Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.420.430

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haramlara Devam, Küfre Sebep Olur!

Kenzî Hasan Efendi Sümbüliye yolu ariflerindendir. Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. İstanbul'da tahsilini tamamladıktan sonra Sümbülî dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâaddin Efendiye intisab etti ve kemale erdikten sonra icazet verilerek irşad vazifesiyle Manisa’ya gönderildi. 1112 (m. 1700)’de Manisa'da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şahidlerle İsbati Da Kafidir

Fatih, İstanbul'u fethettiği zaman, burada yaşayan Rumları öldürtmemiş ve onlara inanç serbestliği vererek Patriklerini bile görev de bırakmıştı. Fakat bir müddet sonra eski Bizanslılardan bazıları İstanbul'u yeniden ele geçirmek için Avrupa'da gizli anlaşmalar yapmışlardı. Bu durum üzerine zamanın padişahı Yavuz Sultan Selim, İstanbul'daki Rumların ya Müslüman olmaları veya şehri terketmeleri ni emretti. Vezirler, padişahtan çekindikleri için bu emir karşısında ağızlarını açamadılar. Fakat zamanın Müftisi Zembilli Ali Efendi'ye müracaat ettiler. Bunun üzerine Ali Efendi:

"Fatih İstanbul'u zaptedince Rumlara eman ve ferman vermiştir. Bu sebeple padişahın bu emrini yerine getirmek caiz değildir" dedi ve bu şekilde bir fetva yazarak Yavuz'a gönderdi. Padişah:

"Fermanı görelim!" diye itiraz etti. Zira bu ferman, bir yangında yok olmuştu. Buna karşılık Zembilli Ali Efendi: "Şahidlerle isbatı da kafidir" diyerek, bu fermanı gören yaşlı iki yeniçerinin şahidliği ile davayı Yavuz'un aleyhine neticelendirdi.

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Pir Ali Hazretleri

Vehbi Tülek

Casus Herşeyi Görsün

Vehbi Tülek

Demek Yolda Kaldiniz

Vehbi Tülek

Şeyh Alâüddin, tasavvuf yoluna girişini şöyle anlatır: "Sultan İkinci Bâyezid Hânın ordusunda bir nefer idim. Ordu, bir zaman küffâr üzerine sefer etti. Dönüşte yolda şiddetli bir soğuk ve yağmur başladı. Bu esnâda ben civar bir köyde misâfir olmak istedim. Köylüler beni kabûl etmediler. Gece karanlığında yola koyuldum. Yağmur, gökten bardaktan dökülürcesine yağıyordu. Her taraftan seller akıyordu. Vâdi, deniz gibi oldu. Ben, Allahü teâlâya tevekkül ederek ilerledim. Yol üzerinde bir nehirle karşılaştım. Akan sellerle nehir daha da kabarmış, köprüyü de örtmüştü. Sulara girip, önümdeki tehlikeden gâfil olarak, gece karanlığında ilerledim. Sular, atımın ayaklarını örtmeye başlamıştı. O esnâda beni boğulma korkusu kapladı. Geri dönmek istedim. Yolu bulamadım. Ölümle burun buruna geldim. Ölümü düşünerek, tövbe ve istigfâra başladım.

Hadim Sinan Paşa Ve Yavuz

Vehbi Tülek

Ii. Mahmud HÂn’in Asilerin Elinden Kurtulmasi

Vehbi Tülek

Akbiyik Sultan Ve Fatih

Vehbi Tülek

57 - Orhan Gazi Ve Alaeddin Esved Hazretleri

Vehbi Tülek

Doğru Yoldan Ayrilmamak

Vehbi Tülek

Kahraman Osmanli Hanimi: Emine BÂnû

Vehbi Tülek

Astaze

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Aleyhisselâm "habîbullah"tır

Muhammed bin Abdurrahmân ibn-i Ebi Leylâ hazretleri, meşhur âlim Abdurrahmân ibn-i Ebi Leylâ'nın oğludur. 74 (m. 693)'de Medine'­de doğdu. Tâbiinin meşhur âlimlerinden fıkıh, ha­dis ve kıraat tahsil etti. Otuz üç yıl müddetle kadılık yaptı. 148 (m. 765)'de vefat etti. Şöyle nakleder:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Çelebi Hüsâmeddîn

Vehbi Tülek

Mevlânâ Celâleddin Rûmi hazretlerinin, Çelebi Hüsâmeddin'e karşı itibârı fevkalâde çok idi. Çelebi Hüsâmeddin, Mevlânâ hazretleri derse gelmediği zamanlar talebelere ders verirdi...
Bir gün Çelebi Hüsâmeddin dostlarıyla birlikte bağa gitmişti. Orada dostlarına nasihat ederken bir kimse gelip;
-Efendim! Mevlânâ hazretlerinin türbesinin üzerindeki alem düştü. Bir türlü yerine konulamadı, dedi.
Bunu işiten Çelebi Hüsâmeddin çok üzüldü. Yüzlerinin rengi bembeyaz oldu. Onun fevkalâde üzüldüğünü gören dostları, bunun sebebini sordular. O da;

Ey Âdemoğlu! Benden Uzaklaşma

Vehbi Tülek

Hocasına Edeple Bakan Hak Yoluna Girmiş Olur

Vehbi Tülek

Dizdarzâde Ahmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Larende’de (Karaman) doğup yetişti. 1032 (m. 1623) senesinde Edirne’de vefât etti. İlk tahsilini tamamladıktan sonra, Çivi-zâde Muhammed Efendi’nin mülâzimi, daha sonra da müderris oldu. Sonra Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Manevî kemâlâta kavuştuktan sonra, hocasından hilâfet aldı. Daha sonra. Edirne’ye gelerek yerleşti ve talebe yetiştirdi. Buyurdu ki:

Cuma, Fakirlerin Haccı, Müminlerin Bayramıdır

Vehbi Tülek

Muhammed Bin Fazl Furâvî

Vehbi Tülek

Dîninde Titizlik Gösteren Kötülüklerden Kurtulur

Vehbi Tülek

Kabirleri Ziyâret Etmek Sünnettir

Vehbi Tülek

Şehabeddin Ahmed Bûsîrî

Vehbi Tülek

Satılan Malın Kusurunu Gizlemek Helal Değildir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Hükümdarlardan biri vezirine oğlunun hocasından yakınıyordu: - Ben istiyorum ki oğlum ilim öğrensin, benim yerime iyi bir hükümdar olsun, o ise devamlı müzikle, sesle, sazla meşgul Demek ki hocası buna iyi bir yön veremiyor. Vezir aynı görüşte değildi: - Hükümdarım hocanın elinde mucize yok. Çocuğun kabiliyeti neye ise hocası ancak onda ilerlemesine, olgunlaşmasına yardım edebilir İnsanın tabiatı değiştirilemez Terbiye yaratılışa tabidir.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Latif Bir Şikayet

Abayi Yakmak

Kul Hakkı

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek