mustafa Efendi, 1479 (H.884) senesinde Muğla'da doğdu. Ubeydüllah-i Ahrâr hazretlerinin talebesi Seyyid Emir Ahmed Buhâri'nin sohbetlerinde yüksek mânevi makamlara ve hâllere kavuştu. Hocasının vefâtından sonra Anadolu'dan ayrılıp
Hicaz'a, sonra Semerkand'a gitti. Burada Hâce Ubeydüllah Semerkandi'nin zâviyesinde, tâliblere zâhiri ve bâtıni ilimleri öğretirdi. 1560 (H.968) senesinde, Semerkand'da Hâce Ubeydüllah-i Semerkandi zâviyesinde vazifeli iken vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce Özbek Sultanına yazdığı mektupta buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.02.2012
Nûr Muhammed Pütni, Hindistan'daki evliyânın büyüklerindendir. On yedinci asrın ortalarında vefât etti. Zâhiri ilimlerdeki tahsilini tamamladıktan sonra, Hâce Muhammed Bâki-billah'ın yüksek dergahına talebe oldu. Daha sonra hazret-i Hâce, onun terbiye ve yetişmesini İmâm-ı Rabbâni hazretlerine havâle etti. Nûr Muhammed, tam bir zevk, şevk, acz ve itâatle İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin huzûrunda bulundu, hazret-i İmâm'ın huzûrunda husûsi hizmette bulunanlar arasına girdi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 19.02.2012
Nûreddin Berifkâni hazretleri, Kuzey Irak evliyâsındandır. 1789 (H.1204) târihinde Berifkan köyünde doğdu. Önce Kur'ân-ı kerimi hatmetti. Zâhiri ilimlerde de yükseldikten sonra mânevi ilimlerde de olgunlaşmak isteyen Şeyh Nûreddin, önce Şeyh Hâc Mahmûd Celili hazretlerinden Kâdiriyye yolunun edeplerini öğrendi. Sonra da Nakşibendi yolu büyüklerinden Şeyh Nûr Muhammed Hindi hazretlerinden bu yolun edeplerini ve usûlünü öğrendi. Allahü teâlâ kalb gözünü açtı ve böylece mânevi feyizlere kavuşmuş oldu. Hocası kendisine icâzet (diploma) verip hak yolun bilgilerini öğretmekle vazifelendirdi. 1850 (H.1267) târihinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: