Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.547

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Batililari Utandiran Manzara

I.Dünya savaşından evvel Bab-ı Ali'de hukuk müşâviri olan Kont Ostrolog anlatıyor: İngilizlerin, Kut-ül Amare yenilgisini takip eden günlerde, Londra'da büyük bir harp meclisi toplandı. Doğu müsteşarı olmam dolayısıyla ben de bulundum... Başbakan Lloyd George şöyle dedi: "Efendiler, ben bir şeyi anlayamıyorum: Bizim medeni milletlerin orduları savaşta barbarlığa yaklaşıyor. Barbar saydığımız Türk orduları ise, savaşta medenileşiyor. Irak kumandanımız bildiriyor ki, Türkler esirlerimizin istirahatini fevkalâde te'min ediyorlarmış. Yaralılarımızı imkânları nisbetinde tedavi ediyor ve şefkat gösteriyorlarmış. İşte bu davranış larının sebebini bir türlü anlayamıyorum..." Daha sonra savaş bakanı söz alarak şunları söyledi:

Vehbi Tülek

Sultan Iv. Murad’in Tasavvuf Ehline Hürmeti

Vehbi Tülek

Kurşun Yarasi

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Kânûni Sultan Süleymân Hân devrinde, bir ara yağmurlar yağmaz olmuş, insanlar kuraklıktan çok muzdarip olmuşlardı. İstanbul halkı, yağmur duâsına çıkılmasına karar verdi. Pâdişâh da çıktı. Okmeydanı'nda büyük bir kalabalık toplandı. Öyle ki bu toplulukta, başta pâdişâh olmak üzere, âlimler, vâliler, idâreciler, vezirler, kuvvetli-zayıf, zengin-fakir herkes vardı. Bilindiği gibi, Osmanlı sultanları yapacakları bütün mühim işlerde, mutlaka şeyhülislâma danışırlar, onun fetvâsına uygun hareket ederlerdi. Bunun için Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendi den, yağmur duâsını kimin yapmasının münâsib olacağı suâl edildi. O da; "Duâyı, pâdişâh veya onun münâsib gördüğü bir zât eder." buyurdu. Bunun üzerine pâdişâh; "Ya'kûb Germiyâni duâ eylesin." dedi. Ya'kûb Efendi ise, kendisini buna ehil, münâsib görmeyip mahcûb oldu ve bir tarafa gizlendi. Oğlu Yûsuf Efendinin, yerini bildirmesiyle arayıp buldular. Gelmek istemedi ise de; "Pâdişâh efendimizin emridir." dediler. Bunun üzerine mecbûren kalkıp geldi. Minbere çıkıp duâ etti. Orada bulunanlar "Âmin" dediler. Bu duâ bereketiyle öyle yağmur yağdı ki, her taraf su ile doldu. İnsanlar, onun büyük bir âlim ve yüksek bir veli olduğunu, bu hâdise ile daha iyi anladılar. O ise kendisini; âciz, aşağı, bu işe lâyık olmayan biri gördüğünden çok mahcub olmuştu. Ya'kûb Germiyâni hazretleri duâ günü, gizlendiği yeri haber verip meydana çıkmasına sebeb olduğu için, daha sonraları oğlu Yûsuf Efendiye sitem etti. Kendisini duâ etmeye, duâsının kabûl olmasına lâyık görmeyerek ve çok tevâzu göstererek; "Yağmur bolluğuna uğradık. Ben o meclise varmayacaktım. Bizi kırıklığa uğratıp, ömrümde, çekemeyeceğim mahcûbiyete müptelâ olmama sebeb oldun." Dedi.

Akbiyik Sultan Ve Fatih

Vehbi Tülek

Yeniçeriliğin Kaldirilmasi

Vehbi Tülek

FÂtih’in İlme Ve UlemÂya Verdiği Kiymet

Vehbi Tülek

Kanuni Adina Yemin Eden Çavuş

Vehbi Tülek

Şaşiran ŞÂir

Vehbi Tülek

Zamaninin Ebu Hanifesi: Molla Hüsrev

Vehbi Tülek

Neme Gerek ?

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Abdülmelik Harnûtî Ve Seyyid Ahmed-i Kebîr

Seyyid Ahmed-i Kebir, evliyânın meşhurlarından ve Seyyid Ahmed Rufâi hazretlerinin torunlarından veya talebelerindendir. Onunla karıştırılmaması için kendisine Kûçek (Küçük) denilmiştir. Ancak "Seyyid Ahmed-i Kebir Rufâi" şeklinde tanınmıştır...
Seyyid Ahmed-i Kebir Rufâi'nin türbesi Ladik'tedir. Yedi yaşındayken babası vefât etti. Dayısı Mensûr Betâihi onu himâyesine aldı. Yakın alâka gösterip meşhûr âlimlerden ders aldırıp, iyi bir ilim tahsili yaptırdı...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

seyyid Ve Şehîd Hüseyin Bin Ali

Vehbi Tülek

Hazreti Hüseyin, babası Hazreti Ali şehid olunca, Medine'ye geldi. Hazreti Muâviye'nin vefâtında Yezid'e bi'at etmedi ve bilinen "Kerbelâ fâciası" vuku buldu. İmâm, Hicret'in 61 (m. 681) yılında Muharremin onuncu günü Kerbelâ'da şehid edildi...
Peygamber efendimiz Hazret-i Hüseyin ile ilgili olarak buyurdular ki:
"Ben bir ağaca benzerim. Fâtıma, bunun kökü, Ali gövdesi, Hasan ve Hüseyin meyvesidir."
"Genç olarak Cennete girenlerin seyyidi Hasan ve Hüseyin'dir."
İbni Abbâs (radıyallahü anh) anlatmıştır:

Yâ Alî! Müminin Üç Alâmeti Olur

Vehbi Tülek

Ey Îmân Edenler, Allah'ı Çok Zikredin

Vehbi Tülek

Uşşâkî Selâhaddîn Efendi İstanbul velîlerindendir. 1705 (H.1117) senesinde Rumeli'deki Kesriye kasabasında doğdu. İstanbul'a gelerek tahsilini bitirdikten sonra Bâbıâlî'de katipliğe başladı. Vazifeli olarak Edirne'ye gittiğinde Cemâleddîn Uşâkî'yi ziyâret etti, ona talebe oldu. Bundan sonra hocasının hizmetinde bulunan Selâhaddîn Efendi, onunla birlikte İstanbul'a gitti. Yedi sene hocasına hizmet etti. Sonra hocası, kızını Selâhaddîn Efendiye verdi. Hocasının vefatından sonra Eyyûb'daki dergâhta talebe yetiştirdi. 1783 (H.1197) senesinde İstanbul’da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Sıratı Kolay Geçmek Istersen

Vehbi Tülek

Bu Ayda Bulunan En Kıymetli Gece

Vehbi Tülek

iftarın Ölüm Olsun!..

Vehbi Tülek

Abdurrahman Süheylî

Vehbi Tülek

Zühd, Dünyâyı Yok Saymaktır

Vehbi Tülek

Seyyidleri Seven Kimse...

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Garip Karşilanan Bir Adak

Garip Karşilanan Bir Adak

Meşhur evlilyadan olan Abdullah Kalanisi hazretleri bir defasında gemi ile yolculuk ederken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Gemide bulunan yolcu ve mürettebat dua ettiler ve birer adakta bulundular. Abdullah Kalanisi'nin de bir adakta bulunması için kendisine işaret ettiler. Abdullah Kalanisi, kendisine adakta bulunması için işaret edenler: -Ben şu fani dünyadan alakamı kestim. Beni böyle işlere karıştırmayın, dediyse de dinlemediler ve adakta bulunması için ısrar ettiler. Onların bu kadar ısrarları karşısındfa Abdullah Kalanisi: -Eğer Allah beni buradan sağ salim kurtarırsa ben fil eti yemeyeceğim, diye onlara göre garip bir adakta bulunur.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Allah'ın Takdirine Kulun Aklı Ermez

Bülbülün Zikri

Allah Diyen Genç

Zalimlere Dersini Verdi!

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Allah Nasil Misafir Edilir?

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Vehbi Tülek

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek