Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.514.680

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Tâat Ve Ibâdetlerini Beğenmemelisin!

Abdullah-i İsfehânî hazretleri, evliyânın büyüklerinden olup, Hâce Alâüddîn-i Attâr’ın talebelerindendir. İran’da İsfehân’da doğdu. Hicri dokuzuncu asrın ikinci yarısında vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Yıl bin dört yüz elli üç, mevsim bahar, ay Nisan
Geldi Bizans önüne genç Padişah Mehmed Han
İstanbul önlerinde kurdu karargahını
Ümit ve iştiyakla sürüyordu atını

Vehbi Tülek

39 - GÂzileri Boş Mu Sanirsiniz?

Vehbi Tülek

Sokollu Mehmed Paşanin Mahareti

Vehbi Tülek

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Vehbi Tülek

Murâd Han döneminde yeniçeri ocağının kuruluşuna ilk adım olmak üzere târihlerde şu vak'a anlatılmaktadır: "Sultan Murâd Gâzi, Edirne'de tahta geçüp oturdu. Bir gün Kara Rüstem derlerdi, Karaman vilâyetinden bir dânişmend geldi. Halil Hayreddin Paşa ol vakitde kâdıasker idi. Kara Rüstem; Efendi! Bunca sultanlık malı niçün zâyi edersiniz, deyince, Kâdıasker; nice mal zâyi etmişiz, diye sordu. Kara Rüstem, bu gâziler ki gazâlarda esir çıkarırlar, cenâb-ı Hakk'ın emriyle beşde biri hünkârındır, dedi. Çandarlı Halil Hayreddin bunu hemen Murâd Hana nakletti. Sultan: Mâdemki Allahü teâlânın emr-i şerifidir şimden sonra alın, dedi... Bundan sonra Gâzi Evrenuz ve Lala Şâhin'e ısmarladılar ki akınlarda çıkan esirden beş başda birin pâdişâh için alalar. Bu usûl üzere hayli oğlanlar toplayıp Murâd Gâziye getürdüler. Halil Hayreddin Paşa; bunları Türk'e verelüm hem müslüman olsunlar, dedi. Kabul edilip bunlar evvelen Türk köylüsünün yanına verildiler. Hem Türkçe öğrenip ve hem de müslüman oldular. Ondan sonra saray kapısına girüp, ak börk giydirip adını yeniçeri koydular

Sultanlar RikÂbinda Yürüsün!

Vehbi Tülek

AlÂeddîn Ali Esved KarahisÂrî

Vehbi Tülek

Kendi Re’yimizle İş Yapmayiz

Vehbi Tülek

Beykoz, Tokat Bahçesi

Vehbi Tülek

45 - Kaleye Çekilen Bayrak Gibi

Vehbi Tülek

Selim’e Tabi Olasin

Vehbi Tülek

Hamdolsun İslam Askeri Muzaffer Olmuştur

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

anka Kuşuna Tuzak Kurulmaz!

Büyük veli Ahmed Cüzeyri (Cezeri) hazretleri, ilk tahsilini Cizre'de tamamlayarak Diyarbakır'da medrese tahsili yaptı ve icâzet (diploma) aldı. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerinden feyz alarak tasavvufta kemâle erdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ey Velî Hâtun! Bana Nasîhat Eder Misin?

Vehbi Tülek

Fâtıma Nişâbûriyye hazretleri hanım evliyânın büyüklerindendir. Horasan'da Nişâbûr'da doğdu. Küçük yaşta ailesi ile birlikte Mekke-i mükerremeye yerleştiler. 837 (H.223) senesinde orada vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Bâyezid-i Bistâmi hazretlerinin medh ve iltifâtlarına kavuştu. Bâyezid-i Bistâmi hazretleri onun hakkında "Ömrümde veli bir hâtun tanıdım. O da Fâtıma-i Nişâbûriyye'dir. Kendisine herhangi bir konuda haber vermek istesem, ona açıkça belli olur ve o şeyi kendisi bana bildirirdi" buyurmuştur... Zünnûn-i Mısri hazretleri de kendisini bilir ve çok hürmet ederdi.

Allahü Teâlâdan Kork Ve Helâlinden Ye

Vehbi Tülek

Mübârek Buhârî

Vehbi Tülek

Mübârek Buhâri hazretleri on beşinci asırda yaşamıştır. "Silsile-i aliyye" denilen evliyânın meşhûrlarından olan Seyyid Emir Külâl (Gilâl) hazretlerinin oğlu Seyyid Emir Hamza'nın talebesidir. Seyyid Emir Külâl'in talebesi olduğu da rivâyet edilmiştir...
Mübârek Buhâri hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

İbn-ül-lebbân

Vehbi Tülek

Bir Gönül Sultanı Abdullah Yemenî

Vehbi Tülek

Kâbe'de Vefât Eden Çocuk!..

Vehbi Tülek

Ölüm, Sevgiliyi Sevgiliye Kavuşturan Köprüdür

Vehbi Tülek

Ârif Zâtlar Insanın Rûhunu Terbiye Eder

Vehbi Tülek

yetmiş Heraklius Olsa Aldırmam!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Cennetlik Hanım Isteyen...

Padişah Ve At

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Sarik Ve Sakal

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Fani Dünya

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek