Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.492.018

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Hanefî Mezhebinin Reîsi: İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe

Cemâlîzâde Fudayl Efendi Osmanlı âlimlerinden olup Şeyhülislam Zenbilli Ali Cemâlî Efendi’nin oğludur. 920 (m. 1514) senesinde İstanbul’da doğdu. Ebüssü’ûd Efendi gibi zamanının büyük âlimlerinden ilim tahsil etti ve Ebüssü’ûd Efendinin kızıyla evlendi. İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik ve Mekke-i mükerreme kadılığı yaptı. Şeyhülislâmlık teklif edildiyse de, bu vazîfeyi kabûl etmedi. 991 (m. 1583) senesinde İstanbul’da vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlarda, Hanefî mezhebine göre fıkıh bilgilerini açıklayan “Dımânât” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Donanma Sefer Çikarken

Andrea Doria'nın, 40 kadar kadırga ile, Mısır'dan Hind mallarını getiren Salih Reis'i yaka lamak üzere Girit sularında beklediği şayiası duyuldu. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa, kader arkadaşı Salih Reis'in, Doria'nın pususuna düşmesine razı olmayacağı muhakkaktı. Nitekim ertesi gün bu şayiayı tersanede duyan Hayreddin Paşa, sadrazama koşarak şayianın doğru olup olmadığını sordu. Diğer vezirler de oradaydı. Ayas Paşa fevkalade müteessir bir tavırla:"Hakikat böyle Paşa, içimiz kan ağlar" dedi.Diğer vezirler de aynı şekilde konuştular. Bunun üzerine Hayreddin Paşa onlardan son bir teminat istedi:"Salih Reis benim kader arkadaşımdır. Onu göz göre göre küffarın eline bırakamam ve feda edemem. Akdeniz'e yelken açmak artık zaruret halini aldı. Ancak siz de biraz ikdam göstermelisiniz" dedi.

Vehbi Tülek

Ne Diye Akçe Versin

Vehbi Tülek

Bizim Maksadimiz

Vehbi Tülek

İzmir Valisi Çengeloğlu Tahir Paşa

Vehbi Tülek

Çengeloğlu, II. Mahmud Han devrinde ünlü bir Amiral idi. Akdeniz'in Afrika kıyılarında başladığı denizcilik hayatında cesareti ve yiğitliği ile nam salmış, İstanbul'a gelip tersaneye girdikten sonra da, kumanda kabiliyetini göstererek hızla ilerlemiş ve Osmanlı Deniz Kuvvetlerinin en üst makamı olan Kaptan-ı Deryalığa kadar yükselmişti. Tophane Müşirliğine tayin edildiğinde, Galata ve Beyoğlu kabadayılarını hizaya getirerek asayişi sağlamıştı. Halk onu "Deli Herif" diye seviyor ve takdir ediyordu.

Otlukbeli Savaşi

Vehbi Tülek

Sen Kim, Bu Evi Yapmak Kim

Vehbi Tülek

Çeşme Faciasi

Vehbi Tülek

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Senin Gibi Bir Kumandanin Kilici Alinmaz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kendisine Dünya Ve âhiret Iyilikleri Verilen Kimse

Abdullah ibn-i Ebi Dâvûd hazretleri Sünen hadis kitabının sahibi Ebû Davud'un oğlu olup hadis hafızıdır. 230'da (m. 844) İran'da Sicistan'da doğdu. Nişâbur, İsfahan, Basra, Bağdat, Medine, Mekke, Mı­sır, Şam, gibi şehirlere giderek âlimlerden hadis-i şerifler topladı. 316'da (m. 929) Bağdat'ta vefat etti. Şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kanadıkırıkzâde Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Kanadıkırıkzâde Mustafa Efendi, kıymetli âlim ve veliler yetiştirmiş bir aileden olup eski Maraş Müftisidir. 1918 yılında vefât etti. Kabri, Kahramanmaraş'ta Şâzibey Câmii bahçesindedir...
Mustafa Efendi vefatından kısa bir zaman önce bir vaazında buyurdu ki:

Firavun'un Imanı Kabul Edilmedi!

Vehbi Tülek

Hiç Eksilmeyen Yemek Ve Su

Vehbi Tülek

Hüseyin bin Abdürrahmân hazretleri hadis, kelâm ve Şafii fıkıh âlimidir. 779 (m. 1377)'de Yemen'de doğdu. 855 (m. 1451)'de Ebyât-ı Hüseyin'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vezir-i âzam Sinan Paşa

Vehbi Tülek

Dil âlimi Ferrâ

Vehbi Tülek

İbrâhim Sumâdî

Vehbi Tülek

Abdurrahman Bin Bişr

Vehbi Tülek

İsâ Aleyhisselâma Iftira Atanlar

Vehbi Tülek

Kul Haklarını Ödemeli Ve Herkesle Iyi Geçinmeli

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yeterki Kalbi Kirilmasin

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Bir hükümdarın pek çok cariyeleri vardı. İçlerinde pek güzel dilberler bulunmasına rağmen, siyah bir cariyeye daha fazla alaka ve sevgi gösterirdi. Diğerlerinin bunu çekemediğini fark eden padişah, bir gün kendilerine üzeri mücevheratla süsülü birer kristal bardak vermişti. Manevi değeri yanında maddi kıymeti de pek yüksek olan bu bardakları ellerinde tutan cariyeler, hayranlıkla bakarlarken padişah:
- Herkes elindeki bardağı yere vurup kırsın, demişti. Güzel cariyeler hediyelerini sinelerine bastırarak:
- Efendimizin bu kadar değerli bir hediyesini nasıl kırabiliriz! dediler. Siyah cariye ise padişahın emrini, hiç tereddüt etmeden ve vakit kaybetmeden der'akab yerine getirdi. Barfdak yere çarpılmış ve param parça olmuştu. Padişah siyah cariyeye hitaben: - Diğer cariyelerim bu kadar kıymetli bardağı kıramadıkları halde sen neden kırdın? dedi. Siyah cariyenin verdiği cevap ise çok takdire şayandı:
- Bana efendimin kalbi lazım, kadehin ne kıymeti olabilir. Yeterk ki onun kalbi kırılmasın!
Hükümdar, bu cevabın içerisinde diğerlerine gereken dersi vermiş bulunuyordu. Yüzü güze fakat özü çirkin bir kadın, kocasının kalbini kırmaya devam ettikçe, kalbte açtığı yaraya güzellik olamaz

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

İftiranin Neticesi

Kabahat Kilincin Midir?

Geç Gelen Kurtarıcı

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Vehbi Tülek