Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.463.149

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sarikamiş'i Bilir Misiniz?

Tarihimiz ihtişamlı zaferler kadar facialarla da dolu. Zaferlerimizle övündüğümüz kadar, yaşadığımız hezimetlerden de dersler çıkarmak zorundayız. Bunu yapmadığımız sürece tarih bizim için ne ölçüde anlamlı olabilir?Facialardan söz ederken, Sarıkamış'ı özellikle dikkate almamız gerekir. Orada, hiç de uzak olmayan bir zamanda 100.000'e yakın yiğidimizi karlara gömdük. Üstelik tek kurşun atamadan... Üstelik sadece bir hayalperestin kişisel ihtirası uğruna...İhtiras... Bu kavramı iyi düşünmeliyiz. Kimi kendi ebediyyetini bu ateşle yakıp kül ederken, kimileri de koca memleketi harabeye döndürebiliyor.Almanlar, Türkiye'ye giden trenlerin üzerine "Enverland'a (Enver'in Ülkesi'ne) gider" yazmaktadırlar. Kibir ve ihtiras demiştik ya! Paşa'nın şu ifadelerine bakın: "Beni Napolyon'a benzetmişlerdi. Kabul etmem. Çünkü ben ikinci adam olamam."

Vehbi Tülek

Bu Asker Sağ Oldukça Bu Kale Size Verilmez

Vehbi Tülek

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

47 - Özi Kahramanlari

Vehbi Tülek

Osmanlı İmparatorluğunda Lale Devri adıyla meşhur olan sulh ve sükun devri, 1730 yılında Patrona Halil isyanıyla sona ermiş, tekrar karışıklıklar başlamıştı. Bunu fırsat bilen Rusya, 1733 yılında Avusturya ile ittifak anlaşması yaptı. Anlaşma hükümlerine göre Rus ordusu aniden Osmanlı topraklarına girecek, Avusturya araya girerek, Osmanlı hükûmetini oyalayacak, bu arada onlar da hücuma geçerek iki ateş arasında bırakacaklardı.

Hukuk Her Şeyin Üstündedir

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Ördeğini De Beraber Al

Vehbi Tülek

Burak Reis

Vehbi Tülek

Bu Devletin Dediği Yapilir

Vehbi Tülek

Alin Terinde Bereket Vardir

Vehbi Tülek

Bu Fakir Cellad Olmak İçin Gelmedik

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Beş Vakit Namaz Kılmanın Önemi

Fahreddin Ahmed ibn-i Fasih hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimlerinden ve şâirdir. 680 (m. 1281)'de Kûfe'de doğdu. 755 (m. 1354)'de Şam'da vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dünyâ Ehlinin Bile Ilme Saygısı Vardı!

Vehbi Tülek

Vehb bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24) senesinde Yemen'de Sana'da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti. Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir...

Şeytan, Insanın Kurdudur

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Amr Bin As

Vehbi Tülek

Abdullah bin Amr bin As (radıyallahü anh) Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Amr bin Âs'ın (radıyallahü anh) oğludur. Babasından önce imân etmekle şereflendi. Bedir ve Uhud harbinden başka bütün harplerde Peygamberimizin (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) yanında bulunmuştur. İlk iki harbe, yaşının küçük olması sebebiyle katılamadı. Eshâb-ı kirâmdan en çok hadis-i şerif rivâyet edenlerdendir. Abdullah bin Amr hazretlerinin rivâyet ettiği hadis-i şeriflerin bazıları şunlardır:

Ebedi Azaptan Kurtulmak Için

Vehbi Tülek

“arabzade” Ve Kânûnî’nin Duası

Vehbi Tülek

İnsanlar, Allahü Teâlânın Yaratmasına Vâsıtadır

Vehbi Tülek

Son Nefeste Imân Selâmeti Ver Allahım

Vehbi Tülek

Abdurrahim Rûmî

Vehbi Tülek

Habîb Ömerî Karamânî

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Korkma!

Değişen Sizin Kalbiniz

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Evliyalar Ölmez İmiş

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek