Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.486.284
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Yavuz Sultan Selim Han Ridâniye Seferinde Şam'a geldi. Kendisine Muhammed Bedahşi' den söz edilince, daha önce duyduğunu ve pek yakında ziyâretine gideceğini söyledi. Yavuz Sultan Selim Han zâten uğradığı her memlekette, mukaddes makamları, ilim adamlarını ziyâret etmeyi, tasavvuf büyükleriyle görüşmeyi, duâlarını almayı ihmâl etmezdi. Şam'da kaldığı süre içinde, Şeyh Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin kabrini yaptırdı. Medreselere uğrayıp, talebeye yardımda bulundu. Bu arada Emeviye Câmiine gitti. O civarda yaşayan ve herkes tarafından büyük hürmet gösterilen Muhammed Bedahşi'nin iki defâ evine giderek ziyârette bulundu.
Yavuz Sultan Selim Han, Anadolu'da yıllarca yaptığı Şiilik propagandası ile Osmanlı ülkesini parçalama gayesini güden Şah İsmail'e karşı harekete geçerken, kendisine de şu mektubu gönderdi:"Bilesin ve anlayasın ki, ilahi hükümlerden yüz çevirenlerin, Allahü teâlânın dinini yıkmaya çalışanların bu hareketlerine bütün Müslümanların, adaletperver hükümdarların kudretleri nisbetinde mani olmaları farzdır. Sen ki Müslümanların memleketlerine saldır dın, şefkat ve utanmayı bir tarafa bırakarak zulüm kapılarını açtın. Günahsız Müslüman ları incittin. Fitne ve fesadı gaye edindin. Nefsinin kötü arzularına ve fıtratındaki bozukluk lara uyarak Din-i İslam'ın emirlerini değiştirmeye kalktın. Haramlara helal diyerek nice Müslümanları ifsad ettin. Mescitleri, türbeleri ve mezarları yıktın. Alimleri ve Peygamberi miz "Sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimizin neslinden gelen mübarek seyyidleri ldürdün. Kur'ân-ı Kerimi hela çukurlarına attın. Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer'e söverek hakaret ettin. Bu saydıklarım senin kötü hallerinden sadece birkaçıdır. Dillerde dolaşan bunlar ve bunlara benzer diğer hareketlerinden dolayı âlimlerim kesin delillere dayanarak, senin kafirliğine fetva verdiler. Bu durum karşısında Allahü Teâlâ'nın emirlerini yerine getirmek ve zulüm görenlere yardım etmek için, merasimlerde giydiğim padişahlık elbise lerimi çıkardım. Zırhımı giyip kılıcımı kuşandım. Atıma binerek Safer ayının başında Anadolu yakasına geçtim. Maksadım, Allahü Teâlânın inayetiyle senin Şahlığını yok etmek ve bu suretle âcizler üzerinden zulmünü ve fesadını kaldırmaktır. Ancak kılıçtan önce sana, Sünnet-i Seniyye icabı Sünni itikadını teklif ederim. Eğer yaptıklarından pişman olup, cân-ü gönülden istiğfar eder ve aldığın kaleleri geri verirsen, tarafımızdan, dostluktan başka bir şey görmezsin. Fakat kötü hallerine devam ettiğin takdirde, zulümlerinle simsiyah yaptığın yerleri nura kavuşturmak ve elinden almak üzere Allahü Teâlâ'nın izniyle yakında geleceğim. Takdir ne ise öyle olacaktır."
Demirtaş Mehmed Efendi, Dede Ömer Ruşeni hazretlerinin baş halifelerinden olup Kütahyalıdır. Tahsil yapmak üzere Mısır'a gittiği zaman Ruşeni halifelerinden Hasan Ayntabi'nin sohbetleriyle müşerref olduktan sonra Tebriz'de Ruşeni hazretlerine giderek icazet alıp Mısır'a döndü ve Kahire'de 935 (m. 1528)'de vefat etti. "Cem'u'l-Esrâr ve Keşfü'l Estar" isimli bir eseri vardır. Burada buyuruyor ki:
Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ hazretleri, on sekizinci yüzyıl Irak velilerinden olup, Osman et-Tavili hazretlerinin ikinci oğludur. 1837 (H.1253) senesinde doğdu. 1868 (H.1285) senesinde vefât etti...
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Alâüddin Ali İbn-i Hatib hazretleri Fıkıh âlimidir. 774 (m. 1372)'de Halep'te doğdu. Şam ve Kudüs'te ililm tahsil ettikten sonra Halep kadılığına getirildi. İbn-i Hacer Askalâni Halep'e geldiğinde kendisiyle görüşmüş ve birbirlerinden hadis rivayet etmişlerdir. İbn-i Hatib 843'te (m. 1440) Halep'te vefat etti. Müslümanlara yardım hakkında şu hadis-i şeriflerleri nakletti:
Hz. Ebû Bekir halife iken, Ebû Ubeyde'yi kumandan tayin etti. Humus, Şam, Ürdün ve Filistin'i fethetmek ve oradaki insanların da İslamiyetle şereflenmeleri için gönderdi. Hz. Ebû Ubeyde, Bizanslıların, Suriye'yi kurtarmak için topladıkları büyük bir Haçlı ordusunu Yermük'te karşıladı. Halife Hz. Ebû Bekir, Ebû Ubeyde'ye yardım için Hz. Hâlid bin Velid'i gönderdi.