Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.533.634

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

CÂmide Nargile

Süleymâniye Câmii, Mimar Sinan'ın kalfalık (Selimiye ustalık) eseridir. Câmi ile bir külliye hâlinde olan bu eser Kanuni Sultan Süleyman Hân zamanında 1550' de başlanarak 1556'da bitirildi.Avlusu ile birlikte dikdörtgen şeklindeki câminin harem kısmı, 68x63 m dir. 26,50 m kutrunda ve 53 m yükseklikte olan düz pandantifli kubbe, dört kalın kemer üzerinde oturmak ta ve kâidesinde yuvarlak kemerli 32 pencere bulunmaktadır. Câmi 138 pencereden ışık alır. Akustik ve havalandırma düzeni bir mimâri şâheseridir. Mimar Sinan, Süleymâniye Câmii'ni yaptığı sırada birtakım kimseler; "Câmi içinde nargile fokurdatır durur" diye, kendisini Kanuni Sultan Süleyman Hân'a şikâyet ederler. Kanuni, âni bir baskın yapar. Hakikaten Mimar Sinan'ı nargile fokurdatırken bulur. Fena hâlde canı sıkılır. Sert bir sesle "Bre bu ne hâldir?" diye çıkışır. Mimar Sinan gâyet soğukkanlı "Pâdişahım, bu nargileyi burada bulundurmamın sebebi, fokurtusu içindir. Dikkat ederseniz, Tömbekisi (tütünü) yoktur. Fokurduyan suyun sesi bana câmide okunacak Kur'ân-ı kerim seslerinin her tarafa yayılmasını sağlamak için lüzumlu tedbirleri almama yardım etmektedir." diye cevap verir. Mimar Sinan bu tedbiriyle, bugün ancak modern tiyatro binalarında görülebilen akustik tertibatı, yâni ses yankılanması ayarını, 16. asırda yapmış oluyordu.

Vehbi Tülek

Ata Efendi’nin Vatan Aşki

Vehbi Tülek

Önce İmtihana Girin

Vehbi Tülek

Nasuhi Efendi Ve Mezomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Sakız Adası zaferinden sonraydı. Muhammed Nasûhi Efendi borçlarını ödemekle meşgûl olduğu sırada Mezomorto Hüseyin Paşa konağına dâvet etti. Nasûhi Efendi, Paşanın konağına varınca, Paşa saygıyla ayağa kalkıp kendisine ikrâmda bulundu. Muhammed Nasûhi Efendi, Paşanın bu hareketine hayret etti. Kendi kendine; "Bu ne haldir? Bakalım sonu ne olacak." dedi. Çünkü Mezomorto Hüseyin Paşa, Nasûhi hazretlerine daha önce yakınlık göstermezdi. Bugünlerde ilgilenmesi onun dikkatini çekti. Hüseyin Paşa, Nasûhi hazretlerine hitâben; "Efendi hazretleri! Bize niçin yabancı gibi bakıyorsun. Sakız önündeki muhârebede bize zaferi müjdeleyen siz değil miydiniz?" dedi. Çünkü Sakız muhârebesi sırasında Nasûhi Efendi, MezomortoHüseyin Paşanın bulunduğu kalyona kerâmet olarak gelmiş, zaferi müjdeledikten sonra kaybolmuştu. Sakız muhârebesi sırasında bu müjdeyi veren kimsenin Nasûhi hazretleri olduğunu bilen Hüseyin Paşa, o gece, onu konağında misâfir edip izzet ve ikrâmlarda bulundu. Ertesi sabah dergâh inşâası sebebiyle olan bütün borçlarını ödediği gibi, dergâhının çeşitli ihtiyaçlarını da temin etti. Böylece Nasûhi Efendinin kimseye borcu kalmadı.Tamâmen Nasûhi Efendinin mülkü olan dergâhta, Cumâ namazı kılınmaya başladı. 1704 (H.1116) senesinde Veziriâzam Dâmâd Hasan Paşa bu dergâha imâm, hatib, müezzin, kayyım tâyin ettirdi. Diğer ihtiyaçları için de günlük yüz elli akçe tahsisat ayırttı. Ayrıca Hadice Sultan ve Vâlide Atik Sultan vakıflarından bu dergâhın ihtiyaçları için gelir tahsis edildi. Dergâhta bulunan dervişlerin her türlü ihtiyaçları temin edildiği gibi, dergâha her gün gelen misâfirler ağırlandı.

7 - Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Vehbi Tülek

Özbekler Tekkesi Ve Sultan Ii. Mahmud Han

Vehbi Tülek

Padişah Az Vermez

Vehbi Tülek

Milletin Efendisi Kimdir?

Vehbi Tülek

Burasi Hakikat Sultanlarinin Payitahtidir

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kur’ân-ı Kerîme Tazim Hakkında

Abdullah bin Dâvûd Hureybi hazretleri kıraat ve hadis âlimidir. 126 (m. 744)'de Kûfe'de doğdu. Şam'a giderek Ebû Amr bin Alâ'dan kıraat ilmi tahsil etti. Evzâi, İbn Cüreyc ve Süfyân-ı Sevri gibi âlimlerden hadis öğrendi. Şam'da kıraat dersi vererek çok talebe yetiştirdi. 213 (m. 828)'de vefat etti. Kur'ân-ı kerime tazim hakkında buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

aklında Eksiklik Olmayan Yoktur!

Vehbi Tülek

Açıkbaş Mahmûd Efendi Bursa evliyasındandır. Meczûb olup, başı açık gezdiği için "Açıkbaş" lakabıyla anılmıştır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Diyarbakır'da doğdu. 1660 (H.1077) senesinde Bursa'da vefât etti...

Sâdık Talebe, Hocasının Sözünden Dışarı Çıkmaz

Vehbi Tülek

Allahın Rahmetinden Ümitli Olmanın Alâmeti

Vehbi Tülek

Mehmed Es'ad Efendi Yirmialtıncı Osmanlı Şeyhülislâmı'dır. 978 (m. 1570)'de İstanbul'da doğdu. 1034 (m. 1625)'de aynı yerde vefât etti. Aziz Mahmûd Hüdâyi Efendi'ye talebe olup, ondan manevi feyiz aldı. Bir defasında dedi ki:

Kabir Ziyareti Ölümü Hatırlatır

Vehbi Tülek

Ebü'l-cevza Rabaî

Vehbi Tülek

Cennete Merhametli Olanlar Girecektir

Vehbi Tülek

Taşköprüzâde Halîl Efendi

Vehbi Tülek

Âmir Bin Ebî Mûsel-eş'arîÂmir Bin Ebî Mûsel-eş'arî

Vehbi Tülek

Ebedî Saadete Kavuşmak Için

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
SelÂmetle Gidip Gel

SelÂmetle Gidip Gel

Abdülehad Efendi bir gün, talebelerinden birisinin bir iş için Üsküdar'a gidip gelmesini istedi. Fakat o gün çok fırtınalı idi. Kayık hiç işlemiyordu. Bu yüzden talebelerden kimse, ben gidip gelirim, diyemedi. Nihâyet içlerinden biri, Abdülehad Efendinin emrini yerine getirmek için kendisinin Üsküdar'a gidip geleceğini söyledi. O zaman Abdülehad Efendi o talebesine; "Selâmetle gidip gel." diye duâ etti. O talebe Eminönü'ne geldiğinde, yüz kadar kayıkçıdan ancak birini Üsküdar'a gidip gelmeye iknâ edebildi. Kayıklarından birisini denize indirdiler. Bir ok atımı gitmeden, fırtına dindi, deniz sâkinleşti, rüzgâr uygun bir yöne doğru esmeye başladı. Yelken açıp, Üsküdar'a kısa zamanda gidip geldiler. Dönüşte talebe durumu Abdülehad Efendiye bütün tafsilâtıyla anlattı. Abdülehad Efendi talebesine çok duâ etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

At Hirsizi

Arkadaşlarımı Korumak Için

Ölüyü Diriltemem

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek