Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.305.050

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Din Kardeşini Ziyaret Etmenin Fazileti

Abdullah el-Cübbâî hazretleri Hanbelî fıkıh âlimidir. 521 (m. 1127) senesinde Lübnan’da Trablus köylerinden Cübbe’de doğdu. İlim tahsiliiçin Bağdad’a geldi. Orada Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin huzûru ve sohbeti ile şereflendi. Oradan Hemedan’a geldi. Orada Hâfız Ebü’l-Alâ el-Hemedânî’den ilim öğrendi. Hadîs-i şerîf dinledi. İlim öğrenmek için İsfehan, Mısır ve başka yerlerde bulunup, meşhûr âlimler ile görüştü. Sonra Bağdad’a gelip, tekrar Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ii. Mahmud Han’in Hocasi

Abdurrahman Harputi hazretleri, küçük yaşta ilim tahsili için gittiği Diyarbakır'da tahsili sırasında, bütün derslerden geri kalması üzerine, arkadaşları onunla alay ederlerdi. Bu durumu hocası öğrenince, onun daha çok rencide olmaması için, yanına çağırarak; "Şimdiye kadar okudukların ve öğrendiğin bilgi sana kâfidir. Köylerde çok rahat imamlık yapabilirsin. Var git oralarda kısmetini ara." dedi. Bunun üzerine medrese tahsilini bırakarak, şehirden ayrıldı. Yolda bir hanın önünden akmakta olan bir çayın kenarında oturup düşünür ken, çayın içerisindeki taşların, suyun şiddetli akıntısından yusyuvarlak olduklarını ve pırıl pırıl parladıklarını gören genç Abdurrahmân, üzüntü ve kırık bir kalb ile; "Yâ Rabbi! Beni sen yarattın. Bu dersleri anlayamamam da senin kudretin iledir. Senin emrinde akan sular, şu taşları nasıl yusyuvarlak yapıyor ve parlatıyorsa, sen de benim zihnime kuvvet ihsân et de, rızâna kavuşturacak ilim deryâsın dan biraz nasib alayım." diye Allahü teâlâya yalvardı.

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Han’in Takdiri

Vehbi Tülek

Attiği Her Taş Hedefine Ulaşiyordu

Vehbi Tülek

Molla Hayali Ve Fatih Sultan Mehmed

Vehbi Tülek

İznik Medresesi müderrisi Molla Tâceddin vefât ettiğinde, Fâtih Sultan Mehmed çok üzülmüştü. Mahmûd Paşaya; "Yerine, onun gibi yüksek bir âlim bulunup tâyin edilsin." emrini verdi. O mecliste, Mahmûd Paşanın hatırına Molla Hayâli geldi. Durumu pâdişâha arz edip, onun hakkında bilgi verdi. Sultan Fâtih de; "Molla Hayâli, o kimse değil midir ki, Şerh-i Akâid'e yazdığı hâşiyesiyle, ismini duyurmuştur?" diye sorduğunda, vezir; "Evet pâdişâhım, o kimsedir." cevâbını verdi. Bunun üzerine Pâdişâhın; "O kimse, bu medreseye lâyıktır." demesi üzerine, 130 akçe maaş ile, bu medresedeki müderrislik vazifesini Molla Hayâli'ye vermeyi kararlaştırdılar. Bunun üzerine, Filibe'den İstanbul'a gelen Molla Hayâli, Pâdişâh ile konuştu.

Alçakliğin Böylesi

Vehbi Tülek

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Çaldiran MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Bir Yabancinin Hac Düşünceleri

Vehbi Tülek

103 - Sultan Ii. Mustafa Ve Ulaş Zaferi

Vehbi Tülek

Akibet Görürsün Hele Ferhat

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İbn-i Habbâz

İbn-i Habbâz hazretleri, fıkıh, nahiv ve ferâiz âlimidir. Kuzey Irak'taki Erbil'de doğdu. 639 (m. 1241) senesinde Musul'da vefât etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Seyyid Kasım Efendi

Vehbi Tülek

Seyyid Kasım Efendi rahmetullahi aleyh, İstanbul evliyasındandır. 1601 (H.1010) senesinde vefât etti. Kabri Silivrikapı'ya yakındır. Bir sohbetinde buyurdu ki:

İftirâda Bulunanlar Mahcup Oldular

Vehbi Tülek

Kabirde Ölüye Azap Vardır

Vehbi Tülek

İbn-ül-Bezri hazretleri Şafii fıkıh âlimlerindendir. 471 (m. 1078)'de Cizre'de doğdu. 560 (m. 1165)'de Cizre'de vefât etti. Bir dersinde, ahiret hâlleri hakkında şunları anlattı:

Abdürrahim Semerkandî

Vehbi Tülek

Hamîdî Çelebi

Vehbi Tülek

Kalem, Onun Faziletini Yazmaktan âcizdir

Vehbi Tülek

Ebû Zür'a Dımaşkî

Vehbi Tülek

Hüsameddin Bursavî

Vehbi Tülek

senin Sonun Da Böyle Olacak!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Niyâzi-i Mısri, devamlı ibâdet ve tâatla meşgûl olduğu sırada, bir gece rüyâsında Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerini gördü. Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri büyük bir taht üzerinde oturmaktaydı. Etrâfına talebeleri toplanmıştı. Niyâzi-i Mısri, kendisini onların arasın da görünce, hayâsından dışarı çıkmaya yol ve fırsat aradığı bir sırada, Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri, onu yanına çağırıp, bir kese altın hediye verdi ve; "Senin nasibin diyâr-ı Rûm'dadır. Mısır'da değildir." buyurdu. Ertesi gün Niyâzi-i Mısri bu rüyâsını hocasına anlatın ca, hocası hemen ona hilâfet verdi ve duâ etti. Bunun neticesinde Niyâzi-i Mısri 1646 sene sinde Mısır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. İstanbul'da Sultanahmed Câmii civârında Sokullu Mehmed Paşa dergâhında ikâmet edip, uzun süre riyâzette kaldı. Kaldığı odada çok gözyaşı döktü. Halil Paşa, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kaldığı odanın döşemelerini yenilemek için teşebbüste bulunduğu zaman, Niyâzi-i Mısri hazretlerini rüyâsında gördü. Rüyâda "Gözlerimin yaşı ile yıkanmış olan tahtaları muhâfaza ediniz." diye emretmesi üzerine, tahtalarını muhâfaza etmek sûretiyle odayı tâmir etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Bize Teveccüh Edin

Kadin Akli

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Arkadaşlarımı Korumak Için

Pişman Oldular!

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek