Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.378.075

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Ölü Evinden Helva Dağıtılması Mekrûhtur!

Necmeddîn Tarsûsî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. Aslen Tarsuslu olup 721 (1321)’de Şam’da doğdu. Arapça, fıkıh ve fıkıh usulü tahsil ettikten sonra İkbâliyye Medresesi’nde müderrisliğe, daha sonra da Şam Hanefî kâdılkudâtı nâibliğine tayin edildi. 758 (m. 1357)’de Şam’da vefat etti. “el-Fevâ’idü’l-fıkhiyye” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bir Salkim Üzüm

Avrupa hristiyanları, Papa'nın kışkırtması ile bir araya gelip Osmanlı topraklarına saldırmaya teşebbüs edince, yeryüzünün sultânı Kanuni Sultan Süleyman Han, ordusu ile sefe re çıktı. Târihlere şan veren ordu ağır ağır ilerliyor, hedefine bir an önce ulaşmak için gayret sarf ediyordu. Havalar da iyice ısınmıştı. Bir Hristiyan beldesinden geçerken, yolun dar olması sebebiyle, askerlerden kimisi üzüm bağlarından yürümek mecburiyetinde kaldı. Olgunlaşan üzümler susuzluktan dudağı çatlamış askerlere; "Al beni, ye beni" dercesine duruyordu. Askerlerden biri dayanamayıp, sahibinin haberi olmadan bir salkım üzüm kopardı. Yerine de bir keseye koyduğu parayi bağladı. Üzümü de yedi.

Vehbi Tülek

72 - Kanunlar Yürüdükçe Devlet Zeval Bulmaz

Vehbi Tülek

Belgraddan Bağdada

Vehbi Tülek

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Sultan II. Murat zamanında, henüz Osmanlılarda hazine teşkil edilip padişahlar saraylar da gönlünce harcama yapmazlar ve onlarda haplerde elde edilen ganimet ve haraçlardan ve madenlerden başka devletin bir geliri yoktu. Halktan vergi toplayıp saray erkanı için harcanmazdı. Hal böyle olunca , padişahlar da zaman zaman parasız kalabiliyordu.Bir gün Fazlullah Paşa, II. Murad'ın Çandarlı Halil paşa'dan borç para istediğini görüp:
Sultanım, Padişahın vezirlerden ve şundan bundan para istemesi yerinde olmaz. Müsaade buyurursanız bir hazine teşkil edilsin ve oradan saraya tahsisat ayrılsın, dedi.

Sabetay Sevi Ve VÂnî Muhammed Efendi

Vehbi Tülek

Dürüstlüğün Bedeli

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

Aslan Öldü!...

Vehbi Tülek

Bu Ne Müfsidane Teklifdir!

Vehbi Tülek

İnebahti Deniz MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

10 - Bir Daha Gelmemize Hacet Kalmaz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İhtiyar Mücahid Ve Pehlivan Büteyrak


Me'mun, Abbasi halifelerinin yedincisidir. Halife Harun Reşid'in oğludur. 786'da doğdu. Küçük yaşta devrin ünlü âlimlerinden ilim tahsiline başlayıp, onların terbiyesiyle yetiştirildi. Arap edebiyatı, fıkıh, hadis ve diğer yüksek İslami ilimleri öğrenip, ihtisas sahibi oldu. Hikmet (fen), felsefe ve diğer sosyal ilimleri tamamiyle öğrendi. 813'te ağabeyi Muhammed Emin'den sonra halife oldu. Ehl-i beyte hürmetkâr, ilmi faaliyetleri sever, âlimleri himaye ederdi... İlim ve fennin yükselmesine çalıştı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Mus’ab

Vehbi Tülek

Abdullah bin Mus'ab rahmetullahi aleyh, Abbasiler devri hadis âlimlerindendir. İmam-ı Mâlik bin Enes ve İmam-ı Şâfii'nin yakın dostu idi. 184 (m.800)'de Suriye'de Rakka'da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Allahü Teâlâya Ve Onun Resûlüne Itaat Ediniz

Vehbi Tülek

Ölüleriniz Için Sadaka Veriniz

Vehbi Tülek

Ahmed bin Abdullah Mahzûmi hazretleri usûl, kelâm, hadis ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. 580 (m. 1184)'de Endülüs'te (İspanya) Balear Adalarından Menorca'da doğdu. 658 (m. 1260)'da Tunus'ta vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

İbn-i Sükeyne

Vehbi Tülek

Ferâiz Ilmini Öğrenip, Gençlere De Öğretiniz!

Vehbi Tülek

Âlimlere Hizmeti Büyük Bir Kazanç Bilmelidir

Vehbi Tülek

Hayırlı Işe Besmele Ile Başlamalıdır

Vehbi Tülek

Kendine Has Bir Şair Yahya Kemal

Vehbi Tülek

Abdüllah Bitûşî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Gül Yaprağı

Evliyalar Ölmez İmiş

Bana Delil Getir

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Kul Hakkı

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Yuhçu Baba

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Hayat Kurtaran Yalan

Vehbi Tülek