Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.494.924

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Osman Gâzi'nin, oğlu Orhan Gâzi'ye: "Istanbul'u al, gülzâr yap" diye vasiyet ettigi rivayet edilir. Uzun yıllar sonra, torunlarından II. Murad, bir gün sabah namazını kılmış, seccadesinde Kur'ân-ı Kerim okuyordu. Sûre-i Muhammed'i bitirmek, Sûre-i Feth'e baslamak üzereydi ki bir oğlunun daha dünyaya geldigini müjdelediler. Murad Han Gazi: "Ravza-i Murad'da bir gül-i Muhammedi açti" dedi ve sevinç gözyaşları döktü. Hicret'in 835. yılıydı. Ve 12 Recep 835 Cuma günü, vezirlerin, emirlerin ve âlimlerin hazır bulunduğu bir toplantıda, iki rekât şükür namazı kıldıktan sonra, kucağına verilen kundaklı bebeğin kulaklarına tekbir ve ezanlarla üçer defa "Mehmed" diye seslendi: "Şu Sehzâde Mehmed'imin kudûmü şânına âleme gülâb-i meserret saçılsın" dedi. Mehmed, iki cihan Peygamberi'nin adıydı ve "gül" Peygamber Efendimiz'in remziydi. Şehzâde Mehmed'in ebesinin adı Gülbahar'dı. Eşlerinden birinin adi Gülşah, birinin adı da yine Gülbahar'di. Ve dünyanın en güzel gülü onun ellerinde açıldı: İstanbul! Osman Gazi'nin vasiyeti yerine gelmis, İslâmbol "gülzâr" yapılmıştı. Bir gün nakkaş Sinan Bey, Hz. Fatih'in bir portresini yaptı; bir gül kokluyordu Hz. Fâtih, pek zarif bir gül. Büyük mânâlar taşıyan bir gül...

Vehbi Tülek

İnanilmaz Arttirma

Vehbi Tülek

V. MurÂd Han

Vehbi Tülek

Deli Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Bursa Yenişehir'de doğan Hüseyin Paşa, Enderun'da, saray baltacıları arasında eğitim gördü. Küçük ve büyük mirâhûrluk vazifesinde bulunduktan sonra, 1632 yılında Kaptan-ı deryalığa getirildi. Bir müddet sonra açılan Revan Seferine Kaptan-ı derya olarak katıldı. Revan'ın fethinde büyük gayret gösteren Hüseyin Paşa, daha sonra Âzerbaycan üzerine yapılan harekâta katıldı. Dönüşte Diyarbekir'deyken 1635 yılında devletin mühim eyaletlerinden biri olan Mısır'a Beylerbeyi tâyin edildi.İki sene bu vazifede kalan Hüseyin Paşa İstanbul'a çağırılarak, Anadolu Beylerbeyliğine getirildi ve Sultan Dördüncü Murâd'la beraber Bağdat Seferine çıktı. Muhâsara esnâsında kendi tarafına düşen iki kaleyi kolaylıkla zaptetti ve Bağdat'ın içinde sükûnu sağlamada büyük rolü oldu. Ayrıca iç kaledeki Narin Kuleyi bir bölük asker ile ele geçirmesi herkesi hayretler içinde bıraktı. Sultan Dördüncü Murâd bu başarılarından dolayı onu, kubbe vezirliğine tâyin etti.

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Barbaros’un İstanbul’a Gelişi

Vehbi Tülek

Sadrazamlik Makami Herkesin Hirsini Tahrik Eden Makamdir

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

89 - Rüyanin Tabiri Budur

Vehbi Tülek

Fatih’in Adaleti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdullah İbn-i Abdülhakem

Abdullah İbn-i Abdülhakem, İmam-ı Mâlik hazretlerinin önde gelen talebelerindendir. 150 (m. 767)'de Mısır'da İskenderiye'de doğ­du. İlk tahsilinden sonra Medine'ye giderek İmam-ı Mâlik hazretlerine talebe
oldu, ondan Muvatta'yı öğrendi, hadis ve fıkıh tahsil etti. Çok talebe yetiştiren İbn-i Abdülhakem 214 (m. 829)'da vefat etti. Haccın fazileti hakkında şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

İslam Düşmanlarına Karşı Korkak Olma

Vehbi Tülek

Menâvi Alâeddin Ali Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Doğum yeri ve doğum târihi bilinmemektedir. 974 (m. 1566)'da İstanbul'da vefât etti. İnegöl, Trabzon ve Manisa kadılığı görevlerini yaptı. Ayasofya Medresesi müderrisi oldu. Şam'dan İnegöl'e gelip, İnegöl İshakpaşa Câmii'nde vaaz eden sâlih bir zât şöyle nakleder:

Seyyid Hasan Hulusi

Vehbi Tülek

Ebû Bekr-i Şiblî

Vehbi Tülek

Ebû Bekr-i Şibli hazretleri, Büyük velilerdendir. 861 senesinde Samarrâ'da doğdu. Bağdât'a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdi'nin talebesidir. Aynı zamanda Mâliki mezhebinin fıkıh âlimlerinden olup, İmâm-ı Mâlik'in Muvattâ'sını ezbere bilirdi. Zamanının bir tânesi olan Ebû Bekr-i Şibli 945 (H.334) senesinde Bağdât'ta vefât etti.

Dedikodu Yapanın Şahitliği Kabul Edilmez

Vehbi Tülek

İmânı Kâmil Bir Mümin Olmak

Vehbi Tülek

Kalbin Ve Bedenin Musîbeti!..

Vehbi Tülek

Üstünlüklerini Bize De Anlat

Vehbi Tülek

Onlar, Eshâb-ı Kirâmın Yolundan Gidenlerdir

Vehbi Tülek

Mehmed Emin Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Değişen Sizin Kalbiniz

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Örümcek Ağı

O Kullarına Çok Merhametlidir

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek