Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.413.807

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kardeşim Ağır Hasta Ya Resûlallah!

Abdülazîz Dehlevî hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerinden Şah Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin oğludur. 1746 (H.1159) senesinde Dehli'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. On bir yaşında iken babasının vazîfelendirdiği hocalardan okudu. Meşhur altı hadîs kitabı Kütübü Sitte gibi kıymetli eserleri babasından dinledi. Hadîs-i şerîf ilminde diploma aldı. Hindistan'da İngiliz yönetimine karşı hürriyet meşalesini yakarak "Sirâc-ül-Hind" lakabıyla tanındı. 1824 (H.1239) senesinde Delhi'de vefât etti. Elli kadar eser yazdı. Tefsîr-i Azîzî isimli eserinde Bekara sûresinin fazîletlerini bildirirken diyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Seydi Ahmed Paşa

Seydi Ahmed, eşsiz bir cengaver, içi dışı bir, sözünü sakınmaz biriydi. Sultan İbrahim Han'ın huzurunda cirit oyununda işi sertiğe döküp, Padişahın sevdiği kişilerden birini öldürüp birini de hastanelik edince gazab-ı şâhâneye uğradı. Birkaç gün saklanıp, padişahın hayatını bağışlaması üzerine ortaya çıktı. İbrahim Han, bu lafını sakınmaz, ele avuca sığmaz kahramanı Budin'e, Siyavuş Paşa nın yanına "Çaşnigirbaşı" payesiyle gönderdi. O da onu Şamatorna sancağına tayin etti. Dağ istan'dan olan Seydi, burada Avrupa'yı titreten akıncılara kumanda edecekti. Bu ise tam ona göre bir işti. Kısa zamanda akıl almaz bir hırs ve şiddetle çok geniş bir ülkeyi baştan başa harap etti.

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufi Sapiklari

Vehbi Tülek

I.abdülhamid Hanin İleri Görüşlülüğü

Vehbi Tülek

Tavsiye Etmem Majeste

Vehbi Tülek

Fransa İmparatoru III. Napolyon, sarayda verilen bir baloda Osmanlı sefir Ahmed Vefik Paşa'nın yanına yaklaşmış, o vakitler bir vilayetimiz olan Beyrut'a sözü getirerek:

-Şu anda Beyrut'u işgal etmek üzere bir tümen Fransız askeri yola çıkıyor, diye sefirimizi tehdid eder. Paşa:-Tavsiye etmem Majeste, der. Osmanlı süngüleri Fransız askerini denize döker...İmparator alay ederek:-Ekselans, bu sonuca askeri bilgilerine mi dayanarak varıyorlar, diye sorunca, Vefik Paşa:-Hayır, tarihi bilgilere dayanarak... amcanız I. Napolyon da Akka kalesi önünde böyle bir ders almışlardı, diye cevap verir.

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Sakiz Adasinin Fethi Ve Nasuhi Efendi’nin Duasi

Vehbi Tülek

Mimar Koca Mehmed Ağa

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman’in Fransa Kralina Mektubu

Vehbi Tülek

Bodrumlu Fedai Musa

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

66 - Para Böyle Günler İçindir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

"pamuk Kâdı" Abdüllatîf Efendi

Abdüllatif Efendi, zamânındaki âlimlerden okuyup ilk tahsilini tamamladıktan sonra, Mevlânâ Müslihuddin Yârhisâri ve Anadolu Kadıaskeri olan İmâm Şeyh Mahmûd'un sohbet ve hizmetlerine girdi. İlim öğrenmekteki gayret ve istidâdının çokluğu sebebiyle, kısa zamanda yetişerek kemâle geldi ve medreselerde ders verecek, talebe yetiştirecek seviyeye ulaştı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Azâbı En Şiddetli Olanlar, Peygambere Sövenlerdir!

Vehbi Tülek

Ahmed bin Mesrûk hazretleri hadis âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. Bağdâd’da doğdu. 299 (m. 911)’de Bağdâd’da vefât etti. Cüneyd-i Bağdadî, Muhammed bin Mensûr et-Tûsî, Sırrî-yi Sekatî, Hâris-i Muhasebî ve başka büyük zâtlardan ilim öğrenip, feyiz aldı.

Muhammed Bin Fadl Belhî

Vehbi Tülek

beni Çoraplarımla Defnedeceksiniz!..

Vehbi Tülek

Son asırda yetişen, zahir ve batın ilimlerinde kâmil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük âlim ve veli Seyyid Abdülhakim Arvâsi hazretleri "rahmetullahi aleyh" (Sefer-i âhiret) risâlesinde özetle buyuruyor ki:

Ali Bin Âsım El-vâsıtî

Vehbi Tülek

Yüzleri Siyah Ve Gök Gözlü Iki Melek

Vehbi Tülek

Dünya âhiret Için Bir Vâsıtadır

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Ümitli Olmanın Alâmeti

Vehbi Tülek

Ahmed Gaznevî

Vehbi Tülek

Yazıklar Olsun Sana Ey Nefsim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Sarik Ve Sakal

Sünnet Akçesi

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

SelÂmetle Gidip Gel

İmanı Ona Kafidir

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek