Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.485.755

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Dörtyüz Kese Altin

Öküz Mehmed Paşa, Ulukışla'nın bir aşireti olan "Oğuz" aşiretindendi. Fakat Türkmenler arasında Oğuz kelimesi, Okuz olarak söylenir ve yazılırdı. Buna nisbetle Mehmed Paşa'nın adı Okuz Mehmed Paşa olmasına rağmen, yazılırken yapılan bir hata ile Öküz olarak meşhur oldu. Sultan I. Ahmed'in damadıdır. Kızı Gevherhan Sultan ile evlenmiştir. Sadrazamlığı sırasında, bir sefer esnasında bir köyün civarında konaklamışlardı. Köylü nün hayvanları da orada otluyordu. Bir öküz Mehmed Paşa'nın yakınına kadar sokuldu. Tabii bütün paşalar gülüşmeye başladılar. Hatta içlerinden biri:"Paşam öküzle neler konuştunuz, size ne söyledi" diyerek espri yapmaya kalktı. Mehmed Paşa:"Evet öküzle biraz konuştuk. Bana dedi ki, sen de bizlerdensin, fakat bu eşeklerin arasında ne işin var, anlayamadım."

Vehbi Tülek

İlk Denizalti

Vehbi Tülek

99 - Deli Hüseyin Paşa Ve İran Şahinin Yayi

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

Rivayet olunur ki, Sultan II. Mahmud, tebdil gezdiği bir Ramazan gününde Üsküdar'da mücerred bir kunduracının, boş örse çekiç vurarak her hamlede "Tıkandı da tıkandı" dediğine şahit olmuş. Merak saikiyle içeri girip bunun sebebini sormuş. Adamcık anlatmış: Bir gece rüya gördüm. Çeşmeler vardı. Bazılarından şarıl şarıl sular akıyor, bazılarından sızıyor, bir tanesi de tıp tıp damlıyordu. O sırada bir pir-i nurani belirdi. Ona bu çeşmeleri sordum. "-Şu şarıl şarıl akanlar, padişahımızın talihidir. Sızanlar devlet erkanından filanca paşaların ve falanca zenginlerin talihleridir. Şu damlayan da senin talihindir." deyip kayboldu. Yerden bir çöp aldım ve benim talihim olan çeşmeye yaklaştım. Çöple biraz kurcalayıp lüleyi açmaya çalıştım. Ah, ellerim kurusaydı! Filvaki çöp kırıldı ve artık eski damlalar da damlamaz oldu. O günden sonra müşterim kesildi, kazancım bitti. İflas ettim, bu hale geldim. Şimdi de talihimden şikayet ile "tıkandı da tıkandı" zikriyle boş örsü dövüyorum.

Eğri Fatihi Iii. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

Vasif Efendi İspanya’da

Vehbi Tülek

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

Devletin İki Kanadi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim’in Erlik Sözü

Vehbi Tülek

Ii. Mahmud Han’in Hocasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Seher Vaktinde Istigfâr Etmeyi Ganîmet Bil!

Ebü'l-Kâsım Dûstî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi Muhammed’dir. İran'da, Geylân bölgesinde doğdu. Seyyid Cemâleddîn Ezherî hazretlerine intisâb edip, talebelerinden oldu. Onun huzûrunda yetişip, talebelerinin önde gelenlerinden ve halîfelerinden oldu. 1360 (H.762) senesinde buradaki İsâr köyünde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Namazları Vakitlerinden Önce Ve Sonra Kılmak

Vehbi Tülek

Nûh bin Ebî Meryem hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin talebelerindendir. Hazreti Ebû Hanîfe hayatta iken Ebû Ca’fer Mansûr zamanında Merv’de kadılık yaptı. 173 (m. 789)’da vefât etti. Buyurdu ki:

"ben" Demekten Sakın Ey Oğul

Vehbi Tülek

Ebû Şube Hadramî Hazretleri

Vehbi Tülek

Ebû Şu'be Hadrami hazretleri Yemen'de yetişen velilerdendir. Hadramut'ta doğdu. 1277 (H.676) senesinde, Aden şehrinde vefât etti. Vefatı yaklaştığında çevresindekilere buyurdu ki:

Ahmed Akvâvî

Vehbi Tülek

Şemseddin Îcî

Vehbi Tülek

"bedeli" Çanakkale'de "bedeni" Gazze'de!..

Vehbi Tülek

Sevabı En Büyük Ilim

Vehbi Tülek

benim Affı Ve Ihsânı Bol Olan Rabbim Var

Vehbi Tülek

Kerâmetler Menbaı Saltuk Türkî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yeterki Kalbi Kirilmasin

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Bir hükümdarın pek çok cariyeleri vardı. İçlerinde pek güzel dilberler bulunmasına rağmen, siyah bir cariyeye daha fazla alaka ve sevgi gösterirdi. Diğerlerinin bunu çekemediğini fark eden padişah, bir gün kendilerine üzeri mücevheratla süsülü birer kristal bardak vermişti. Manevi değeri yanında maddi kıymeti de pek yüksek olan bu bardakları ellerinde tutan cariyeler, hayranlıkla bakarlarken padişah:
- Herkes elindeki bardağı yere vurup kırsın, demişti. Güzel cariyeler hediyelerini sinelerine bastırarak:
- Efendimizin bu kadar değerli bir hediyesini nasıl kırabiliriz! dediler. Siyah cariye ise padişahın emrini, hiç tereddüt etmeden ve vakit kaybetmeden der'akab yerine getirdi. Barfdak yere çarpılmış ve param parça olmuştu. Padişah siyah cariyeye hitaben: - Diğer cariyelerim bu kadar kıymetli bardağı kıramadıkları halde sen neden kırdın? dedi. Siyah cariyenin verdiği cevap ise çok takdire şayandı:
- Bana efendimin kalbi lazım, kadehin ne kıymeti olabilir. Yeterk ki onun kalbi kırılmasın!
Hükümdar, bu cevabın içerisinde diğerlerine gereken dersi vermiş bulunuyordu. Yüzü güze fakat özü çirkin bir kadın, kocasının kalbini kırmaya devam ettikçe, kalbte açtığı yaraya güzellik olamaz

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

B0r Çuval Toprak

Her Şeyi Göze Almıştı!

Yuhçu Baba

Abdullah-i EnsÂrî

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek