Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.487.027

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Fatih’in Medreseleri

Fatih'in bilime olan hizmetlerine tanıklık eden anıtların en önemlisi, kuşkusuz camisinin etrafına yaptırdığı medreselerdir... Ancak ilk medrese eğitimi, fetihten hemen sonraki günlerde cami haline getirilen Ayasofya'da başlamış ve caminin yanındaki papaz odaları boşaltılarak öğrencilerin buralarda kalmaları sağlanmıştır. Molla Hüsrev'in başmüderrisliğe getirildiği bu ilk öğretim kurumunda, İstanbul'un ilk kadısı,Ayasofya'yı Cami olarak "tescil eden" Hızır Çelebi 'nin ilk müderrisler arasında bulunduğu görülmektedir. Bu sıralarda molla Zeyrek de müderris olarak Zeyrek camisinde derslere başlamıştır. (Türkiye Tarihi 2 s: 243) İşte İstanbul'da fetihten sonra öğretime başlayan ilk iki medrese bunlarrdır. Fatih medreselerinin yapımı bitince, Zeyrek'teki öğrenciler oraya taşınmış, Ayasofya'da ise öğretim sürdürülmüştür. Vakfiyesinde de belirtildiği üzere, Medaris-i Semaniye adı ile Fatih Camii'nin etrafında yapılmış olan bu yeni kuruluş, sekiz medrese ve her medresenin arkasında Tetimme adı verilen daha küçük sekiz medreseden oluşmaktadır. Ayrıca müderris ve öğrencilerin yararlanması için bir kitaplık, bir Darüşşifa ve bir de misafirhane bulunmakta idi. medreselerin her birinde "akli" ve "natli" bilimlerde birer müderris, Daruşşifada ise hangi ulustan olursa olsun iki hekim, bir göz hekimi, bir cerrah ve bir de eczacı görevlendirilmişti. Hekimlerin hastaları günde iki kez ziyaret etmeleri şart koşulmuştur.Fatih döneminde üzerinde durulması gereken önemli bir kuruluş da hızla geliştiği görülen bir yüksek okul niteliğindeki Enderun Okulu'dur. Bu kuruluş içinde askerlik, yöneticilik,güzel sanatlar bölümleri olduğu gibi, ayrıca bir de hastane bulunmakta idi. tanzimat dönemine kadar yaşadığı görülen Enderun Okulu'nda Galata Sarayı,Eski Saray ve Edirne Sarayı gibi sarayların orta dereceli saray okullarını bitirenler kabul edilmekte idi.

Vehbi Tülek

Tuzlu Kahve

Vehbi Tülek

Bu Devletin Dediği Yapilir

Vehbi Tülek

Sultan Ahmed Ve Mehmed Emin Tokadi

Vehbi Tülek

Hattat Mehmed Râsim Efendi anlatır; "Cennetmekân Üçüncü Ahmed Hânın vefâtın dan sonra, şöyle bir rüyâ gördüm. Geniş bir sahrada orduyu hümâyûn kurulmuştu. Bir tepe üzerinde de sultanlara mahsûs bir çadır, çadırın etrafında ise büyük bir kalabalık vardı. Kalabalıktan bir kişiye yaklaşıp; "Bu ordunun kumandanı kimdir?" diye sordum. O da; "Âhir zaman Peygamberi Muhammed aleyhisselâmdır." dedi. Cehennem'e götürülecek bâzı kimseler bu büyük çadıra götürülüyor, buradan şefâat edilirse Cehennem'den kurtuluyordu. Yine birisine; "Peygamber efendimiz nerede bulunuyor?" diye sorduğumda; "Tepedeki büyük çadırda" dedi.

Mahpeyker Valide Sultan

Vehbi Tülek

Bu Devlet-i Aliyye Öyle Bir Devlettir Ki!

Vehbi Tülek

Osmanli Paşasinin Siyaseti

Vehbi Tülek

Selman Reis

Vehbi Tülek

Muslihuddin Efendi’nin Yardimi

Vehbi Tülek

İsterse Sirtimdan Geçsin

Vehbi Tülek

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hazret-i Alinin Kölesi: Kanber

Kanber, Hazret-i Ali'nin azadlı kölesidir. Ondan yüksek ilimleri tahsil ederek zamanın büyük âlimlerinden oldu... Rivâyet edilmişdir ki, bir gün Emir-ül mü'minin hazret-i Ali "radıyallahü teâlâ anh" kapılarının önünde bir cemâat görüp, Kanber'e sordu ki; "bunlar kimlerdir?" Kanber de cevâb verdi ki, "yâ Emir-el mü'minin! Bunlar sizi sevenlerdir."
Ali "radıyallahü anh" hazretleri buyurdular ki:
-Hayret! Bunlarda bizi sevenlerin simâları görünmez!
Kanber dedi ki:
-Yâ Emir-el mü'minin! Sizin ahbâblarınızın simâları [görünüşleri] nasıldır?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kendini Din Adamı Sanıyorsun

Vehbi Tülek

Ebü't-Tayyib İbn-i Zahire hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 825 (m. 1422)'de Mekke-i mükerremede doğdu. 885 (m. 1480)'de orada vefât etti. İslamiyetin emir ve yasakları hakkında kendi aklına göre fikir yürüten ve din büyükleri aleyhinde konuşan birisine nasihat olarak buyurdu ki:

Takıyyeddin Kefevî

Vehbi Tülek

mala Mülke Olma Mağrur!..

Vehbi Tülek


Sultan Veled hazretleri, Konya'da yetişen velilerin büyüklerindendir. Mevlânâ Celâleddin Muhammed Rûmi'nin ortanca oğludur. 1226 (H.623) senesinde Karaman'da dünyâya geldi. Mevlânâ Celâleddin Muhammed Rûmi hazretlerinin, bu oğluna şefkati ve merhameti çok fazla idi...

Misvak Kullanmanın Bazı Faydaları

Vehbi Tülek

Sabır, Bizim Gibilere Güç Gelir

Vehbi Tülek

İnsanların En Cömerdi O Idi

Vehbi Tülek

Sehl-i Tüsteri

Vehbi Tülek

“imâm Efendi” Osman Bedreddin

Vehbi Tülek

Duâ Ederken Nûrlar Akıp Gelir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) bir gün evinde bir yastığa dayanmış oturuyordu. İçeriye Selman-i Farisi girdi. Hazret-i Ömer (radıyallahü anhümâ) , oturması için yastığığ ona uzattı. Selman-i Farisi (radıyallahü anh):
-Resulullah Efendimiz (sallallahü ne kadar dogru söylüyor, dedi. Hazret-i Ömer:
-Ya Eba Abdurrahman ! Nedir o?
-Bir gün Resulallah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin huzuruna çıktım. O dayanmakta oldugu yastığı bana uzattı ve " Selman, evine gelen Müslüman kardeşinin altına ikram olarak bir minder uzatan müslümanı Allahü Teala mutlaka affeder" buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Allah'ın Emaneti

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Namazini Ben Kildirayim

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek