Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.410.464

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölümü Hatırlamak, Haram Işlemeye Cesareti Azaltır!

İbrâhîm bin Ebî Bekr Tilmsânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir. 609 (m. 1212)’de Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Endülüs’te (İspanya) Gırnata (Granada) ve Mâleka’da (Malaga) tahsil yaptı. Sonra Fas’ta Sebte’ye yerleşerek talebe yetiştirdi. 690 (m. 1291)’de orada vefat etti. “Urcûzetü’t-Tilmsânî fi’l-ferâiz” isimli eseri feraiz ilmine dairdir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

İstanbul’un İşgalinde Yapilan Hirsizliklar

Birinci Dünya Harbi, Mondros mütarekesi ile sona erince, hemen birkaç gün sonra, önceden Çanakkale Boğazını erkekçe geçemeyen MÜSTEVLİLER, ellerini kollarını sallayarak İstanbul'a geldiler. Tam ellibeş gemi Dolmabahçe önlerine demir attılar. Bunların içindeki dört Yunan gemisi, Boğazın Anadolu yakasını kontrolle görevli idi. Gemilerde çılgınca eğlenceler yapılıp, Yunan ve Bizansın büyük boy bayrakları dalgalandırılıyordu. 1854 senesinde Kırım Harbi için gelen İngiliz askerleri arasında 20 yaşlarında William Henry Lyne adında bir genç vardır. Kırım Harbi 1856'da bitince bu asker, sivil olur ve İstanbul'daki İngiliz İkmal birliklerinde iki sene görev yapar. İki sene de Sivil mühendis olarak Osmanlı devlet hizmetinde çalışır. Türkçeyi iyi bilmektedir.

Vehbi Tülek

Traş Edilmiş Sakal Daha Gür Çikar

Vehbi Tülek

Beni O Günlere Eriştirme

Vehbi Tülek

Ümid Bekler

Vehbi Tülek

Bir gece Nûreddinzâde Muslihuddin Efendi, fener hazırlatıp saraya gitti. Saraya varınca, kapıda bulunan görevliler içeri aldılar. Pâdişâha durumu arzedilince, kendisini kabûl etti. Pâdişâhla uzun müddet sohbet ettikten sonra şu rüyâsını anlattı: "Bu gece Resûlullah efendimizi rüyâmda gördüm. Emir buyurdu ki: "Süleymân'a bizden selâm söyle; İslâmın düşmanlarıyla farz olan cihâdı niçin terk etti? Benim şefâatimden ümit bekler ve rızâmı almak isterse, İslâm askerini hazır bulundurup, İslâm düşmanlarını ihtar etmekten uzak durmasın!"

Sahici Türk Ve Müslüman

Vehbi Tülek

Bosna Fatihi Mahmûd Paşa

Vehbi Tülek

Bu Yüzden Kara Çaldim

Vehbi Tülek

Özbekler Tekkesi Ve Sultan Ii. Mahmud Han

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Devletin İki Kanadi

Vehbi Tülek

Tozkoparan İskender

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Ebû Ali Hadramî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1178 (H.574) senesinde, Yemen’de Terîm'de doğdu. Seyyid olup, hazret-i Hüseyin'in evladındandır. 1256 (H.653) senesinde orada vefat etti. Bazı kıymetli risaleleri mevcut olup, Bedâi'u Ulûm-il-Mükâşefât Vet-Tecelliyât bunlardandır. Bu eserinde keramet olarak, vefatından sonra meydana gelecek bazı mühim hadiseleri haber vererek insanları ikaz etmiştir ki, bu mühim haberlerden bazıları şunlardır: 

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İmam, Kendisine Uyulmak Içindir

Vehbi Tülek

Hennâd bin Sırri hazretleri hadis âlimlerindendir. Kûfe'de doğdu. 243 (m. 857)'de vefât etti. Onun rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Sizin Peygamberiniz Doğru Söylemiş

Vehbi Tülek

İnsanda Bulunan Üç Şey: Akıl, Kalb Ve Nefis

Vehbi Tülek

Ebû Sa'd Ahmed Mâlini hazretleri hadis âlimi ve evliyanın meşhurlarındandır. Afganistan'da Herat'ın Mâlin köyünde doğdu. Cürcân, Nişâbur, İsfahan, Bağdat, Şam, Mısır, Mekke ve Medine gibi yerleri dolaşarak pek çok ilim tahsil etti. 409'da (m. 1018) Mısır'da vefat etti. Buyurdu ki:

Ölümden Önce Olan Her Şeye Dünyâ Denir

Vehbi Tülek

Van’dan Doğan Güneş Abdülhakîm Arvâsî

Vehbi Tülek

Zeyrekli Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

O’na Benzer Hiçbir Şey Yoktur

Vehbi Tülek

Bir Ömürde Iki Şehadet Hazreti Nevfel

Vehbi Tülek

Talebenin Terine Karşılık Olarak Kan Veren Zat

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Adalet Ve Tevazu

Helvaci Çocuk

Firkateyne Bininiz

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Keramete İnanmayan Âlim

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek