Sâlih kullar gibi olun ve onları sevin

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 13 Ocak 2024

Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma'sûm hazretleri, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğludur. "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi dördüncüsüdür. 1599 (H. 1007) senesinde Hindistan'ın Serhend şehrine iki mil uzakta bulunan Mülk-i Haydar mevkiinde doğdu. İlminin çoğunu babasının huzûrunda öğrendi. Bu tahsîli sırasında İmâm-ı Rabbânî hazretleri bir mektubunda onun hakkında şöyle yazmıştır:

Devamını oku...

Bu kitaplar Medîne'ye gönderilecek

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 12 Ocak 2024

Hüseyin Paşazâde Kumul Bey İstanbul velîlerindendir. İsmi, Mehmed Kumul'dur. 1726 (H.1132) senesinde vefât etti.
Tahsîlini İstanbul'da yaptı. Devlet memuruydu. Bu sırada Mekke-i mükerremede Ahmed Yekdest Cüryânî hazretleriyle görüşüp, ondan tasavvuf ilmini öğrendi ve icâzet aldı. Ahmed Yekdest, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin oğlu Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretlerinin halifelerindendir.

Devamını oku...

Biz, her şey O'ndandır diyenlerdeniz

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 11 Ocak 2024

Bozkırlı Mehmed Kudsî Efendi Anadolu'da yetişen büyük velîlerdendir. Halk arasında "Memiş Efendi" lakabıyla tanındı. 1784 (H.1198) senesinde Konya'nın Bozkır kazâsının Aliçerçi köyünde dünyâya geldi. İstanbul ve bazı şehirlerde ilim tahsil etti. Memleketine geri geldi. Karacahisar köyünde yerleşip evlendi. Tâliblerine ilim öğretmekle meşgûl oldu. Bu sıralarda Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, halîfelerinden Ödemişli Hasan Kudsî Efendiyi Konya'ya göndermişti. Mehmed Efendi Konya'ya gidip, beş ay Hasan Efendinin sohbetinde bulundu. Evliyâlığın yüksek derecelerine kavuştu. Kemâle gelip icâzet aldı. Karacahisar'a geri dönüp yeniden insanlara feyiz saçmaya başladı. Fakat bâzı kendini bilmez câhil kimselerin muhâlefetine mâruz kaldı. Oradan Seydişehir'in Çavuş köyüne hicret etti. 1852 (H.1269) senesinde orada vefât etti.

Devamını oku...

Zinâ eden bir kimse, puta tapan gibidir!

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 10 Ocak 2024

Kemâlüddîn el-Enbârî hazretleri, fıkıh ve kelâm âlimidir. 513 (m. 1119)’da Irak’ta Enbâr'da doğdu. Genç yaşta ailesiyle birlikte Bağ­dat'a giderek buradaki Nizamiye Medresesi'ne girdi. Zamanın ileri gelen âlimlerinden fıkıh ve ha­dis tahsil etti. Daha sonra Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'ne müderris tayin edildi. 577 (m. 1181)’de Bağdat'ta vefat etti.

Devamını oku...

Sığırın karnından çıkarılan havlu

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 09 Ocak 2024

Nûreddîn Muhammed Karsî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Kars'ta doğdu. Afganistan’da Herat şehrine giderek evliyânın büyüklerinden Muhammed Harezmî'nin bereketli sohbetlerinde yetişti. Hocasından icâzet alıp memleketi Kars'a döndü. Orada Kars'ın müftîsi ve hatîbi olarak talebe yetiştirdi. 1400 (H.803) târihinde Kars civârında vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Kars'ta Şeyh Kemâl isminde hâl ehli geçinen biri vardı. Çok kimse onun etrâfında toplanmıştı. Kendisi de bu hâlini beğenir, kibirlenirdi. Ayrıca Muhammed Karsî hazretleri hakkında iyi konuşmaz sûizan ederdi ve; "Hiç bâtınî, kalbî ilimle zâhirî ilim bir araya gelir mi?" diyerek evliyâlık hâllerine inanmazdı...

Devamını oku...

Dünyâ son durak ve geçici bir yerdir

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 08 Ocak 2024

Kâmil Efendi İstanbul velîlerindendir. 1824 (H.1240) senesi Edremit yakınında Ayvacık kazâsında doğdu. İstanbul'a gelerek Bâyezîd ve Fâtih Medresesi müderrislerinden tahsilini tamamlayıp icâzet aldı. Bu sırada Kuşadalı İbrâhim Efendinin talebelerinden Bosnalı Tevfik Efendinin sohbetlerini dinledi ve tasavvuf yolunun bilgilerini öğrendi. Sonra Kaşgâr Emîri tarafından İstanbul'a gönderilen Yâkûb Hanın sohbetlerine iştirâk etti. Sultan Abdülhamîd Han, Kâmil Efendiyi sever, hürmet eder ve saygı gösterirdi. 1911 (H.1330) senesi İstanbul'da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Devamını oku...

Dört mezhep imâmları mutlak müctehiddirler

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 07 Ocak 2024

Ahmed Zühdü Paşa Osmanlı âlim ve devlet adamlarındandır. 3 Şubat 1834’te İstanbul’da doğdu. Tahsilini Maârif-i Adliyye Mektebi’nde yaptı. Hoca Mehmed Efendi ile Mustafa Tevfik Efendi’den şerh-i akaid okuyarak icâzet aldı. Devlet hizmetinde çeşitli makamlarda bulundu. Bursa valiliğine tayin edildi. 1891’de Maârif Nâzırlığına (Millî Eğitim Bakanlığı) getirildi. Sultan Abdülhamid'in talimatıyla, Avrupa standardlarında Üniversite (Dârülfünunun) kurulması hazırlıklarını yaptı. Burada ders vermesi için Avrupa'dan birçok profesör getirtti. 19 Ağustos 1900’de Dârülfünunu öğretime açtı. 12 Nisan 1902’de vefat eden Ahmed Zühdü Paşa Kadıköy Kızıltoprak’ta inşa ettirdiği Zühdü Paşa Camii hazîresindeki kabristana defnedildi.

Devamını oku...

Haram işlememek için camdan atlayan genç!

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 06 Ocak 2024

İmâm-ül Ârifîn, Muhammed Ma'sûm hazretlerinin torunu ve Muhammed Sibgatullah'ın ikinci oğludur. İsmi Muhammed İsmâil olup "İmâm-ül Ârifîn" diye meşhur oldu. Hindistan’da Serhend’de doğdu. Küçük yaşta, yüksek dedesi Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma'sûm hazretlerinden ilim öğrenip, sohbetleri ile şereflendi. Dedesinin vefâtından sonra, babası Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ders ve sohbetlerine devâm etmeye başladı. Onun teveccühleri ile olgunlaşıp, kemâle geldi. Âlimler onun meâlen; "Allahü teâlânın indinde en iyiniz, takvâsı en çok olanınızdır" (Hucurât sûresi: 13) âyet-i kerîmesi ile medh olunanlardan olduğunu bildirdi. Nitekim gençliğinde başından geçen şu hâdise onun takvâ sâhibi olduğunun en açık delîlidir:

Devamını oku...

Allah'ın düşmanına yardım etmek!

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 05 Ocak 2024

Şeyh Muhammed İhsân, Silsile-i aliyyeden olan Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin olgun halîfelerindendir. Abdülhak-ı Dehlevî'nin soyundandır. Hicri on üçüncü asrın ortalarında Hindistan’da Delhi’de vefât etti. Bir gece rüyâsında Mazhar-ı Cân-ı Cânân'ı gördü. Süt ile pirinç pilavı yiyordu. Yemeğinden artanı Muhammed İhsân'a verdi. O da yiyip çok lezzet aldı. Heyecanla uyandı. Mazhar-ı Cân-ı Cânân'ın talebeleri arasına girdi. Müceddidiyye yolunda çok yüksek makamlara kavuştu.

Devamını oku...

Duânın kabûl olmasının şartları ve edepleri.

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 04 Ocak 2024

Huccetullah Muhammed Nakşibend, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu ve Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretlerinin ikinci oğludur. 1624 (H.1034) senesinde dedesi İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin vefât ettiği yıl doğdu. O doğacağına yakın babası Muhammed Ma'sûm'a, İmâm-ı Rabbânî hazretleri; "Bu yakınlarda doğacak oğlun, yüksek mârifetlere ve sırlara kavuşacak, zamânının anlamaktan âciz kalacakları bir insân-ı kâmil olacaktır" buyurdu. Ona Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin ismini verdiler.

Devamını oku...