Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.458.320

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mimar Sinandan Mektup...

Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii'sinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı anlaşılmış. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış. Caminin tüm taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşınmış. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyormuş.
Hemen Türkiye'nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturulmuş. Ortaya bir sürü fikir atılmış. Her kafadan bir ses çıkmış ama sonuç alınamamış. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyormuş. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyormuş. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme bulmuş.

Vehbi Tülek

62 - İşte Gerçek Bir Gelin Alayi

Vehbi Tülek

Osman Gazi Ve Kumral Ebdal

Vehbi Tülek

Cağaloğlu SinÂn Paşa (çağalazâde)

Vehbi Tülek

Merinalı kaptanlardan meşhur Viskond Çağala'nın oğludur. On iki yaşındayken babası Kaptan Çağala ile Merina'dan İspanya'ya giderken Türk leventleri tarafından yakala narak (1561) Sultan Süleyman'a (Kânûni) takdim edildi. Yûsuf Sinan adı verilerek saraya alındı ve Türk-İslâm terbiyesiyle yetiştirildi. Sarayda silahtar ve kapıcıbaşı olarak görev yaptıktan sonra 1573'te Yeniçeri Ağalığına getirildi. Önce, Van ve ardından 1583'te vezirlik le Revan Beylerbeyi oldu. 1585'te Özdemiroğlu Osman Paşanın ölümü üzerine İran Serdarlı ğına getirildi. Bu sırada Tebriz ve Tiflis'i kuşatmadan kurtardı. 1586'da Bağdat Beylerbeyi olan Sinan Paşa, Temmuz 1591'de Uluç Hasan Paşanın vefâtı üzerine Kaptan-ı deryâ oldu. 1595'e kadar bu hizmette kaldıktan sonra kubbe vezirliğine getirildi.Sultan Üçüncü Mehmed Hanın Eğri Seferine üçüncü vezir olarak katıldı. Haçova Meydan Muhârebesinde ordunun sağ kol kumandanı olup yaptığı taarruzlarla yarım saatte düşmanın yirmi bin kişilik kuvvetini imhâ etti. Böylece kaybedilmiş gibi görünen muhârebe nin kazanılmasında büyük rol oynadı. Bu başarısından dolayı Hoca Sâdeddin Efendiyle Kapıağası Gazanfer Ağanın tavsiyeleriyle İbrâhim Paşanın yerine vezir-i âzam oldu. Savaştan sonra askeri yoklatarak muhârebe meydanından kaçmış olan timar ve zeamet sâhipleriyle kapıkulu ocaklarından otuz bin kişinin dirliklerini kesmesi ve Kırım'da Gâzi Giray'ı azletmesi huzursuzluklara yol açtı. Bu sebeple sadârete gelişinden kırk beş gün sonra azledildi.

Kuyucu MurÂd Paşa

Vehbi Tülek

Ben Siftah Ettim

Vehbi Tülek

Benden Bunlari İstemeyiniz

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han’in Papazlara Fermani

Vehbi Tülek

İngiliz Destekli Çete İşi İhtilal

Vehbi Tülek

62 - İşte Gerçek Bir Gelin Alayi

Vehbi Tülek

Yeniçağ’da Avrupa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Âlimler, Peygamberlerin Vârisleridir

Şeyh Abdülkuddûs hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1538 (H.944) senesinde Hindistan'ın Kenkûh şehrinde vefât etti. Zamânın âlimlerinden ilim öğrendi. Abdülhak Radulevî'nin sohbetlerinde bulundu ve talebesi olmakla şereflendi. Sühreverdî ve Çeştî büyüklerinden olan Kâsım Evdehî'den icâzet aldı. Şeyh Abdülkuddûs birçok talebe yetiştirdi. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin babası Abdülehad hazretleri, Abdülkuddûs'un talebelerindendi. Oğluna yazdığı bir mektubunda şöyle nasîhat etti:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ahmed Kudsi Efendi

Vehbi Tülek

Topbaşzâde Ahmed Kudsi Efendi, son devir İslam âlimlerindendir. 1819'da Konya'nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. Mevlana Hâlid-i Bağdadi hazretlerinin halifelerinden Bozkırlı Memiş Efendi'nin halka-i tedrisine katılarak, Nakşibendi-Hâlidi icazeti aldı ve halifesi olmakla şereflendi. 1889'da Konya'da vefat etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

İslâmiyetten Kıl Ucu Kadar Ayrılan Bile

Vehbi Tülek

Ebû İshâk-ı Sa’lebî

Vehbi Tülek

Ebû İshâk-ı Sa'lebi hazretleri, İran'da yetişen büyüklerdendir. Tefsir, kırâat, hadis, târih, Arab dili ve edebiyatı ilimlerinde büyük bir âlimdir. Vâiz idi. "Keşf ve Beyân" adında büyük bir tefsir kitabının sahibidir. Çok hadis-i şerif ezberlemiştir. 427 (m. 1035) senesinde, Nişâbûr'da vefât etti. Ebû İshâk-ı Sa'lebi'nin tefsirinden seçmeler:

Resûlullahın Kabr-i Şerîfini Ziyaret Hakkında

Vehbi Tülek

Ömer Ziyâeddîn Tavîlî

Vehbi Tülek

İhlâsla 'la Ilahe Illallah' Diyene Cehennem Ateşi Dokunmaz!

Vehbi Tülek

Fahr-ül-fârisî Hazretleri

Vehbi Tülek

Koğuculuk Korkunç Bir Hastalıktır

Vehbi Tülek

Dünya, Size Sırtını Dönüp Gitmekte

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yüz Vermedin!

Yüz Vermedin!

Fakih Îsâ bin Muhammed şöyle anlatır:

Uzak bir diyârda idim. Abdullah el-Ayderûs'u açıkça bulunduğum yerde görmeyi temenni etmiştim. Mescide gittim. Oraya bir dilenci ve yanında birisi gelip benden bir şey istedi. Bir şey vermedim. Oradan ayrılıp başka yere gittim. O dilenci ve yanındaki kişi benim arkamdan geldi. Sonra yine yanıma yaklaşarak benden bir şeyler istedi. Yine yüz vermedim. Bunun üzerine o dilenci ve yanındaki ayrılıp gitti. Bir müddet sonra ben, Abdullah el-Ayderûs'un bulunduğu yere döndüm. Şeyh Abdullah'ın yanına giderek; "Ben sizi gittiğim yerde alenen görmeyi temenni ettim. Lâkin bu isteğim hâsıl olmadı." dedim. Bunun üzerine Ebû Muhammed el-Ayderûs ; "Sana aleni görünmem hâsıl oldu. Falan gün duhâ vaktinde sen falan mescidde idin. Senin yanına bir dilenci geldi. Yanında birisi de vardı. Senden bir şeyler istediler. Onlara bir şey vermedin. Sonra kalkıp bir yere gittin. Onlar da seni tâkib etti ve yine bir şeyler istediler. Yine yüz vermedin. İşte o dilencinin yanındaki ben idim. Ben, senin yanına o kılıkla gelmiştim." dedi. Ben; "Efendim! Sizin dedikleriniz doğrudur. Fakat o size fazla benzemiyordu." deyince, Şeyh Abdullah da; "Eğer ben bu hâlimle senin yanına gelse idim, sen beni tanır ve insanlara haber verirdin." buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Sultan Mahmud Ve Hirsizlar

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Cennetlik Hanım Isteyen...

Hakikati Görmek

Kum Ve Kaya

Ölüyü Diriltemem

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek