Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.076

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hepimiz Mevaşiyiz

Sultan II. Abdülhamid Han zamanında bir nüfus sayımı yapılması kararlaştırılır. Ecnebi sefirler Hâkan'a, hazır sayım yapılırken bir de mevâşi (küçük ve büyükbaş hayvanlar) sayımı yapılmasını tavsiye ederler. Hâkan, insanlarla hayvanların aynı sistem ve aynı zaman içinde sayılmasının insan haysiyetini zedeleyici olacağını belirterek, mevâşi sayımının daha evvel yapılmasını münasip görür. Bunun için vilâyet ve kazâlara telgraflar gönderilir. Meğer bir kazânın kaymakamı o sırada izinde imiş. Vekâlet eden zât, alaylı takımından ve kaymakamla hiç geçinemeyen câhil bir adammış. Mevâşi kelimesinin ne mânâya geldiğini bilmediği gibi, araştırmaya dahi ihtiyaç duymamış. Onu, "Üstün gayret sahibi vatandaş" falan zannetmiş olsa gerek ki, telgraf metnini okuduktan sonra, "Bunun ucunda ya bir nişan; ya bir taltif vardır! İhsân-ı şâhâneyi bu sefer de ben kapayım" diye hemen cevâbi telgrafı yazıp göndermiş:"Ser-kurenâ-yi hazret-i pâdişâhiye, ma'rûzât-ı kemineleridir:" Burada kaymakamdan başka hepimiz mevâşiyiz!"Lûgatçe: Kurenâ: Yakınlar; Ser-kurenâ-yi pâdişâhi: Pâdişahın en yakini, baş mâbeynci; Kemine: Âciz, hakir; zavallı.

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Fatihin Hocasi Molla GürÂnî

Vehbi Tülek

Ii.mahmud Han’in İlim Ve Sanat Aşki

Vehbi Tülek

İkinci Mahmûd Hanın ilmi fazla olup, dini, fenni, teknik, askeri, idâri ve sanat sahalarında kendisini çok iyi yetiştirmişti. Dindar, akıllı, zeki, çalışkan olup, gayret ve azim sâhibiydi. Şâirdi. Adli mahlasıyla şiir yazardı. İlim, sanat adamlarına ve eserlerine çok alâka gösterirdi. Onlara kıymet verip, himâye ederdi.Ülkenin imârına, ilim, sanat, hayır ve sosyal müesseselerine önem veren İkinci Mahmûd Han, pekçok eser yaptırdı. Bâyezid Yangın Kulesini; Unkapanı ile Azapkapı arasındaki şimdi Unkapanı Köprüsü denilen Mahmûdiye Köprüsünü; Beylerbeyi ve Çırağan saraylarını; Tophâne'de Nusratiye, Bahçekapı'da Hidâyet, Üsküdar'da Adliye, Arnavutköy sâhilinde Tevfikiye câmilerini yaptırdı. Hazret-i Hâlid'in türbesini mükemmel tâmir ettirip, iyi bir hattat olduğundan sandukası pûşidesi üzerindeki yazıyı kendi el yazıları ile yazdı. Yine güzel bir hüsnü hatla yazdığı Lefkoşe'de Selimiye Câmiinde asılıdır. Tophâne'de Kâdiri Câmii ve tekkesini tâmir ettirdi.İkinci Mahmûd Han, 1820 senesinde Hücre-i saâdete hediye ettiği şamdanla birlikte gönderdiği aşağıdaki yazı, Osmanlı Sultanlarının Resûlullah'a olan hürmet ve muhabbetlerinin bir vesikasıdır:Şamdan ihdâya eyledim cüret yâ Resûlallah!Murâdım der-i ulyâya hizmet, yâ Resûlallah!Değildir ravdaya şâyeste, destâviz-i nâçizim,Kabûlünle kıl ihsân u inâyet, yâ Resûlallah!Kimim var hazretinden gayrı, hâlim eyleyem i'lam,Cenâbındandır ihsân u mürüvvet, yâ Resûlallah!Dahilek, el-emân, sad el-emân, dergâhına düşdüm,Terahhüm kıl, bana eyle şefâ'at yâ Resûlallah!Dü-âlemde kıl istishâb bu Han Mahmûd-i Adliyi,Senindir evvel ü âhırda devlet yâ Resûlallah!Mısır, Yanya ve Mora gibi vilâyetlerin isyânı ve yeniçerilerin kazan kaldırmaları, yok edilmeleri ve Rus ordularının saldırmaları sırasında Sultan Mahmûd Han, Mekke ve Medine'yi ancak tamir edebilmiş, kendisinden sonra oğlu Abdülmecid Han, bunları tezyin için şaşılacak bir himmet ve gayret göstermiştir.

Burak Reis

Vehbi Tülek

Bodrumlu Fedai Musa

Vehbi Tülek

Burasi Hakikat Sultanlarinin Payitahtidir

Vehbi Tülek

İsterse Sirtimdan Geçsin

Vehbi Tülek

Kanaat, Ama Neden Sonra?

Vehbi Tülek

9 - Görülmemiş Bir Meydan Savaşi

Vehbi Tülek

Ravza-i Murad’da Açan Gül

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bitmek Tükenmek Bilmeyen Hazîne!

Muhammed bin Ahmed Kureşi hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Ebû Abdullah künyesiyle meşhûr olmuştur. 1150 (H.544) senesinde Endülüs'te doğdu. Burada ilim tahsiline başladı. Büyük veli Ebû Yezid el-Kurtubi'den feyz aldı ve uzun müddet hizmet ve sohbetinde bulundu. Bir müddet sonra Mısır'a gidip âlim ve veli zâtların sohbetlerinde ve ilim meclislerinde bulundu. Oradan da Kudüs'e gitti ve talebe yetiştirdi. 1202 (H.599) senesinde Kudüs'te vefât etti. Ebû Abdullah bin Es'ad, Muhammed bin Ahmed Kureşi'nin şöyle anlattığını nakletti:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yatağına Yatacağın Vakit Âyet-el Kürsi'yi Oku

Vehbi Tülek

Abdullah el-Anezî hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. Hadîs-i şerîf rivâyeti ilminde üstün bir derecede idi. Hazret-i Ebû Bekr, hazret-i Ömer, hazret-i Ali, Ammâr, Übeyy, İbn-i Mes'ûd, Habbâb, Ebû Hureyre ve başka sahâbîlerden (radıyallahü anhüm) hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Seferî Veya Misâfir Olmak Ne Demektir?

Vehbi Tülek

Kûhistan Sultanı İskender Bin Kâbus

Vehbi Tülek

Kûhistan Hükümdarı İskender bin Kâbus"un "Kâbusnâme"si çok meşhurdur. Tarih boyunca pek çok padişah, sultan ve devlet adamı tarafından birçok dillere çevrilmiştir. Bu eser, birçok edebi, tarihi ve ahlâki eserlere kaynak teşkil eder. İskender bin Kâbus "Kâbusnâme"de özetle diyor ki:

Kuyumcunun Yaşadığı Acâib Bir Hâdise!

Vehbi Tülek

Abdurrahman Bin Muaviye

Vehbi Tülek

Muhammed Rebhâmî

Vehbi Tülek

Korsanları Helak Eden Bir Avuç Toprak

Vehbi Tülek

Büyük Mutasavvıf Abdullah Bin Mürteiş

Vehbi Tülek

Müslümanın Ayıp Ve Kusurunu Araştırma

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abayi Yakmak

Abayi Yakmak

"Abayı yakmak." Bu tâbir mecâzen, "birine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek" gibi mânâlar ihtivâ eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, "Ooo! Abası hayli yanıktır!" gibi ifadeler kullanılırmış.Eski tekke mimarimizin kompleksi içinde; bir mescid veya câmi, ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershâne, mutfak, kiler, ambar v.s. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershânenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır, böylece hem iktisat yapılmış, hem de uzun saatler mürşidden istifade ve istifâza etmeleri temin edilirmiş.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Helvaci Çocuk

Arkadaşlarımı Korumak Için

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Evliyalar Ölmez İmiş

Kabahat Kilincin Midir?

Altıyüz Dirhemlik İp

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek