Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.482.626

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Unutmaktan Korkan Kimse, Resûlullaha Salât Okusun!

Ebû Tâhir Fîrûzâbâdî hazretleri tefsîr, fıkıh, hadîs ve lügat âlimidir. 729 (m. 1329) senesinde İran’ın Şîrâz şehri civarındaki Fîrûzâbâd kasabasında doğdu. Şîrâz, Bağdad, Şam, Mekke-i mükerreme ve Kâhire’ye gidip büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Anadolu’ya gelip, Yıldırım Bâyezîd ve Timur Hân ile tanışıp, onların iltifâtlarına ve ikrâmlarına kavuştu. Sonra Yemen’e gitti. Sultan onu Zebîd kadılığına tayin etti. 816 (m. 1414) senesinde Yemen’de, Zebîd kadısı iken vefât etti. Fîrûzâbâdî hazretleri kırktan fazla eser yazdı. Bunlardan Kitâb-üs-salât adlı eserinden bazı bölümler:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Özlediğimiz Düğün

93 Harbinin aşladığı sırada 1. Kolordu başkatibi Hikmet Bey, şöyle bir hatırasını nakleder:"Gazi Osman Paşa Vidin'de iken, İstanbul'dan, Ruslara harp ilan edildiğini bildiren telgraf geldi. Cennetmekan Sultan II. Abdülhamid Han'ın gönderdiği bu telgrafı büyük bir hürmetle alan Paşa, Sırbistan'da nice galibiyetler kazanan ordusunun bütün kumandan ve subaylarını bir meydana topladı. Telgraf-ı Şahaneyi büyük bir şevk ve hürmetle okuduktan sonra açıklayıcı mahiyette bir konuşma yaptı. Bunları son derece heyecanla takip eden neferlerden 4 yiğit, son derece edeple ortaya çıkıp selam durduktan sonra içlerinden biri bütün arkadaşlarına vekaleten, Gazi Osman Paşaya, din ve vatan için canlarını vermeye hazır olduklarını bildirdiler.

Vehbi Tülek

Oruç Reis

Vehbi Tülek

Şehzade Selim Ve Mevlana Celaleddin-i Rûmî

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Bahri Dede

Vehbi Tülek

Kânûni Sultan Süleymân Zigetvar seferine çıkmadan önce hazırlıklarını tamamlayıp, evliyâ kabirlerini ziyâret edip zafer kazanmak için duâ etti. Ayrıca hayatta olan evliyâ ve ulemâdan da duâ istedi. Devrin meşhûr evliyâsı olan Bahri Dede'den de duâ iste mişti. Ayrıca fakirlere muhtaçlara dağıtır diye bir kese içinde bin flori altın hediye etti. Bahri Dede bu hediyeyi kabul edip bir yere sakladı. Sonra savaşa kendisinin de katılacağı nı söyledi. Ordunun hareket günü gelince o da orduyla yola çıktı. Böyle evliyâ bir zâtın aralarında bulunması pâdişâh, komutanlar ve askerler için büyük bir ümit ve moral oldu.

İlyas Reis

Vehbi Tülek

Fatima Sultan’in Rüyasi

Vehbi Tülek

Al Mührü Ver Mührü

Vehbi Tülek

V. MurÂd Han

Vehbi Tülek

Sirpsindigi Zaferi

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ey Allah’ın Sevgili Kulu, Bana Duâ Et

Muhammed Busrî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Şam’da Havran beldesinde doğdu. Ebû Türâb-ı Nahşebî, Ahmed bin Yahyâ Celâ, Ebû Sa’îd-i Harraz ve daha birçok evliyâ ve âlimin sohbetlerinde bulundu. 245 (m. 859) senesinde vefât etti. Ahmed bin Yahyâ Celâ, “Altıyüz kadar şeyh ile görüştüm. Bunların en mümtazları, Zünnûn-i Mısrî, Ebû Türâb-ı Nahşebî, Ebû Abdullah Busrî ve Ebü’l-Abbâs bin Atâ idi” buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Beşiktaşlı Yahyâ Efendi

Vehbi Tülek

Yahyâ Efendi, İstanbul'da yetişen büyük velilerdendir. 1494 (H.900) senesinde Trabzon'da doğdu. Kânûni Sultan Süleymân da Trabzon'da aynı sene aynı haftada doğdu. Kânûni dünyâya geldiğinde, annesi Âişe Hafsa Sultanın sütü kesilmişti. Bunun üzerine Kânûni'yi Yahyâ Efendinin annesi emzirdi. Kânûni ile süt kardeşi oldular. Kânûni Sultan Süleymân, padişah olunca, ona çok yakın alâka gösterdi. Çok hürmet edip, işlerinde onunla istişare ederdi. Birlikte çok menkıbeleri vardır.

Yahyâ Efendi 1569 (H.977) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabr-i şerifi, Beşiktaş ile Ortaköy arasında yaptırdığı ve kendi adıyla anılan câminin yanında olup, ziyâret mahallidir.

Yahyâ Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Ebü’l-kâsım Bürzûlî

Vehbi Tülek

Eshâb-ı Kirama Söven Dinden Çıkar!

Vehbi Tülek

Ebü’l-Kâsım Saymerî hazretleri Şafiî mezhebindeki büyük fıkıh âlimlerindendir. Basra’da doğdu ve 387 (m. 996)’da yine orada vefât etti. Kâdı Ebû Hâmid el-Mervezî’nin meclisinde bulundu ve onun talebesi Ebû Feyyaz el-Basrî’nin huzûrlarında yetişip, fıkıh âlimi oldu. Şafiî mezhebinde geniş bir ilme sahip olduğundan, bütün her yerden insanlar onun yanına ders almaya gelirlerdi. 

Ahmed Ibn-i Ardûn

Vehbi Tülek

Ramazanın Bereketi Hayırları Başkadır

Vehbi Tülek

Yâ Rabbî! Onlara Da Hidâyet Nasip Eyle

Vehbi Tülek

Onun Için Ne Hazırladın

Vehbi Tülek

Kabirleri Ziyaret Etmek Sünnettir

Vehbi Tülek

Ebû Abdurrahmân Es-sülemî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Helvaci Çocuk

Bana Delil Getir

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

İsmail Hakki Efendi

Alabilirsen Al

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek