Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.555.010

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Uhud Şehidi: Amr Bin Ukeyş

Hâkim Nişâbûrî hazretleri meşhur hadîs âlimidir. Hadîs ilminde hâkim idi. Yani râvîlerinin hâl tercümeleri ile beraber, sekizyüzbinden ziyâde hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Bu ilimde ve diğer ilimlerde çok kitap yazdı, ilimde, fazilette, Allahü teâlâyı tanımakta ve hafızasının kuvvetliliğinde çok yüksek idi. 321 (m. 933) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. 405 (m. 1014)’de orada vefât etti. Müstedrek kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanli Zarf

27 Mart 1916 tarihinde, Irak Cephesi Felâhiye Muhârebesi'nde boğazından ağır yaralanan 18. Kolordu, 51. Tümen, 9. Alay emir subayı İstanbullu üsteğmen Muzaffer, hayatının son dakikalarına geldiğini görünce, sükûnetle son görevini yapmaya başlamış ve konuşamadığından cebinden çıkardığı bir mektup zarfının üzerine, kurşun kalemle önce: Kıble ne yöndedir?" diye yazıp o tarafa dönerek, kalbindeki şehâdeti dille söyleyeme diğinden, kana boyanan zarfın ortasına, okunaklı bir şekilde kelime-i şehâdet-i yazdıktan sonra, zarfın üç yerine; "Bölük cihada devam etsin! Benim kanım da yerde kalmasın!" cümlesini yazmış, ikisini imzalayıp üçüncüyü imzalayamadan son nefesini vermiştir.
Muzaffer efendinin bu yüce davranışı, yâni bir Türk subayının hareketi olan o kanlı zarf, Askeri Müze'ye gönderilerek, Türk çocuklarına ve gelecek nesillere cevher değerinde bir miras olmuştur. 6. Ordu Komutanı Halil (11 Temmuz 1916)

Vehbi Tülek

Bu Ecel Teridir

Vehbi Tülek

Savaşin Zorluklarina Katlanmadan Zafere Ulaşilamaz

Vehbi Tülek

Galiçya Cephesinde Bir Türk Çocuğu

Vehbi Tülek

I. Dünya Savaşında 15. Kolordunun 20.Tümeni, bugün Polonya'da bulunan Galiçya'da Ruslara karşı çarpışıyordu. Bu Tümende çarpışan bir Osmanlı subayı, hatıralarında, şöyle nakleder:Daha önceden siperler, müttefikimiz olan Avusturyalıların müdafaasındaydı. Fakat şiddetli Rus taarruzları karşısında tutunamayacaklarını anlayınca, Zeotilipa çayının bir kıyısındaki siperleri bize teslim ederek geri çekildiler. Rus taarruzları çok şiddetliydi. 20. Tümenimiz orada Rusları çileden çıkaran bir müdaffa yaptı ve inatla dayandı. Fakat bizimkilerin dayanışı da ancak dokuz gün sürdü. Dokuzuncu gün öğ leden sonra, Alman obüs bataryasının gizleme ateşi altında, takriben bin metre geride önceden hazırlanmış yeni siperlere çekildik. Çekilirken bizi vurmak için eski siperlerimizi aşarak üstümüze doğru at süren süşman süvarileri, Alman bataryalarının hizasına geldikleri için hedefleri ni değiştirerek topçularımıza saldırdılar. Topçular, yakın mesafeden ve ansızın bastıran süvari birliklerine karşı ne yapabilirlerdi ki?

Evliya Çelebi

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Şeyh Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

1 - Aydos Kalesi

Vehbi Tülek

Ahmed İbni KemÂl Hazretlerinin Nasihatleri

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Ebdal Murad’in Kilici

Vehbi Tülek

Sultan I. Murad Hanin Oğullarinin Sünnet Düğünü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Canlarını Ve Mallarını Feda Ettiler

Muhammed bin Ömer hazretleri Mâliki mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 751 (m. 1350)'de Fas'ta Magrâve'de doğdu. 843 (m. 1439)'de Cezayir'in Vehrân şehrinde vefât etti. Eshâb-ı kirâmın üstünlüğü hakkında buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mümin, Dünyâya Ibret Gözü Ile Bakar

Vehbi Tülek

Mehmed Nûrullah Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 930 (m. 1523)'de doğdu. 989 (m. 1581)'da vefât etti. Kabri, İstanbul'da Ahizâde Mescidi kabristanındadır. Hikmetli sözleri vardır, buyurdu ki:

Ahmed Kuseyrî

Vehbi Tülek

Menteşzade Abdürrahim Efendi

Vehbi Tülek

Menteşzade Abdürrahim Efendi "rahmetullahi aleyh" yetmişyedinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Bursa'da doğdu, buradaki tahsilinden son­ra İstanbul'a gitti. İstanbul Kadılığı, Anadolu Kadıaskerliği­, sonra Rumeli Kadıaskerliği, nihayet 1715'te Şeyhülislâmlık vazifesine tayin edildi. 1716'da Edirne'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Fıkıh âlimi Arabî Feştâlî

Vehbi Tülek

Münafık Ebû Azze El Cumehi'nin Sonu!

Vehbi Tülek

İhlâslı Amel Ve Gayret Talebeliğin Şartıdır

Vehbi Tülek

Çalışabilenin Zekât Istemesi Haramdır

Vehbi Tülek

eshabım Hakkında Konuşan Bu Mudur?

Vehbi Tülek

Süleyman Kilâî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Fani Dünya

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Delik Kova

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek