Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.437.226

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Ibâdetlerini Kusurlu Bil!

Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî bunların en meşhurudur. 1112 (m. 1700)’de Edirne’de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kazliçeşme

Ordumuzun İstanbul önlerine dayandığı günlerdir. Henüz bahardır ama hava iyi sıcaktır. Yedikule önlerinde toplanan askerler kırbaların dibinde kalan son damlaları da yudumlar ve su sormaya başlarlar. Öyle ya bu çocuklar daha yıkanacak, paklanacak, abdest alacaklardır. Fatih bu sıkıntıyı nasıl halledeceğini düşünürken üzerinden yaban kazları geçmesin mi. Genç sultan, süvarilerden birine kuşları işaret eder. Delikanlı okuna davranır, elini sadağına atar. Fatih "Hayır, hayır!" diye fısıldar, "Onları takip et. Kim bilir, belki de bir göle uçuyorlar." Süvari bir hamlede atına çıkar, hayvanını topuklar. Artık kazlar nereye, o oraya. Kuşlar Atışalan taraflarında alçalır alçalır ve berrak sulu bir gölceğize konarlar. Delikanlı önce suyun tadına bakar, sonra matarasını doldurup ordugaha koşar. Doğrusu bu su beklenenden ziyade ve umulandan tatlıdır. Mimarlar, ustalar derhal işbaşı yapar, rütbeliler bile künk taşırlar. Çok değil 5-10 gün sonra lülelerden su akmaya başlar. Fatih bu mutluluğu paylaşmak ister, çeşme başına gelir. O sıra bir sanatkârın kitabeye "adını" kazıdığını görür. Ustaya döner "niye ama" der, "suyu bulan ben değilim ki?" Vezir araya girer ve usulünce sorar: "Peki bu çeşme kimin adı ile anılsın?"-Kazların!Öyle de olur. Çeşmenin adı "Kazlıçeşme" kalır.

Vehbi Tülek

43 - Sakin Yemeyiniz, O Et Zehirlidir

Vehbi Tülek

Adam

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Adülhamid Suikasti

Vehbi Tülek

21 Temmuz 1905 Cuma...Yıldız Camii, her hafta olduğu gibi yine hıncahınç dolu. Salâ verilirken Sultan Abdülhamid Han abdest tazeledi. Namaz vaktine doğru Baş Mabeyinci yaklaştı:-Arabanız hazır Efendimiz...dedi.Sultan teşekkür etti. En yeni elbiselerini giydi. Güzel kokular süründü. Yavaş yavaş yürümeye başladı. Her zaman olduğu gibi sade ve açık bir faytona bindiler. Yıldız sarayından, Yıldız Camiine kadar yol kenarları lebaleb doluydu. Müslim-Gayri Müslim tebaadan Türkler, Arap, Boşnak, Arnavut, Kürt ve Çerkesler kadar, Rum, Musevi ve Ermeniler de dikkat çekiyordu. Memleketimizi gezmeye veya iş icabı gelen yabancılar, Büyük Hakanı ancak Cuma günleri görebilirlerdi. Bu yüzden yol boyunca onlar da sıralanmışlardı.-Padişahım çok yaşa...-Allah seni başımızdan eksik etmesin...sesleri ve alkışlar arasında ilerleyen Padişah, selamlara karşılık veriyordu.

Çanakkale İçinde Aynali Çarşi

Vehbi Tülek

Çocuk Eğitimine DÂir Ferman

Vehbi Tülek

İmparator Ölü Gibi Donup Kaldi

Vehbi Tülek

Çolak Hasan

Vehbi Tülek

Fatih’in Medreseleri

Vehbi Tülek

Kanaat, Ama Neden Sonra?

Vehbi Tülek

Bizim Maksadimiz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Emin Erbilî

Son asırda Irak'ta ve Mısır'da yaşamış olan velilerden ve Şâfii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Babasının ismi Fethullah'tır. Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında Irak'ın Erbil şehrinde doğdu. 1914 (H.1332) senesinde Kâhire'de vefât etti. Kabri, Karafe kabristanındadır

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Resûlullahın Sünnetine Uymadıktan Sonra

Vehbi Tülek

Debbağzâde Mustafa Efendi Osmanlı âlim ve evliyâsının büyüklerindendir. On sekizinci yüzyılda Rize'de doğdu, İstanbul'da vefât etti. İstanbul'da, zamânının âlimlerinden akli ve nakli ilimleri tahsil edip derin âlim olduktan sonra Fâtih Câmiinde ders okuttu. Bir dersinde şunları anlattı:

Muğlalı Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Ebû Ca’fer Gırnatî

Vehbi Tülek

Ebû Ca'fer Gırnati rahmetullahi aleyh, hadis, ferâiz (mirâs taksimi), kırâat, usûl ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. Endülüs'te Gırnata (Granada) şehrinde doğdu. 699 (m. 1299) yılında vefât etti. Naklettiği bazı Hadis-i şerifler:

Hâlid Bin Saîd (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Seyfeddin Âmidî

Vehbi Tülek

Ömer Bin Muhammed Kalşânî

Vehbi Tülek

Burhaneddin Mergınânî

Vehbi Tülek

Balkan Harbinde Bir Askerin Son Mektubu

Vehbi Tülek

Mecdüddîn Îsâ'nın Malkaralı Hocası

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?


Abdullah bin Mübarek, bir gün yolda gidiyordu. Önünde birkaç koyunla bir çoban çocuk gördü. Ona acıdı ve; "Zavallı, çocuklukta çobanlık yaparsa, büyüdükte Allahü teâlânın ibâdet ve mârifetine nasıl erişir?" dedi. Sonra kendi kendine; "Gideyim, ona Allahü teâlâyı tanımakta bir mesele öğreteyim." deyip, çocuğun yanına geldi ve:

-Evlâdım, Allahü teâlâyı bilir misin? buyurdu.

Çocuk:

-Kul nasıl sâhibini bilmez?" dedi.

-Allahü teâlâ'yı ne ile biliyorsun?

-Bu koyunlarımla.

-Bu koyunlarla, O'nu nasıl bilirsin?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Kadin Akli

Yirmi Saniyede

Sakin Kalyona Binme

Sarayda İftar

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek