Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.425.167

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Genç Kadiasker

Feramerz bir Fransız subayıdır. Türklerle nerede ve ne zaman tanışır bilemeyiz ama ecdadımıza hayran olur. Nitekim kendi rızası ile İslâm'ı seçer ve Feramuz adını alır. O devir Fransa'sında Müslüman olmak zor, Müslümanca yaşamak daha zordur. Mübârek kalkar Anadolu'ya gelir ve Sivas, Tokat civarında bir kuytuya yerleşir. Oğluna âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin adını koyar. Kızını Osmanlı Emirlerinden Hüsrev Bey'e verir. Feramuz bey vefat edince, oğlu Muhammed ablasının yanına sığınır. Eniştesi bu çocuğun müthiş zekasına hayran kalır. Tahsili için ne gerekiyorsa yapar. "Yeter ki sen oku" der, "gerisini düşünme!" Küçük çocuk bu teveccühün altında kalmaz, gecesini gündüzüne katar, akranlarına fark atar. Nitekim molla olur. Hem eniştesinin adıyla anılan bir molla. "Molla Hüsrev!"

Vehbi Tülek

Kenan Bey

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Hatirasina

Vehbi Tülek

Yahya Ağa

Vehbi Tülek

Şafak sökmek üzereydi. Fakat tipi yüzünden gökyüzünün aydınlandığı anlaşılmıyordu. Sabah namazını henüz bitirmiş bulunan Budin Paşası sofadan gelen ayak seslerini işitti. Sonra kapı vuruldu. -Gel...Kanat açıldı. Ocaktaki alevler içeri giren sipahinin yüzünü aydınlattı. -Ne var oğlum?-Yahya Ağa gelmiş Paşa Baba! Seni görmeyi diler.Budin Paşasının yüzü aydınlandı. Serhadlerde bile ender görülen emsalsiz cenga ver Yahya Ağa, demek ki ölmemişti. Paşa derin bir nefes aldı. Sevinmişti... Ama Yahya Ağa onu bu vakitte niçin görmek istiyordu? -Haydi evlat, onu emen yanıma getir...Az sonra kapı açıldı. Üstünde başımda hâlâ kar tanelerini muafaza eden iri boylu, gayet yakışıklı bir babayiğit içeri girdi. Yeri titreten adımlarla ilerledi. El öptü.-Hayrola evlat, hoş geldin. Lakin ne var?

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Sarayda Bir Doğum

Vehbi Tülek

Bizim Talebelerimiz Bu Kadardir

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Selim Ve Kabakçi Mustafa

Vehbi Tülek

Devlet İçinde Devlet Ya Da Düyun-u Umumiye

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

Kamaları Sökülmeyen Tek Batarya

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Birmâvî

Muhammed Birmâvi hazretleri Şafii fıkıh ve hadis âlimidir. 763'te (m. 1362) Mısır'da Birmâ kasabasında doğdu. Daha sonra Kahire'ye yerleşti. Orada zamanın büyük âlimlerinden ders aldı. Burada birçok talebe ye­tiştirdi. Sonra Kudüs'e giden Birmâvi bir müddet sonra orada 831'de (m. 1428) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İbrâhim Sumâdî

Vehbi Tülek

İbrâhim Sumâdi hazretleri, Şam'da yetişen velilerdendir. "Vâiz" ismiyle şöhret buldu. 1644 (H.1054) senesinde Havran'ın köylerinden Sumâdi'de vefât etti. Bâbüssagir Kabristanına defnedildi.
İbrâhim Sumâdi hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

İnsanların En Iyisi Ve En Kötüsü Kimdir?

Vehbi Tülek

İhsân Ettiğini Hatırlayan Kimse Cömert Değildir

Vehbi Tülek

Ebü'l-Kâsım el-Mukri hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Horasan âlimlerinden idi. 378 (m. 988)'de Nişâbûr'da vefât etti. Bu mübarek zat buyurdu ki:

Hangi Insan Daha Kötüdür?

Vehbi Tülek

Dede Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîmdeki Üç Kısım Ahkâm

Vehbi Tülek

Be­de­ni In­san, Ba­şı ­mer­keb O­lan â­lim!

Vehbi Tülek

Muhammed Aleyhisselâm Olmasaydı

Vehbi Tülek

neccârzâde Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Adam Olmazsan

Derdi Olan Neylesin?

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Gül Yaprağı

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek