Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.448.235

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan Ahmed Ve Bostan Çelebi

"Kadr" olması muhtemel olan bir gece Sultan Ahmed Han da şöyle bir rüyâ gördü:Saray-ı hümâyûndaki husûsi köşkün etrâfında heybetli ve nûrâni zâtlar geziniyordu. Onların kimler olduğunu araştırınca, yakın adamlarından birisi gelerek; "Sultânım! Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretleri köşkünüzü teşrif ettiler. Peşindekiler, onun dervişleri ve talebeleri dir." dedi. Bu haberi alan Sultan büyük bir sevinçle sarayın içine girdi ve orada Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi hazretlerini gördü. İkrâm ve iltifât olmak üzere ona saltanat tahtına oturmasını teklif etti. O zaman Mevlânâ hazretleri; "Arşın gölgesi altında oturanlar, bu birkaç ağaç parçasından yapılmış tahta iner mi? Bu tac ve taht sizindir." buyurdu. Bu sırada Sultan Ahmed Han, Mevlânâ hazretlerinin orada bulunuşunu fırsat bilip, ondan devlete isyân eden, azgınlık ve taşkınlık yapan celâlilerin hakkından gelebilmek için himmet ve hayır duâda bulunmalarını istedi.

Vehbi Tülek

Hepsi Osmanli Padişahinin Gölgesine Siğinmişlardir

Vehbi Tülek

Vatikan’da Bir Osmanli Şehzadesi

Vehbi Tülek

Önce İmtihana Girin

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmed Han, fethettiği beldeleri kendi haline bırakmayarak imarına çalıştı. İstanbul'un fethinden sonra Edirne'ye geri dönerken, oğlu Bayezid'e bir saray yapılmasını emretti. Daha sonra Eyüp Sultan Camii, türbesi, medresesi, imaret ve hamamı yapıldı. Sekiz kilise, medrese haline getirildi. 1470 yılında kendi simiyle yaptırdığı caminin etrafında meşhur Sahn-ı Seman medresesini kurdu. Medreselerin açıldığı sırada koca Fatih, külliyede kendisine de bir oda ayrılmasını istedi. Fakat müderrisler: "Burada bir odanız olabilmesi için önce imtihana girin, Danişmend (Asistan) olun, tercih ettiğiniz ilim şubesinde tez yapın, eser verin, sonra müderrisliğe erişin. Ancak ilim ocağında bu şekilde makamınız olur." dediler.Fatih Sultan Mehmed Han, bunun üzerine müderrislerin koştukları şartları gerçekleştir dikten sonra Sahn-ı Seman'da oda sahibi olabildi.

Mahmud Han Zafere Ulaşti

Vehbi Tülek

69 - Hasan Can'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Prut Harbi

Vehbi Tülek

3 - İstanbul'un Fethi (manzum Hikaye)

Vehbi Tülek

Ii. Mahmûd Han Ve İsyanci Vehhabiler

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

57 - Orhan Gazi Ve Alaeddin Esved Hazretleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Kanaatkâr Olan, Ansızın Nimetlere Kavuşur

Hezârgradlı Feyzullah Efendi Osmanlı âlim ve velilerindendir. Şimdi Bulgaristan'da bulunan Silistre'nin Hezârgrad kasabasında 1805 (H.1220) senesinde doğdu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin halifelerinden Hüseyin Vâiz Efendinin sohbetlerinde yüksek derecelere kavuştu. Onun vefatından sonra da Konya'da Muhammed Kudsi Efendiye intisab etti. İcâzet ve hilâfet verilerek Malatya'ya gönderildi. Nihayet İstanbul'a gidip talebe yetiştirdi. 1876 (H.1293)'de İstanbul'da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Haşim Bin Utbe (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Ebu Hâşim İbn-i Utbe, Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Hazret-i Ömer devrinde Sa'd bin Ebi Vakkas, Kadisiye Meydan Muharebesinde Rüstem kumandasındaki 100.000 kişilik İran ordusunu bozguna uğrattıktan sonra (637) Medâyin'e girdi. İran Kisrâsı Yezd-i Cürd yanına alabildiği hazineleriyle Hulvan'a giderken Celûlâ'ya uğradı. Burada askerlerini toplayan Yezd-i Cürd, Mihrân ismindeki kumandanı buraya tâyin edip, kendisi Hulvan'a gitti...
Gelen yardımlarla birlikte 100.000'i geçen İran askeri, Müslümanları bekliyordu. Bu sırada Sa'd bin Ebi Vakkâs (radıyallahu anh) hazretleri, durumu hazret-i Ömer'e (radıyallahu anh) bildirdi. Halifeden gelen mektupta şöyle buyuruyordu:
"Ey Sa'd! Şunu iyi bil ki, Allahü teâlâ vaadini gerçekleştirecektir. Haşim bin Utbe'ye Ensâr ve Muhâcirden iki bin, diğerlerinden on bin asker vererek Celûlâ'ya gönder. Öncü kuvvetlerin başına Ka'kâ'a bin Amr'ı tâyin et. Allahü teâlâ zafer ihsân ederse Ka'kâ'a'yı, Sevâd bölgesi ile dağlık bölge arasında görevlendir..."

Dostun Sevdiği Kimseler, Insana Güzel Görünür

Vehbi Tülek

Ebül-hayr Fârûkî

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hayr Fârûki hazretleri, Hindistan'ın büyük velilerindendir. 1856 (H.1272) senesinde Delhi'de doğdu. Dedesi, büyük âlim Abdullah-ı Dehlevi'nin halifesi Ahmed Said-i Fârûki'dir. Küçük yaşta Mekke ve Medine'ye giderek buralarda ilim tahsilini tamamladı ve tekrar Delhi'ye döndü...

anka Kuşuna Tuzak Kurulmaz!

Vehbi Tülek

argûn Şah Öldürüldü!..

Vehbi Tülek

Yediklerinin Helalden Olmasına Dikkat At

Vehbi Tülek

Haram Işlememek Için Camdan Atlayan Genç!

Vehbi Tülek

Sözlerin Büyüğü, Büyüklerin Sözüdür

Vehbi Tülek

Vesvese Ederek Dinde Haddi Aşanlar

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Korkma!

Korkma!

Sinop'ta medfûn bulunan ve Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi'nin talebesi olan Mahmûd Kefevi hocasının şu kerâmetini anlattı:"Gemiye binip İstanbul'a gitmek üzere yola çıktık. Ben o zaman gençtim ve bu benim ilk yolculuğumdu. Hoş bir rüzgârla dört gün gittik. Sonra şiddetli bir rüzgârla deniz kabardı. Dalgalar her taraftan vurmaya başladı. Gemide bulunanlar korku, dehşet ve ümitsizlik içinde bâzı mal ve eşyâlarını denize attılar. Bu ızdırap ve sıkıntı bana da ümitsizlik vermeye başladı. Hocam Takıyyüddin Ebû Bekr Kefevi, geminin alt katında sâkin ve telaşsız bir halde oturuyor du. Dalgaların şiddetli vuruşları gemide bulunanların ve benim korkumu iyice arttırdı. Hocam bana bakıp; "Korkma! Allahü teâlâ bizi kurtaracak ve biz Erikli Kasabasının doğu tarafındaki Hacı Baba Dergâhında kuşluk vakti oturup süt içeceğiz ve incir yiyeceğiz." buyurdu. Gemici lerin hesâbına göre seksen mil yolumuz kalmıştı. Ebû Bekr Kefevi hazretleri sükûn ve vekar içinde tatlı ve güzel sesiyle Kehf sûresini okumaya başladı. Biz rahatladık ve korkumuz kalma dı. Halbuki dalgaların vuruşları hâlâ devâm ediyordu. Nihâyet Allahü teâlâ bizi, hocam Ebû Bekr Kefevi hazretlerinin duâsı bereketiyle kurtardı. Gecenin sabahında Erikli sâhiline çıkıp doğruca Hacı Baba Dergâhına ziyârete gitti. Biz de onu tâkib ettik. Hep birlikte oturduk. Hocamız Kur'ân-ı kerim okuyor biz de dinliyorduk. O sırada dergâhın çevresinden bir kadın iki elinde birer çanak ile çıkageldi. Kapları önümüze bıraktı. Biri süt, diğeri incirle doluydu. Şeyh Ebû Bekr Kefevi tebessüm ederek bize baktı ve; "Bismillah ile yiyiniz!" buyurdu. Biz besmele ile yedik. Hocamın bu kerâmetine şâhid olduğumuz zaman, 1542 (H.949) senesiydi."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Anzakli Ömer

Tüccarin Rüyasi

Delik Kova

Altıyüz Dirhemlik İp

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Adalet Ve Tevazu

Vehbi Tülek