Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.403.195

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Anne Ve Babasına Iyilik Edenin Ömrü Uzun Olur

Alî bin Muhassin et-Tenûhî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Kâdî Ebû Alî Muhassin et-Tenûhî’nin oğludur. 355 (m. 966)’da Basra’da doğdu. Bağdat’a giderek devrinin meşhur âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra kadılık mesleğine intisap ederek Medâin, Azerbaycan, Beredân ve Karmîsîn gibi yerlerde kadılık yaptı. 447 (m. 1055)’de Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Çapanoğlu Gibi Arkan Var

Sultan II. Mahmud devrinde hakimiyetlerine son verilen Anadolu'nun meşhur derebeyi sülalelerinden biri de Yozgat'taki Çapanoğullarıydı. Bunlardan Çapanoğlu Süleyman Bey, diğer derebeylerin aksine merhametli ve zayıfları koruyan bir beydi.

Bir gün, zayıflıktan iskeleti çıkmış bir eşek, Çapanoğlu konağının önünde mecalsiz bir halde dolaşırken, açlıktan konak kapısının ipini kemirmeğe başlar. İp sallanınca ucundaki çıngırak da çalar. Kapıda biri var zannederek kapıyı açan uşaklar, eşeğin bu haline acır ve bunda bir iş var diyerek Çapanoğlu'na haber verirler. Hayvancağızı gören Süleyman Bey, eşeğin sahibini buldurur ve adama okkalı bir sopa attırdıktan sonra:-Bu hayvana günde beş okka arpa yedirip tımarını yapacaksın ve her hafta bana getirip göstereceksin, der.

Bu esaslı bakım sonunda hayvan çok semirir ve avazı çıkıtığı kadar anırır. Eşek anırdıkça sahibi de mahzun mahzun şöyle der:

-Anır eşeğim anır, Çapanoğlu gibi arkan var.

Vehbi Tülek

Şeref Nişani Olacak Çamur

Vehbi Tülek

Kanli Zarf

Vehbi Tülek

Bunlar Yemek Olarak Kafidir

Vehbi Tülek

Kenan Paşa, Şeyh Muhammed Ayni hazretlerini ziyâret maksadıyla Siirt'e oradan da Ayni köyüne gitmişti. Askerleriyle birlikte Ayni köyüne varınca, câminin avlusunda bir hasır üzerine oturdu. Paşa için yemek hazırlamak istediler. Şeyh hazretleri; "Bu hususta tekellüfe girmeyi niz, kendinizi zorlamayınız." dedi. Evinde arpa unundan yapılmış iki yufka ve iki gün önce pişirilmiş et yemeği vardı. Bunları yedirmek bizim için ar olur dedilerse de, Şeyh hazretleri; "Bunlar yemek olarak kâfidir. Mevcud olan bunlardır. Bunları ikrâm etmekte bir mahzur yoktur." dedi. Sonra kendisi Kenan Paşanın yanına gitti. Paşa onu görünce ayağa kalkıp hürmetle elini öptü ve duâ istedi. Sofrayı getirmelerini söyleyince, Paşanın önüne iki yufkayı ve et yemeğini koydular. Bunları yedi. Sonra kalkıp Şeyh Muhammed Ayni hazretlerinin elini tekrar öptü. Teşekkür ederek müsâde isteyip ayrıldı. Dönerken yolda adamlarından biri, Şeyh'in huzûrunda ne yemeği yediğini sorunca; "Arpa ekmeği ve bayat et yemeği yedim. Yemin ederim ki ömrümde böyle lezzetli yemek yemedim." dedi.

28 - Fazil Mustafa Paşa'nin Şehadeti

Vehbi Tülek

İki Yusuf’un Hikayesi

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

Tek Başina Bir Ordu: Ebussuud Efendi

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Ve Patrik Gregorios

Vehbi Tülek

93 - Sultan Ii. Selim Ve Kibris'in Fethi

Vehbi Tülek

60 - Yavuz'un Adaleti

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kullarımdan Gereği Gibi Şükreden Azdır

Mehmed Emin Efendi Seksenbirinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Gözlük kullandığından dolayı "Camgöz" diye bilinirdi. 1117 (m. 1705)'de Edirne'de doğdu. 1191 (m. 1777)'de Bursa'da vefât etti. Emir Sultan Kabristanı'nda medfûndur. Bir dersinde şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Arab Baba Hazretleri

Vehbi Tülek

Arab Baba hazretleri, Harput velilerindendir. İsmi Yûsuf olup babasının ismi Arabşah'tır. Hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. On üçüncü asırda yaşayan Arab Baba, Harput'un fethi için gelen Selçuklu kumandanlarından olup, aynı zamanda büyük bir velidir. İslâmiyeti yaymak için bâzan kılıç kullandı çoğu zaman da insanlara doğru yolu göstermek için vaaz ve nasihatlerde bulundu. Sık sık "Kılıçla geldim kalemle gideceğim!" buyururdu...

Ebû Saîd Ebü'l-hayr

Vehbi Tülek

Ümmî Velî Seyyid Alî

Vehbi Tülek

Seyyid Ali, Yemen'de yetişen evliyânın büyüklerindendir. 958 (m. 1551) senesinde Yemen'de bulunan Terim beldesinde doğdu. Orada yetişti. 1048 (m. 1638) senesi Muharrem ayının yirmibeşinde, Çarşamba günü öğleden evvel, Mekke-i mükerremede vefât etti. Cennet-ül-mu'allâ kabristanında medfûndur...

Cennetlik Ve Cehennemlik Olmak Ne Demektir?

Vehbi Tülek

ölümden Kurtuluş Yoktur!..

Vehbi Tülek

Mücâhid Velîlerden İbn-i Ebî Zekeriyya

Vehbi Tülek

Nafaka, Yiyecek, Giyecek Ve Barınacak Evdir

Vehbi Tülek

Duâ Ederken Nûrlar Akıp Gelir

Vehbi Tülek

Hazreti Musa Ve Ibretli Bir Hadise

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

O Kullarına Çok Merhametlidir

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Cennetlik Hanım Isteyen...

Kabahat Kilincin Midir?

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek

İsmail Hakki Efendi

Vehbi Tülek

Sakin Kalyona Binme

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek