Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.487.701

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hasan Can’in Tabiri

Mısır'ın fetholunduğu günlerdi. Bir sabah, Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can'a şöyle buyurdu: "Bu gece rüyâda Muhammed Bedahşi'yi gördüm. Yolculuk hazırlığında olup, bir beyaz kepenek giymiş, üstüne de bir ip kuşak bağlamıştı. Bu halde gelip, yolculuğa çıkacağını söyleyip bizimle vedâlaştı." Pâdişâh bu sözleri söyler söylemez Hasan Can gençlik atılganlığı ile hemen rüyâyı tâbire girişti ve; "Velilerin görünüşte çıkacakları yolculuk, âhiret seferi olmak gerektir. Eğer vefât etmemiş ise, yakında vefât edeceklerine işârettir." dedi. Sultan Selim Hanın bu cevâba cânı sıkıldı ve; "Rüyânın gerçekleşmesinin yormaya da bağlı olduğunu bilmez misin? Eğer Şeyhe bir hal olursa senin yorumuna bağlarız. Cezâlandırılmayı hak eyledin." dedi. Bu sözler üzerine Hasan Can rüyâyı o şekilde tâbir ettiğine çok üzüldü ve pişmanlık duydu.

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Ve Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Temizlik

Vehbi Tülek

Macar Subayinin Kizi

Vehbi Tülek

Sultan II. Murad devri. 1441 senesinde Macaristan üzerine yapılan bir akında, Akıncı birliklerimiz pusuya düşürüldü ve bir çok asker ile birlikte Akıncı kumandanlarından Rüstem bey de esir edildi. Rüstem bey, gayet yakışıklı ve zeki bir gençti. Macar kumandanı ondan hoşlandı ve kendi hizmetine aldı. Konağında ona bir oda verdi ve bütün şahsi işlerini ona havale etti. Gayet dindar olan Rüstem Bey, şartlar ne olursa olsun beş vakit namazını bırakmaz ve vakti girince hemen kılardı. Her işin üstesinden kolayca gelmesi ve kıvrak zekası sayesinde ibadetine kimse karışmıyordu.

Sultan Abdülaziz Eğer O Topu Patlatsaydi

Vehbi Tülek

Kabakçi Mustafa İsyÂni

Vehbi Tülek

İzzet Paşa Ve Ömer RizÂî Efendi

Vehbi Tülek

91 - Kanuni Sultan Süleyman Ve Şövalyeler

Vehbi Tülek

Fatih Ve Hocazade

Vehbi Tülek

Diş Kirasi Rekoru

Vehbi Tülek

Bir Kaşik Tuz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bir Gönül Sultanı Abdülehad Nuri

İstanbul'da yetişen evliyanın büyüklerinden olan Abdülehad Nuri hazretleri, Miladi 1594 yılında Sivas'ta doğmuştur. Sultanahmed, Ayasofya ve Bâyezıd camilerinde yıllarca "Cuma Vaizliği" yaparak insanlara her konuda rehber olmuştur... Resulullah efendimizin işaretleri ile tüm tarikatların manevi terbiye ve taçları Abdülehad Nuri hazretlerine verilmiştir. Tarihe büyük bir olay olarak geçen, Kadızade'nin cehli zikir ehline karşı almış olduğu tavır ve birtakım isnadları çürüten risaleleri meşhurdur. Yirmi iki de Türkçe kitabı mevcuttur...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hepiniz Bir Sürünün Çobanı Gibisiniz

Vehbi Tülek

Ali el-Medini hazretleri Tebe-i tabiin devrinin hadis âlimlerindendir. 161 (m. 777)'nde Basra'da doğup, 234 (m. 849)'da Sâmarrâ'da vefât etti. Hadis ilminde yüz bin hadis-i şerifi râvileriyle ezberlemiş hafızlardandı. Evlat terbiyesi ve emr-i ma'rûf hakkında naklettiği bazı hadis-i şerifler:

Dergâhımızda âb-ı Hayat Gibi Su Var.

Vehbi Tülek

Ömer Bin Saîd El-hemedânî

Vehbi Tülek

Ömer bin Said el-Hemedâni, fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 1264 (H.663) senesinde vefât etti. Kabri belli olup ziyâret edilmekte; insanlar onun kabrini ziyâret etmek, onunla bereketlenmek ve onun hürmetine Allahü teâlâya duâ etmek için etraftaki beldelerden akın akın gelmektedirler...

Duygu Organlarından Uzak Olan, Kalbden De Uzak Olur!

Vehbi Tülek

İbâdetlerin Kabul Olması Helâl Lokmaya Bağlıdır

Vehbi Tülek

Mustafa Hulusi Efendi

Vehbi Tülek

Sırât'ı Şimşek Gibi Geçenler

Vehbi Tülek

Âilene Rıfk Ile Muâmele Eyle Ve Onu Dövme

Vehbi Tülek

Şüphe Edilen Ve Kalbi Sıkan Şeyi Yapmamalı!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Adalet Ve Tevazu

Gül Yaprağı

Hayat Kurtaran Yalan

Cünnetü'l-esmâ

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek

Yirmi Saniyede

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek