Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.539.135

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Yapmasini Değil, Satmasini Bilirim

Sultan Abdülaziz'in Sadrazamlıklarını yapmış olan ünlü devlet adamları Âli Paşa ile Fuad Paşa iyi arkadaştılar. Fuad Paşa, bir sohbette, bir soru üzerine Âli Paşa ile aralarındaki farkı şöyle anlatmıştı:

"Âli Paşa ile ben muhallebiciye benzeriz. O, nefis muhallebi yapar, fakat satmasını bilemez. Ben yapmasını bilmem, lakin satmasını bilirim. O, muhallebi satmak için sokağa çıkıp da korkunç seda ve eda ile "muhallebi" deyince çocuklar korkup kaçarlar. Ben tablayı başıma koyup çacukların hoşuna gidecek bir ses tonuyla "küçük beylerim, küçük hanımlarım, güzel muhallebim, kazandibim var" diye mahalle aralarında dolaşmağa başlayınca çocuklar oyuncakçı geçiyormuş gibi hemen etrafıma dizilirler. Kadınlar pencerelerden seslenip, tablanın üstün de ne varsa alırlar.

Vehbi Tülek

Orhan Gazi Devri Ve Ilk Donanma Faaliyetleri

Vehbi Tülek

Bu Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

Patrona Halil Ve Sultan Ahmed

Vehbi Tülek

18. Yüzyılda, Osmanlının teknolojide Batı'dan geri kaldığını görerek, dinin emrini yerine getirmek için Batı'daki gelişmeleri memleketlerine getirmek istediler. Buna ilk öncülük yapan, Sultan Üçüncü Ahmed Han idi. Padişahın, Lâle Devrindeki idâri, sosyal ıslâhat ve mimâri yenilik lere orduyu da ilâve etmesi, ilimden irfandan uzaklaşmış, her türlü rezaletin hakim olduğu Yeniçerileri telaşlandırdı. Yeni tarzda teşkil edilecek nizâmi ordu için Fransa'dan mütehassıslar getirtilerek Üsküdar'da bir kışla kurdurulması, bozulmaya yüz tutmuş Yeniçeri leri ve yenilik leri yanlış anlayanları ve Osmanlı Hânedânı düşmanlarını harekete geçirdi.

Fatihin Muhteşem Hafizasi

Vehbi Tülek

Medeniyet Merkezi İstanbul

Vehbi Tülek

108 - Sarikamiş Kahramanlari

Vehbi Tülek

Molla Fenari'nin Yildiirim'a Mektubu

Vehbi Tülek

Bütün Mülkiyetler Mukaddestir

Vehbi Tülek

At Binenin, Kılıç Kuşananın Şah'ım!

Vehbi Tülek

Bin Yil Yaşasak Yine Cihan Bu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Velîlere Yakınlık, Insanı Allahü Teâlâya Yaklaştırır

Ali bin Sehl İsfehânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Cüneyd-i Bağdadî, Ebû Tûrâb Nahşebi gibi büyük zatlarla görüştü. Muhammed bin Yûsuf hazretlerinin talebesidir. Remle’de otururdu. 261 (m. 874)’de vefât etti. 

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kâfirlere Kabirde Azap Vardır

Vehbi Tülek

Şemseddin ibn-i Münir hazretleri Şafii mezhebi âlimlerindendir. 937 (m. 1531)'de Lübnan'da Ba'lebek'te vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!..

Vehbi Tülek

Fıkıh Ve Hadîs âlimi Mesrûk Bin El-ecdâ

Vehbi Tülek

Mesrûk bin Ecda el-Kûfi hazretleri, aslen Yemenlidir. Hazret-i Ebû Bekir zamânında Medine-i münevvereye geldi. Daha sonra Kûfe'ye yerleşti. Kadisiye Savaşına katıldı. Geçimini Fırat Nehrinden su getirip satmakla temin ederdi. Hazret-i Ömer ona "İsmin nedir?" diye sordu. "Mesrûk bin el-Ecdâ" diye cevap verdi. Hazret-i Ömer; "Ecdâ" şeytandır. Sen Mesrûk bin Abdurrahmân'sın buyurdu. Bundan sonra bu isimle tanındı. Ecdâ lügatta, çekişip, kötü söz söyleyen mânâsına gelmektedir.

Bilmiyorum Demek, Ilmin Yarısıdır

Vehbi Tülek

Eğer Yeryüzünde Salihler Olmasaydı

Vehbi Tülek

Kur’ân Okunan Evden Arş'a Nûr Yükselir

Vehbi Tülek

Bugün Sana Sevap Yoktur

Vehbi Tülek

Ârifler, Dünyâya Düşkün Olandan Kaçarlar

Vehbi Tülek

Dini Insanlara Anlatan âlimler Dört Sınıftır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Derdi Olan Neylesin?

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Abdullah Bin MübÂrek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Kadin Akli

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek