Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.462.972

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Affın, Intikam Almaktan Efdal Olduğunu Unutma!

Hamîdüddîn Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 805 (m. 1403) senesinde Tebrîz civarında Merâga’da doğdu. Bağdad ve Kâhire’ye gidip fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra Şam’da tahsiline devam etti. İcazet alarak talebe yetiştirdi. 867 (m. 1463) senesinde Şam’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

45 - Kaleye Çekilen Bayrak Gibi

Sultan II. Osman 22 Kasım 1617'de padişah olduğunda henüz 14 yaşındaydı. Fakat yaşı nın çok üzerinde bir olgunluğa sahip olan bu genç padişah, ecdadı gibi celadetli ve cesurdu. Tahta çıktığı senelerde, Avrupa'da söz sahibi bir devlet olan Polonya, Osmanlı sınırlarına saldırıyor, hatta bazı kaleleri ele geçiriyordu. Bunlardan en önemlisi de Hotin Kalesi idi. Bunun üzerine hemen sefere çıkılmasını emretti ve hazırlıklara başlandı.

Vehbi Tülek

Mahkemeye Hazirim

Vehbi Tülek

Hasan Can’in Tabiri

Vehbi Tülek

Kazliçeşme

Vehbi Tülek

Ordumuzun İstanbul önlerine dayandığı günlerdir. Henüz bahardır ama hava iyi sıcaktır. Yedikule önlerinde toplanan askerler kırbaların dibinde kalan son damlaları da yudumlar ve su sormaya başlarlar. Öyle ya bu çocuklar daha yıkanacak, paklanacak, abdest alacaklardır. Fatih bu sıkıntıyı nasıl halledeceğini düşünürken üzerinden yaban kazları geçmesin mi. Genç sultan, süvarilerden birine kuşları işaret eder. Delikanlı okuna davranır, elini sadağına atar. Fatih "Hayır, hayır!" diye fısıldar, "Onları takip et. Kim bilir, belki de bir göle uçuyorlar." Süvari bir hamlede atına çıkar, hayvanını topuklar. Artık kazlar nereye, o oraya. Kuşlar Atışalan taraflarında alçalır alçalır ve berrak sulu bir gölceğize konarlar. Delikanlı önce suyun tadına bakar, sonra matarasını doldurup ordugaha koşar. Doğrusu bu su beklenenden ziyade ve umulandan tatlıdır. Mimarlar, ustalar derhal işbaşı yapar, rütbeliler bile künk taşırlar. Çok değil 5-10 gün sonra lülelerden su akmaya başlar. Fatih bu mutluluğu paylaşmak ister, çeşme başına gelir. O sıra bir sanatkârın kitabeye "adını" kazıdığını görür. Ustaya döner "niye ama" der, "suyu bulan ben değilim ki?" Vezir araya girer ve usulünce sorar: "Peki bu çeşme kimin adı ile anılsın?"-Kazların!Öyle de olur. Çeşmenin adı "Kazlıçeşme" kalır.

Kariştirinca Soğuyan Hoşaf

Vehbi Tülek

Huri Kizi İstiyorum

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmet Ve Hüner Sahipleri

Vehbi Tülek

Sultan Ii. Mahmud Han’in Takdiri

Vehbi Tülek

Bu Kadar Dilenciye Para Yetiştirmek KÂbil Mi?

Vehbi Tülek

Ağirliğinca Altin Ederdi

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Oğluna Nasihati

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bişr Bin Gıyas Merîsî

Bişr bin Gıyas Merisi hazretleri Hanefi fıkıh âlimlerindendir. 140 (m. 737) yılında Kûfe'de doğdu. Tahsiline İmam-ı Azam Ebû Hanife hazretlerinin derslerine de­vam etmekle başladı. Daha sonra Bağdad'a gitti ve orada çok talebe yetiştirdi. 218 (m. 833) yılında Bağdad'da vefat et­ti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fâsık Kimselere De Rıfk Ile Muâmele Et

Vehbi Tülek

Ahmed bin Yahya el-Cellâ hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 208 (m. 823)'de Bağdat'ta doğdu. Çocukluğunda Ma'rûf-i Kerhi, Sırri-i Sekati. Zün­nûn-i Mısri gibi zatlara hizmet et­ti. Daha sonra Şam'a giderek talebe yetiştirdi. 306'da (m. 918) vefat etti. Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Vefâttan Sonra Bizim Mekânımız Burasıdır

Vehbi Tülek

Gülen Şehid Ebu Akil

Vehbi Tülek

Yemame Harbi, Hazret-i Ebubekir (radıyallahü anh) devrinde, 633'te, yalancı peygamber Müseyleme'tül-Kezzab ordusuna karşı yapılmıştır...

Zeynüddîn Muhammed Hemedânî

Vehbi Tülek

Abdullah Ibni Avn

Vehbi Tülek

Canlı Cansız, Her Şey Allah'ı Tesbîh Eder

Vehbi Tülek

Kâfirlere Şefaat Edilmeyecektir

Vehbi Tülek

Sâlih Insanların Kabri!..

Vehbi Tülek

Gâfil Olan Mahbûba, Allah’a Kavuşamaz

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Hâce Ali Şirgâhi, Şâh Şücâ Kirmâni'nin türbesinin yanında fakirleri davet eder, yemek verirdi. Böyle bir gün; "Yâ Rabbi! Bir misâfir gönder!" dedi. Âniden bir köpek geldi. Hâce Ali köpeği kovaladı. Köpek kaçtı. Sonra Şâh'ın kabrinden bir ses geldi:
"Misâfir istiyordun. Gönderdik, kovdun." dedi. Derhal kalktı, dışarı koştu. Köpeği aradı bulamadı. Şehrin dışına gitti. Köpeği orada bir ağacın altında yatıyor halde buldu. Yemeği onun önüne koydu. Köpek yemeğe dönüp bakmadı. Hâce Ali utandı ve istigfâra başladı. Tövbe etti. Köpek dile gelip;
"Ey Hâce Ali, şimdi iyi ettin. Misâfir çağırıp kovmak ne demektir. Dikkatli ol! Eğer Şâh Şücâ orada olmasaydı, göreceğini görmüştün, bütün haller senden alınırdı." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Sarik Ve Sakal

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Abayi Yakmak

Kadin Akli

Yüz Vermedin!

Şikayet

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek