Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.398.505

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Başka Mezhebi Taklit Eden, Kendi Mezhebinden Çıkmaz!

Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi, son devir Osmanlı müderrislerindendir. 1 Temmuz 1871 tarihinde Afyon-Bolvadin’de doğdu. DedesiKonya'nınTuzlukçu kasabasıKoraşı köyünden gelerek Bolvadin’e yerleşmişti. İstanbul Fatih Medresesinden mezun oldu. 1894’te Şam’a gidip, hadis ilmi üzerine ihtisas yaptı. Dönüşünde Bolvadin Nebi Efendi Medresesinde müderrislik yaptı. Zamanında yayınlananbazı dergi ve gazetelerde yazı ve şiirleri yayınlandı. Millî Mücadele’de önemli hizmetleri bulunan Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi 9 Aralık 1938 tarihinde vefat etti. Soyadı kanunu ile birlikte Ünlü soyadını aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

103 - Sultan Ii. Mustafa Ve Ulaş Zaferi

1683 II. Viyana hezimetinden sonra bütün Orta Avrupa'yı istila eden Avustur ya'nın elinden, bu ecdad yadigarı toprakları kurtarmak için bir çok askeri harekatta bulunan Osmanlı kuvvetleri, her seferinde mağlubiyete uğradılar. Sadece, Sultan II. Süleyman Han, dedesi I. Süleyman Han'ın fetheylediği Belgrad'ı geri alabildi. 1695'de tahta çıkan II. Mustafa Han, genç ve gözüpek bir hükümdardı. Padişah olur olmaz, kaybettiğimiz toprakların geri alınması siyasetini takibetmeğe başladı. 8 yıl süren kısa hükümdarlık devrinde 3 defa sefere çıkarak, bizzat Ordu-yu Hümayuna kumanda etti. Tahta çıktığı sene, ilk seferine çıkarak Lugoş zaferini kazandı. Ertesi sene tekrar sefere çıkılmasına karar verildi.

Vehbi Tülek

Varna Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Örnek Bir Müslüman Barbaros Hayreddin Paşa

Vehbi Tülek

75 - Ertuğrul Şehitleri

Vehbi Tülek

Sultan II. Abdülhamid Han devri, dış politikada Osmanlı devletinin en başarılı olduğu bir dönemdir. Bütün Avrupa devletlerini idare ederek, iç savaş yapmadan 33 yıl geçmişti. 19. yüzyıl sonlarında Rusya, sınırlarını Japon denizine kadar genişletti ve yayılmacı siyaseti, uzakdoğu için de bir tehdit unsuru olmuştu. Bu yüzden Japonya İmparatorluğu, Rus tehlikesine karşı Osmanlı devleti ile işbirliği yapmayı kararlaştırdı. Aynı yıllarda Rusya, Osmanlı devletine karşı büyük bir askeri harekata hazırlanıyordu. Sultan Abdülhamid, tek başına Rus orduları ile başa çıkmanın çok zor olacağını bildiği için, Japonya ile yapılacak bu işbirliği sayesinde bir müttefik kazanacak ve eğer Rusya Osmanlı devletine saldırmadan önce, Japonya'nın Rusya'ya savaş açarsa, böyle bir felakete uğramayacaktı. Bu sebeple Japon İmparatorunun amcası, Türk-Japon dostluğunun tesisi için 1897'de İstanbul'a geldi. Padişah tarafından mükemmel bir şekilde ağırlanan Prens, memnun bir şekilde ülkesine döndü.

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

105 - Baltaci Mehmed Paşa Ve Rus Çari Deli Petro

Vehbi Tülek

Sultan I. Murad Hanin Oğullarinin Sünnet Düğünü

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Okçuluk

Vehbi Tülek

Ezan Okuyana Ağaç

Vehbi Tülek

Musul'un Osmanli HÂkimiyetine Girmesi

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Muhammed Zeynel’âbidîn

Muhammed Zeynel'âbidin hazretleri, Mısır'da yaşamış olan büyük velilerdendir. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed Şemseddin, lakabı Zeynel'âbidin'dir 1638 (H.1048) senesinde vefât etti

Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

En­dü­lüs­lü â­lim İbn­-i Reyûlî

Vehbi Tülek

İbn-i Re­yû­li, kü­çük yaş­ta ilim öğ­ren­me­ye baş­la­dı. Te­mel din ve Ara­bi ilim­le­ri ba­ba­sın­dan öğ­ren­dik­ten son­ra, En­dü­lüs'ün çe­şit­li şe­hir­le­ri­ni zi­ya­ret ede­rek, âlim­le­rin ilim­le­rin­den is­ti­fâ­de et­ti. Da­ha son­ra Tu­nus, Mı­sır ve Hi­caz âlim­le­ri­nin ders­le­rin­de bu­lun­du. Hac es­na­sın­da İs­lâm âle­mi­nin dört­bir ta­ra­fın­dan ge­len âlim­ler ile gö­rüş­tü. On­lar­dan ilim öğ­ren­di. Bir­çok kim­se­den ha­dis-i şe­rif işit­ti. Ta­lib­le­ri­ne ders ver­di

Menteşzade Abdürrahim Efendi

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Hüsâmeddîn-i Uşâkî

Vehbi Tülek

Hüsâmeddin-i Uşâki, Osmanlı evliyasındandır. "Uşşaki" tarikatinin kurucusudur. Sultan III. Murâd Hânın Hüsâmeddin-i Uşâki hazretlerine karşı sevgi ve hürmeti vardı ve kendisini İstanbul'a dâvet etti. Bunun üzerine Hüsâmeddin-i Uşâki, Uşak'tan ayrılıp, İstanbul'a geldiğinde; Pâdişâh, erkânı ve büyük bir halk topluluğu tarafından hürmet ve tâzim ile karşılandı. Aksaray civârında oturması için Hüsâmeddin-i Uşâki'ye bir ev tahsis edildi. Bir müddet orada kalan Hüsâmeddin-i Uşâki hazretleri, Pâdişâha yakınlığından istifâde etmek isteyenlerin verdiği sıkıntı yüzünden Uşak'a dönmeye karar verdi. Yol hazırlıklarının yapıldığını haber alan Pâdişâh, bu büyük zâtın İstanbul'da kalması için ricâda bulundu. Uşâki hazretleri, Sultan Üçüncü Murâd Hânın ricâsını kabûl edip, İstanbul'da kalmağa karar verdi...

Büyük Mutasavvıf Yûsuf Bin Hüseyin

Vehbi Tülek

Hazreti Âmine (radıyallahü Anha)

Vehbi Tülek

Sesli Ve Sessiz Zikir Hakkında

Vehbi Tülek

Selâhaddîn Uşâkî

Vehbi Tülek

Dul Bir Kadın Ve Cömert Yahudi...

Vehbi Tülek

Allah Adamlarının Sohbetiyle Bereketlen!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Üzülmeyiniz, Allahü Teala Sizi Kurtardi

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Abdullah El-acemî

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Yuhçu Baba

Helvaci Çocuk

Başka Du Bilmez Misin?

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek