Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.462.555

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Bu Ecel Teridir

Sultan II. Abdülhamid Hân'ın, son gününde, hayatında hiç bir sabah terk etmediği banyo ve duşa girmesi hastalığını ağırlaştırmıştı. Son gününü Müşfika Dördüncü Kadı-Efendi şöyle anlatıyor: "O gün sabah banyosunu yaptı. Ben çamaşırlarını giydirdim Fakat baktım ki sırtı durmadan terliyor. " Aman Efendiciğim, çok terliyorsunuz," dedim. "Kadın-Efendi, bu, ecel teridir," cevabını verdi.Elbisesini giydi. Kahvesini verdik. Hamamdan sonra kahve içmek itiyâdında idi. Yarım bardak sütlü maden suyu da içti.Oturduğu yerde iki rek'at namaz kıldı. Bundan sonra ağırlaşmaya başladı."Abdülhamid Hân hazretleri, 1 Kasım 1912'den vefât günü olan 10 Şubat'a kadar 5 yıl, 3 ay, 9 gün Beylerbeyi sarayında kalmıştır. Burada en küçük oğlu Şehzâde Mehmed Âbid Efendi ve en sevgili zevcesi Müşfika 4. Kadın-efendi ile yaşamıştır. Tahttan indirildikten 8 yıl, 9 ay, 13 gün sonra 75 yaşını 4 ay, 19 gün geçe burada dâr-ı bekâya irtihâl etmişlerdir.S. Abdülhamid Hân'ın vefât yılı, aynı zamanda, Birinci Dünya Savaşı fâciasının da son yılıdır.

Vehbi Tülek

Bir KurÂn-i Kerim, Bir SelÂm-i Şahane Ve Hilafetin Gücü

Vehbi Tülek

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Ve Kayserili Halil Paşa

Vehbi Tülek

Nasuhi Efendi Ve Mezomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Sakız Adası zaferinden sonraydı. Muhammed Nasûhi Efendi borçlarını ödemekle meşgûl olduğu sırada Mezomorto Hüseyin Paşa konağına dâvet etti. Nasûhi Efendi, Paşanın konağına varınca, Paşa saygıyla ayağa kalkıp kendisine ikrâmda bulundu. Muhammed Nasûhi Efendi, Paşanın bu hareketine hayret etti. Kendi kendine; "Bu ne haldir? Bakalım sonu ne olacak." dedi. Çünkü Mezomorto Hüseyin Paşa, Nasûhi hazretlerine daha önce yakınlık göstermezdi. Bugünlerde ilgilenmesi onun dikkatini çekti. Hüseyin Paşa, Nasûhi hazretlerine hitâben; "Efendi hazretleri! Bize niçin yabancı gibi bakıyorsun. Sakız önündeki muhârebede bize zaferi müjdeleyen siz değil miydiniz?" dedi. Çünkü Sakız muhârebesi sırasında Nasûhi Efendi, MezomortoHüseyin Paşanın bulunduğu kalyona kerâmet olarak gelmiş, zaferi müjdeledikten sonra kaybolmuştu. Sakız muhârebesi sırasında bu müjdeyi veren kimsenin Nasûhi hazretleri olduğunu bilen Hüseyin Paşa, o gece, onu konağında misâfir edip izzet ve ikrâmlarda bulundu. Ertesi sabah dergâh inşâası sebebiyle olan bütün borçlarını ödediği gibi, dergâhının çeşitli ihtiyaçlarını da temin etti. Böylece Nasûhi Efendinin kimseye borcu kalmadı.Tamâmen Nasûhi Efendinin mülkü olan dergâhta, Cumâ namazı kılınmaya başladı. 1704 (H.1116) senesinde Veziriâzam Dâmâd Hasan Paşa bu dergâha imâm, hatib, müezzin, kayyım tâyin ettirdi. Diğer ihtiyaçları için de günlük yüz elli akçe tahsisat ayırttı. Ayrıca Hadice Sultan ve Vâlide Atik Sultan vakıflarından bu dergâhın ihtiyaçları için gelir tahsis edildi. Dergâhta bulunan dervişlerin her türlü ihtiyaçları temin edildiği gibi, dergâha her gün gelen misâfirler ağırlandı.

Muaveneti Milliye

Vehbi Tülek

Bir Çanakkale Şehidinin Son Mektubu

Vehbi Tülek

Ortaçağ'dan Hukuk Dersleri

Vehbi Tülek

Zigetvar Kalesi Ve Bahri Dede

Vehbi Tülek

Vermeyince Ma’bud

Vehbi Tülek

Ben Siftah Ettim

Vehbi Tülek

Çariçe Katerina Ve Osmanli Tokadi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Biz Kuluz, Başıboş Değiliz

Ebünnecîb Sühreverdî hazretleri Şâfiî fıkıh ve hadis âlimidir. 490 (m. 1097)’de İran’da Sühreverd kasabasında doğdu. Bağdat’a giderek Nizâmiye Medresesi’nde meşhur âlimlerden Şâfiî fıkhı ve hadis dersleri aldı. Abdülkādir-i Geylânî’nin şeyhi Muhammed Debbâs’a intisap etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 563 (m. 1168)’de Bağdat’ta vefat etti. “Âdâbü’l-mürîdîn” isimli eserinde, müridlerin tasavvuf yolunda uyması gereken kurallardan bahseder. Bu kitabında şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Takvâ Sahipleri Bir Şey Istemez

Vehbi Tülek

Gıyâsüddin İbnü'l-Âküli hazretleri hadis ve Şafii fıkıh âlimidir. 733 (m. 1333)'de Bağdat'ta doğdu. Burada zamanın önde gelen âlimlerinden ders aldı. Hadis ve fıkıhta kendini yetiştirdi. Celâyirliler hanedanının hükümdarı Sultan Ahmed Celâyir ona çok hürmet ederdi. 797 (m. 1394)'de Bağdat'ta vefat etti. Buyurdu ki:

Osmanlı Sultanı Ii. Murad Han

Vehbi Tülek

bunu Tanıyor Musun?

Vehbi Tülek

Ahmed Şemâhi hazretleri, Yemen beldelerinden Zebid'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1328 (H.729) senesinde Zebid'de vefât etti... Babası Zebid'de fıkıh ve hadis âlimiydi..

Ebû Ömer Kâdî

Vehbi Tülek

Ebû İmrân Fasî

Vehbi Tülek

seyyid Ve Şehîd Hüseyin Bin Ali

Vehbi Tülek

Aişe-i Makdisiyye

Vehbi Tülek

Rumeli Velîlerinden Sofyalı Bâlî Efendi

Vehbi Tülek

Allah, Hiçbir Şeye Muhtaç Değildir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Vehbi Tülek

Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Şikayet

Anzakli Ömer

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Abdullah-i EnsÂrî

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek