Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

15.949.876

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

O Gün Öyle Büyük Bir Gündür Ki

Ahmed bin Ali Mûsulî hazretleri hadis âlimidir. 210 (m. 825) senesinde Musul’da doğdu. Çok sayıda âlimden ilim tahsil eden Ahmed bin Ali, zamanının değerli âlimlerinden idi. Onbeş yaşında iken Bağdâd’a gitti. Orada Ahmed bin Hatim’den hadîs-i şerîf dinledi. Birçok insanlar gelip ilim öğrenirlerdi. 307 (m. 919) yılında Musul’da vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Parlayan Kiliç

Venedik elçisi Antonio Giustiniani, Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girer. Yeri öpüp itimatnamesini sunar, görüşmesini tamamlar. Ülkesine döndüğünde herkes, adeta bir ütopya medeniyetinin sultanı gibi gördüğü, hayalinde canlandırmaya çalıştığı Cihan Padişahı Sultan Selim Han 'ın nasıl birisi olduğunu sorar:-Göremedim, der Giustiniani...Merak ederler : -Odasına girdiğin, yanına kadar gitiiğin halde nasıl göremedin?Giustiniani şu müthiş itirafda bulunmak zorunda kalır:-Kılıcı öyle parlıyordu ki, yüzüne bakamadım.Venedik elçisinin bu sözlerini duyan haşmetli hünkar:-Paşalarım, der. Osmanlı 'nın kılıcı parladığı sürece düşmanların başı daima öne eğik kalır. Amma Allah korusun, bu kılıç bir kınına girerde paslanmaya başlarsa, o zaman işte bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bize birgün yukardan bakar.

Vehbi Tülek

İlim Ve Sanata Kiymet Veren Padişah

Vehbi Tülek

Hemen Tayin Edelim

Vehbi Tülek

Osmanli Tüccari

Vehbi Tülek

İstanbul'da uzun seneler kalmış olan ve hatıralarını kaleme alan İtalyan asıllı Avusturyalı general Kont Marsigli, 1737'de yazdığı eserin de Osmanlı tüccarlarını şöyle anlatıyor:"Osmanlı devletinde yaşayan tüccarlar, gayet mahir ve bilgili dir. Devlet, ticaretle uğraşanlara her türlü kolaylığı gösterir. Osmanlı nın prensibi, mümkün olduğu kadar ticaret malı girip çıkmasıdır. Zira mal ne kadar gelip giderse, devletin geliri de o derecede artmakta, halk da o kadar zenginleşmektedir. Osmanlı hükûmetleri ağır ticari vergilerden kaçınmışlardı. Ağır verginin, hem malın dolaşmasını engel lediği, hem de kaçakçılığı doğurduğu, devletin ve halkın kazancını azalttığı fikrindedir.Hükûmet kaçak mala hazine adına el koyar. Hiçbir tüccar, beyan etmediği, vergisini ödemediği malı kaçırmaya cesaret edemez. Zira ticaret müsaadesi elinden alınır.

Topal Koyun

Vehbi Tülek

Ii. Mahmûd Han Ve İsyanci Vehhabiler

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Kibris Fatihi Lala Mustafa Paşa

Vehbi Tülek

30 - Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Osmanli Askeri Ve Papazlar

Vehbi Tülek

Biz Senden Daha Nica Hizmetler Bekleriz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ebüssü’ûdzâde Mustafa Efendi

Mustafa Efendi, Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi'nin oğludur. 965 (m. 1557)'de doğdu. 1008 (m. 1599)'da İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde talebelerine şöyle buyurdu:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Salih Bir Kimse Olabilmek Için

Vehbi Tülek

Şemsüddîn Sumatrânî Endonezya’daki İslam âlimlerindendir. Sumatra adasındaki Samudra-Pasai şehrinde doğdu. Açe’ye giderek ilim tahsil etti ve Nakşibendî şeyhi Hamza Fansûrî’ye intisab ederek tasavvufta ilerledi. Daha sonra şeyhülislâmlık makamına getirildi. 1039’da (m. 1630) vefat etti. “Cevherü’l-hakayık” ismindeki kitabında şöyle buyuruyor:

Zeyneddîn-i Hâfî

Vehbi Tülek

Aşere-i Mübeşşereden Sa'd Bin Ebî Vakkâs

Vehbi Tülek

Sa'd bin Ebi Vakkâs radıyallahü anh hazretleri, Ebû Bekir radıyallahü anh Efendimiz vâsıtasıyla Müslüman olmuş, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden bir zâttır. İlk Müslümanların yedincisidir. Cennetle müjdelenen on sahâbeden biridir...

İyi Amel Işleyene Müjdeler Olsun!

Vehbi Tülek

cenâze Namazımı Emîr Külâl Kıldırsın

Vehbi Tülek

Bozuk Bir Yol Tutanlar

Vehbi Tülek

Kurtuluş, Sâlihlerin Sohbetindedir

Vehbi Tülek

Adalet, Mülkünde Olanı Kullanmaktır

Vehbi Tülek

Maksadı Ahiret Olan Perişan Olmaz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Kabahat Kilincin Midir?

Vehbi Tülek

B0r Çuval Toprak

Her Şeyi Göze Almıştı!

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Latif Bir Şikayet

İmanı Ona Kafidir

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Latif Bir Şikayet

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek