Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.404.133

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Anne Ve Babasına Iyilik Edenin Ömrü Uzun Olur

Alî bin Muhassin et-Tenûhî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Kâdî Ebû Alî Muhassin et-Tenûhî’nin oğludur. 355 (m. 966)’da Basra’da doğdu. Bağdat’a giderek devrinin meşhur âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra kadılık mesleğine intisap ederek Medâin, Azerbaycan, Beredân ve Karmîsîn gibi yerlerde kadılık yaptı. 447 (m. 1055)’de Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Tek Kollu Reis

1514 senesi sonbaharında Oruç Reis, dört gemiyle Kuzey Afrika'da Becaye kalesi önlerinde, dokuz gemiden müteşekkil İspanyol filosuyla karşılaştı. Oruç Reis, gemilerden birini batırdı, ikisini zaptetti. Diğer altı İspanyol gemisi de Becaye limanına girdi ve kale etekleri altına sığındı. Oruç Reis karaya top çıkardı ve kaleyi döğmeye başladı. Fakat gerek kaleden, gerekse İspanyol gemilerinden atılan güllelerle ikiyüz levend şehid oldu. Buna rağmen levendler yılmadılar. Vuruşmanın sekizinci günü kalede, içeri girilebilecek bir gedik açıldı. Oruç Reis, levendlerini gayrete getirmek için gedikten içeri daldı. Fakat bir top güllesi ile sol kolu pek ağır şekilde yaralandı. Bu yüzden hemen muhasarayı kaldırdılar ve geri çekildiler. Becaye alınamamıştı. Tabibler, Oruç Reis'in kolunu, kangren olduğu için dirsek hizasında kestiler, sonra da kesilen yeri mikrop kapmaması için kızgın zeytinyağına daldırdılar.

Oruç Reis ve kardeşi Hızır, iki sene sonra onbir gemiyle Becaye'yi tekrar kuşattılar. Oruç Reis tek koluyla kılıç sallarken levendlerine şöyle haykırıyordu:"Ben bu kal'a önünde bir kolumu bıraktım. Birin daha değil, kellemi dahi bıraksam n'ola!"Muhasaranın beşinci günü Becaye nihayet fethedildi.

Vehbi Tülek

Borcun VÂdesi

Vehbi Tülek

Huri Kizi İstiyorum

Vehbi Tülek

111 - Biz Sizi Uyanik Biliyorduk

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman devri, Osmanlı devletinin her yönden zirveye ulaştığı devirdir. Askeri, idari, adli, siyasi, alanlarda dünyanın tartışmasız lideri idi. Osmanlı edebiyatının en büyük ustaları bu devirde yetişti. Mimar Sinan gibi, dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük mimarı da Kanuni devrinin eseridir. Sınırları içinde yaşayan müslüman-gayri müslim halk, devlete son derece güveniyordu. Fakat her kemalin bir zevali olduğu için Osmanlı devleti bu dönemden sonra gerilemeğe başladı ve bu da devletin yıkılışına kadar 350 yıl sürdü. İşte bu parlak devrin sonlarına doğru, yaşlı bir kadının evine geceleyin hırsızlar girdi ve bütün eşyalarını götürdüler. Kadıncağız da saraya giderek durumu padişaha anlatmak istedi. Divan toplantısı bitince, dışarı çıkan padişahın huzuruna gelen kadın, başına gelenleri anlattı. Kanuni, onu dinledikten sonra:-Nasıl olup da bu kadar derin uyudun, hırsızların eve girdiklerini farkedemedin? Deyince, kadın, şu çok ibretli cevabı verdi:-Padişahım, biz sizi uyanık biliyorduk da onun için bu kadar derin uyuduk.

38 - Savaş Ve Zafer İçin

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman’in Vesikalarla Konuşmasi

Vehbi Tülek

Bir Yüz Karasi

Vehbi Tülek

Valide Suyu

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Fatih’in Adaleti

Vehbi Tülek

Harp İlanindan Vazgeçsin

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Hâlid Cezerî hazretleri Osmanlı velîlerindendir. Cizre'de doğdu. 1839 (H.1255) senesinde Şırnak'ın Basret köyünde vefât etti. İlim tahsiline Cizre'de başladı. Sonra, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinden zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrendi. İnsanları irşad için icâzet aldı. Bir müddet Cizre'de insanlara dîni öğretmekle, vaaz ve nasihatle meşgul oldu. Sonra Şırnak'ın Basret köyüne gitti. Bu köyde bir câmi ve tekke yaptırıp orada ikâmet etti. Bulunduğu bölgede, Siirt'te ve Mardin havâlisinde nâmı duyulup, pekçok insan sohbetine geldi. Devrin ve bölgenin meşhur âlimi Molla Halil Si'ridî de merkebine binip onun bulunduğu Basret köyüne kadar gider sohbetinde bulunurdu. Bir sohbetinde şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mısırlı Şeyh İbn-i Nûh

Vehbi Tülek

Şeyh İbn-i Nûh, Mısır'da yetişen büyük velilerdendir. 1309 (H.708) senesinde Kâhire'de vefât etti. Soyu Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olan Sa'd bin Ubâde hazretlerine ulaşır...
İbn-i Nûh hazretlerinin kıymetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:

Malik El-şahbaz (malcolm X)

Vehbi Tülek

Ölümden Şüphen Varsa, Uyuma

Vehbi Tülek

Ebû Abdullâh ibn-i Sahnûn hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 202'de (m. 817) Tunus'ta Kayrevan'da doğdu. Mısır ve Hicaz'a giderek zamanın büyük âlimlerinden Mâliki fıkıh ilmi tahsil etti. Kayrevan'a dönerek talebe yetiştirdi. 256 (m. 870)'da vefat etti. Uyuma âdâbı hakkında şöyle buyurdu:

Gavsî Ahmed Dede

Vehbi Tülek

Dâvûd-i Kayserî

Vehbi Tülek

Taşı Altın Yapmanın Bir Kıymeti Yoktur

Vehbi Tülek

Sedîdeddin Kaşgârî

Vehbi Tülek

Kabir Azâbı Rüyâ Gibi Değildir

Vehbi Tülek

Ahirette Bütün Insanlar Ve Canlılar Diriltilecek

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Helvaci Çocuk

B0r Çuval Toprak

Sakin Kalyona Binme

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Alabilirsen Al

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek