Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.455.539

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Gayret-i İslama Ne Oldu?

Sultan III. Selim Hanın 1787 Rus savaşında Ordu-yu Hümayuna gönderdiği ferman şöyledir:"Sizin tereddüt göstermeden ve mukavemet etmeden düşmana terkettiğiniz toprakları, ecdadımız göğsünü düşmanın top ve tüfeğine siper ederek ve karşısında demir yumruk gibi durarak, aslan gibi kükreyerek zaptetmişti. Size ne oldu? Siz onların evlatları değil misiniz? Bu ne haldir ki yüz geri edip memleketi düşmana terk edersiniz. Moskof askeri, kraliçeleri olan bir avretin gayreti için, açlığa, susuzluğa, soğuğa, sıcağa, yaraya, bereye, kan ve ölüme katlanıp, eş yüz senedir cihanı titreten devletimize galebe eder. Fethedip ele geçirdiği Müslüman memleketlerde akla gelmedik facialar yapar. Düşmanın istila ettiği yerlerde, eteğinin ucu açılmamış ve niceleri Peygamber evladından olan Müslüman kız ve gelinleri esir edip, kocalarının, baba ve kardeşlerinin gözü önünde ırzlarına saldırırlar. Yazık, çok yazık! Sizde hiç vatan millet sevgisi, ırz namus kaygısı yok mudur? Gayret-i İslam'a ne oldu? Ben şehzade iken bunları işitip kan ağlardım. Şimdi kalbim parçalanıyor. Dünya çabuk geçer. Ne kadar yaşasak, sonunda ölümün pençesinden kurtuluş yoktur. İmdi düşman elinde esir düşmüş kadınlar ve kızlar, ana babalarından ayrılmış çocuklar, mahşer gününde yakamıza yapışacaklardır. Ben, kudretim dahilinde sizlerden hiçbir şey esirgemedim. Bakalım bundan sonra gazi, dilaver kullarım, hepinizden istirhamım, gayret kemerini belinize birkaç yerden bağlayıp, korkaklık ve alçaklık edenleri kabul etmeyip, İslam gayretinin tamamlanmasına ve Allahü teâlânın fazlı ile düşmandan intikam almaya ihtimam edesiniz. Benim duam sizinle beraberdir. Büyüğünüz ve küçüğünüz berhudar olasınız. Allahü teâlâ sizlere yardım ve muvaffakiyetler versin."

Vehbi Tülek

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Bizim Silah Fabrikamiz Yok

Vehbi Tülek

68 - Geriye Bakan İki Göz Olacağina İleri Bakan Bir Göz Olsun

Vehbi Tülek

Osmanlı devletinin kuruluş seneleri. Orhan Gazi zamanı. Türkmen atlıları, İzmit önlerine kadar gelmişlerdi. Hedef, İstanbul. Fakat oraya gitmek için alınacak bir çok kale var. Bunlardan en muhkem olanı, Hereke kalesi. Daha önce akıncılar, iki defa bu kaleyi zorladılar, fakat zaptedemediler. Orhan Gazi Ali Ağa ismiyle meşhur akıncı beyini çağırdı ve :-Baka Ali Ağa, dedi, Hereke çetin bir kaledir. Tekfuru da yaman bir silahşör. Ve ille bu kale bize gerektir. Bunu senden isterim!Ali Ağa duraksamadan:-İstediğin kale olsun beyim, biner gider, yırtar alırız evelallah! Dedi.Orhan Gazi; "Hemen cenk duası okunsun" emrini verdi. Ali Ağa, kollarını ileri uzattı ve yüreklere dokunan gür sesiyle Cenk duasını okudu. Hep birden "amin" diyen 100 yiğit, Ali Ağanın ardından hemen yola düştüler.

Cezzar Ahmed Paşa Ve Napoeon Bonapart

Vehbi Tülek

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufi Sapiklari

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

İtalya Mahkemesi

Vehbi Tülek

Ii. Abdülhamid Han’in İslamiyete Saldiran Piyesi Fransa’da Yasaklatmasi

Vehbi Tülek

Tek Başina Bir Ordu: Ebussuud Efendi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İman, Allahü Teâlânın Fazlıdır, Ihsânıdır

Ebû Bekr Muhammed Endelüsi hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 518'de (m. 1124) Endülüs'te (İspanya) Mürsiye'de (Murcia) doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden Mâliki fıkhı tahsil etti. Belensiye (Valencia), Şâtıbe (Jativa) Ûryûle (Drihuela) ve Mürsiye'de (Murcia) kadılık yaptı. Bu vazifede iken 599 (m. 1202)'de vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hasan Sekr Dımaşkî

Vehbi Tülek

Hasan Sekr Dımaşki, Şam'da yetişen evliyâdandır. 1889 (H.1307) senesinde vefât etti. Şeyh Zeyd Câferi'nin sohbetlerinde kemâle geldi. İlim, edep ve güzel haller sâhibi bir zât idi. Kerâmetleri görüldü...
Hasan Sekr Dımaşki hazretleri vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Ebû Ca'fer Nesefî

Vehbi Tülek

Tövbe Etmeyen, Ince Sırları Anlayamaz

Vehbi Tülek

Nasuhzâde Ali Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. Tekirdağ yakınlarındaki Malkara kasabasında doğdu. Önce memleketinde ilim tahsîl etti. Zamânındaki âlimlerden ilim öğrendi. Dînî ilimleri tahsîl ettikten sonra, Çelebi Halîfe'nin talebesi Bâyezîd-i Rûmî'nin hizmetinde bulundu. Bâyezîd-i Rûmî Edirne'de idi. Onun yanında, tasavvuf yolunda ilerleyerek yüksek derecelere kavuştu. Bâyezîd-i Rûmî'nin vefâtından sonra halîfesi oldu. Bilâhare memleketi olan Malkara'ya döndü...

“nurlu Dede” Ömer Rûşenî

Vehbi Tülek

Namazları Vakitlerinden Önce Ve Sonra Kılmak

Vehbi Tülek

Ebû Ya'kûb Tennûhî

Vehbi Tülek

Velîlere Yakınlık, Insanı Allahü Teâlâya Yaklaştırır

Vehbi Tülek

Rabbimden Üç Şey Istedim

Vehbi Tülek

İtikadda Gevşeklik Affolunmaz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Maveraünnehir alimlerinden Hâce Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin sohbetinde yetişen Abdullah-ı İlâhi hazretleri, hocasından öğrendiklerini Anadolu'da yaymayı kendisine vazife edinip, insanların huzur ve saâdete kavuşmaları için gece gündüz çalıştı. Muhammed Behâeddin-i Buhâri hazretlerinin dergâhından aldığı feyzleri Anadolu'da ilk yayan veli oldu. Bir müddet sonra Anadolu kâdıaskeri Manisalızâde Muhyiddin Mehmed Çelebi (v.1483)'nin dâveti üzerine Fâtih Sultan Mehmed Hanın vefât ettiği günlerde İstanbul'a geldi (1481). Kâdıasker Mehmed Çelebi'nin gösterdiği odaları ve teklifleri kabul etmeyip, daha önce ilim tahsil ettiği Zeyrek Câmii etrâfındaki virâne hâline gelmiş boş medrese odalarını tercih etti. Orada yerleşti. Şeyh Ebü'l-Vefa Konevi gibi Allah dostları ile sohbet etti. İstanbullular onun gelişini rahmet bilip, sohbetine koştular. Az zamanda halktan ve devlet adamlarından birçok kimse, Abdullah-ı İlâhi'nin talebeleri arasında yer aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Pişman Oldular!

Abdullah El-acemî

Adalet Ve Tevazu

Hizir Ve Gelin

Cünnetü'l-esmâ

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek

Ahde Vefa

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek