Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.621

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

{mosimage}Yemen fatihi Koca Sinan Paşa, üçüncü defa sadrazam olmuştu. Ömrü harp meydan ların da geçmiş olan bu ihtiyar vezir,

-Yâ Rabbi! Bana bir zafer daha kazandırmadan canımı alma!

Diye dua ediyordu. Yaşı doksana varmış olmasına rağmen hâlâ dinç ve azimli idi. Bu günlerde Bosna valisi Hasan Paşa'nın, Avusturya sınırına yaptığı bir akında kendisi ile birlikte birçok akıncı şehid düşmüştü. Avusturya imparatoru 2. Rudolf, şeir meydanlarına Türk çanı koydurmuş, sabah, öğle ve akşam saatlerinde çaldırarak halkı kiliselere dolduruyor ve Türk akıncılarının şerlerinden koruması için dua etmelerini emrediyordu.

Vehbi Tülek

Kanunî Sultan Süleyman’in BÂlî Beye Mektubu

Vehbi Tülek

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

Huzur Dersleri

Vehbi Tülek

Osmanlı pâdişâhları zaman zaman ulemâdan ileri gelenleri saraya davet ederler, ilmi mütâlaalarını dinliyerek istifâde ederlerdi. Huzurda âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerin tefsir leri anlatıldığı gibi müsbet ilimler, edebi konular konuşulur, ilmi müzâkereler yapılırdı. Sâdece Osmanlılarda görülen ve hangi târihte ihdâs edildiği kesinlikle belli olmayan huzûr derslerinin Osmân Gâzi ile başladığı iddia edilmektedir. Sultan Üçüncü Mustafa 1759 yılında bir kânunla huzur dersleri denilen ve Ramazanın birinden onuncu gününe kadar devam eden bir ders ihdâs etmişti. Ramazandaki huzur derslerinin mevzuu dini konular olurdu. Kâdı Beydâvi Tefsiri'nin okunması genelde âdet hâline gelmişti. Huzur hocalarını şeyhülislâm seçerdi.Sultan İkinci Abdülhamid Han zamânında huzur dersleri Ramazanda ikindi namazından sonra haftada iki gün esasına göre Yıldız'daki Çit Kasrında yapılır ve Sultan Abdülhamid Han yüksekçe bir mindere otururdu. Karşıda ders veren ile dinleyiciler bulunurdu. Dâvet üzerine devlet ricali de derste hazır olurdu. Pâdişâh dersi anlatan ile buna sual soranların münâzaralarını dinlerdi. Her derste ders anlatan ve ona sual soranlar değişik olurdu.Huzur dersleri Osmanlı Devleti ve Hilâfetin ilgâsına kadar (3 Mart 1924) devam etti. Son huzur dersi Halife Abdülmecid Efendi zamânında ve 1923 (H. 1341) Ramazanı'nda yapılmıştır.

Sultan Ii. Bayezid Ve Baba Yusuf Sivrihisari

Vehbi Tülek

Sultan İkinci Murad Ve Molla Fenari

Vehbi Tülek

İnanilmaz Arttirma

Vehbi Tülek

61 - Damat İbrahim Paşa'nin Kanuni'ye Cevabi

Vehbi Tülek

101 - Sultan Ii. Süleyman Ve Ağriboz Zaferi

Vehbi Tülek

Preveze Deniz Zaferi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Pir Ali Hazretleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

mükemmel Süvâri Ebüd-derdâ

Ebü'd-derdâ (radıyallahü anh) Eshâb-ı kirâmdandır. Hazrec kabilesindendir. Resûlullah efendimizin huzûrunda Müslüman oldu. Ev halkı ise kendisinden önce iman etmişlerdi...
Ebü'd-derdâ hazretleri Müslüman olmadan önce Bedir Savaşı yapılmıştı. Uhud Savaşında ve diğer savaşların hepsinde bulundu. Uhud Savaşında gösterdiği cesâret ve kahramanlığı çok dikkati çekmiş, Peygamber efendimiz onu; "Ne mükemmel süvâridir" buyurarak methetmiştir

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dizdarzâde Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Dizdarzâde Ahmed Efendi Osmanlı devri âlim ve velilerindendir. Karaman'da doğup yetişti. Müderrislik yapıyordu. 1596'da ayrıldı. Bir müddet Diyarbakır'da mal müfettişliği yaptıktan sonra tasavvufa yöneldi. Aziz Mahmûd Hüdâyi hazretlerinden hilâfet aldı. Daha sonra Edirne'ye gidip yerleşti. Yaptırdığı câmide vaaz verip medresede de talebe yetiştirdi. 1623 yılında vefât etti...

Komşuya Hürmet, Onunla Iyi Geçinmektir

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Mahrum Edilenler

Vehbi Tülek

Şemseddin ibni Kammâh hazretleri Şâfii mezhebi fıkıh ve hadis Âlimlerindendir. 656 (m. 1258) yılında doğdu. 741 (m. 1340) yılında Kâhire'de vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:

Mahmûd Zengenî Hazretleri

Vehbi Tülek

Hamza El-kebir

Vehbi Tülek

Bu Yolun Sonu Başlangıçta Yerleştirilmiştir

Vehbi Tülek

Abdestten Sonra Salevât Söylemek

Vehbi Tülek

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Sonsuz Öncelerde Yoktan Var Olmak

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

B0r Çuval Toprak

Korkma!

İcÂzetin Sirri

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek