Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.523.765

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İmân, Allahü Teâlânın Fazlıdır, Ihsânıdır

Mustafa Fehmi Efendi evliyânın büyüklerinden olup, Erzincanlı Terzi Baba’nın halîfelerindendir. Erzincan’da doğdu. 1298 (m. 1890) senesinde gittiği Mekke-i mükerremede, hac esnasında vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Pişmemişler Celveti Olamazlar

Sultan I. Mahmud devrinde Ruslarla yapılan bir savaşta, Celveti dervişlerinden Molla Mehmed esir düşer. Diğer Osmanlı esirleriyle birlikte cephe gerisine götürülür. Bir müddet sonra esirler bir meydan da ictima edilir. Rus kumandanı General Plotanof, esirleri tek tek süzerken, Derviş Mehmed'in önünde durur. "Sen kimsin, hünerin nedir, ne iş yaparsın" gibi sorular sormaya başlar. Tercüman tarafın dan Derviş Mehmed'e izah edilen sorular üzerine: "Ben Hazret-i Üftade dergahının dervişiyim ve o varlığa bağlıyım. Celvetiye müntesibi olanlar suda boğulmazlar ve ateşte yanmazlar." Şeklinde cevap verir.

Vehbi Tülek

Eğri Kalesinde Şehid Olan Evliya

Vehbi Tülek

Cezayirli Gazi Hasan Paşa

Vehbi Tülek

7 Yaşinda Harbe Katildim

Vehbi Tülek

Çanakkale muharebeleri sırasında 7 yaşında olan ve savaşa katılan Recep Duray, daha sonra hatıralarında o günleri şöyle anlatır:"Çanakkale Savaşı başlamıştı. Köyümüz, muharebelerine cereyan ettiği bölgenin tam ortasında kalıyordu. Askerler, köyümüzün hemen üst taraflarında siperler kazıyorlardı. Kimbilir belki yarın buralar kan gölüne dönecekti. Düşman gemileri boğaza girmişler di. Köydeki herkes gibi, anam ve kardeşlerim, cephanelikten siperlere arabalarla cephane taşımaya gidiyorlardı. Ben o zaman henüz 7 yaşında olduğum için evde yalnız bırakıyorlardı. Hiç unutmuyorum; günlerden 17 Mart 1915. Evde kimse yok. Canım sıkıldı ve yandaki komşu Saliha Ninenin evine gittim. Kapı açıktı, içeri girdim. Saliha Nine, torunları Ahmet ve Üzeyir ile oturuyordu. Baktım, Saliha Nine ağlıyordu. Beni görünce:-Demin siperdekileri düşündüm. Ne mutlu onlara. Vatan borcunu ödüyorlar. Belki de şehid olacaklar. Ama biz burada otu...

Dilsiz Dili

Vehbi Tülek

Veren De Allahü TeÂlÂdir, Alan Da

Vehbi Tülek

Bu Sopayi Baban Verdi

Vehbi Tülek

Yeniçağ’da Avrupa

Vehbi Tülek

Elhamdülillah Muslumaniz

Vehbi Tülek

Sadrazami Tersleyen Adam

Vehbi Tülek

Ahmet Vefik Paşanin Bastonu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Mısırlı Velî Hüseyin-i Meczub

Hüseyin-i Meczub Mısır'da yaşamıştır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Hal tercümesi hakkında da, kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. Çok kerametleri görülürdü. Mesela, susadığı zaman bir kuyunun başına gider; "Hüseyin susamış" der, Allahü têâlânın izni ile kuyunun suyu bir anda yükselirdi. Hüseyin suyu içtikten sonra su, tekrar inerdi.
Sohbetlerinde buyurdular ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Cehennemin Hembeb Vâdisi!

Vehbi Tülek

Atâ bin Ebû Rebâh hazretleri, Tâbiinin büyüklerindendir. Fıkıh ve hadis ilminde büyük âlimdir. 647 (H.27) senesinde Yemen'de doğdu. 732 (H.114) senesinde Mekke'de vefât etti. Mekke'de Eshâb-ı kirâmın sohbetleriyle yetişti. Zamânında Mekke-i mükerremenin en büyük hadis âlimiydi...

Mağarada Uzlete Çekilen Zatın Pişmanlığı!

Vehbi Tülek

Faydalı Ve Zararlı Her Şey Kur'ânda Bildirilmiştir

Vehbi Tülek

Sirâcüddîn Ömer ibnü'l-Mülakkın hazretleri Şafiî fıkıh âlimidir. 723'te (m. 1323) Kahire'de doğdu. Burada ve İskenderiye, Kudüs, Şam, Mekke ve Medine'de zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil etti. Bir süre Kahire kadı nâibliği yaptı. 804 (m. 1401)’de Kahire'de vefat etti. Buyurdu ki:

Bir Kimse, Kızını Iyi Terbiye Ederse

Vehbi Tülek

Fatih'e Yazılan Şehit Mektubu

Vehbi Tülek

Kececizâde Fuat Paşa

Vehbi Tülek

ben Allah'ın Affını Umarım

Vehbi Tülek

İbn-i Vefâ Hazretleri

Vehbi Tülek

Çıldır Zaferi Ve Derviş Paşa

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Ölüyü Diriltemem

Ölüyü Diriltemem

Trablusşam Nakib-ül-eşrâfı Şeyh Abdülfettâh Zağbi Efendi, Yûsuf Nebhâni hazretlerine şöyle anlatmıştır:

Bir defâsında bir arkadaşımız hastalanmıştı. Abdullah ibni Şeyh Hıdır ez-Zağbi'yi de yanımıza alıp ziyâretine gitmek istedik. Onu götürmekten maksadımız hastanın bereketlerinden istifâde ederek şifâya kavuşması idi. Ancak gitmek istemedi. Çok ısrar edince kabûl edip bizimle geldi. Hastanın yanına vardığımızda, şiddetli hastalığından hiç bir eser kalmadı. Ayağa kalkıp bizi karşıladı. "Hoş geldiniz." deyip konuştu. Ziyâreti yapıp yanından ayrıldık. Ayrılıp giderken yolda Şeyh Abdullah hazretleri; "Ben ölüyü diriltemem." dedi. Bu sözüyle ziyâretine gittiğimiz kişinin öleceğine işâret etmişti. Dedim ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yirmi Saniyede

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

"encümen-i Bîzebân"

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek