Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.452.466

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Hasan Can’in Tabiri

Mısır'ın fetholunduğu günlerdi. Bir sabah, Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can'a şöyle buyurdu: "Bu gece rüyâda Muhammed Bedahşi'yi gördüm. Yolculuk hazırlığında olup, bir beyaz kepenek giymiş, üstüne de bir ip kuşak bağlamıştı. Bu halde gelip, yolculuğa çıkacağını söyleyip bizimle vedâlaştı." Pâdişâh bu sözleri söyler söylemez Hasan Can gençlik atılganlığı ile hemen rüyâyı tâbire girişti ve; "Velilerin görünüşte çıkacakları yolculuk, âhiret seferi olmak gerektir. Eğer vefât etmemiş ise, yakında vefât edeceklerine işârettir." dedi. Sultan Selim Hanın bu cevâba cânı sıkıldı ve; "Rüyânın gerçekleşmesinin yormaya da bağlı olduğunu bilmez misin? Eğer Şeyhe bir hal olursa senin yorumuna bağlarız. Cezâlandırılmayı hak eyledin." dedi. Bu sözler üzerine Hasan Can rüyâyı o şekilde tâbir ettiğine çok üzüldü ve pişmanlık duydu.

Vehbi Tülek

Edirne’yi Müslümanlara Tekrar İhsan Edecek

Vehbi Tülek

Kanunî Sultan Süleyman’in BÂlî Beye Mektubu

Vehbi Tülek

Derya Ali Baba

Vehbi Tülek

Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u küffâr elinden kurtarmak üzere kuşatmıştı. Fetih ordusu İstanbul surlarına dayanmış, Fâtih Sultan Mehmed Han fethin gerçekleşece ği zamânı sabırsızlıkla bekliyordu. Leşker-i duâ adı verilen duâ ordusu âlimler ve veliler, fetih için gözyaşı dökerek duâ ediyorlardı. Kır atının üstünde heybet ve celâdetle duran genç hükümdâr, orduyu şevke getirici konuşmalar yapıyordu. Etrâfa dalga dalga yayılan ordu, Feth-i mübinin gerçekleşmesi için canla başla çarpışıyordu. Şehir düşmek üzere idi. İşte tam bu kritik zamanda ordunun arasında; "Ordu susuz kalmak tehlikesiyle karşı karşıya, kuyular boş, çeşmeler akmıyor." şeklinde bir söylenti yayılmaya başladı.

Eline Ne Gelirse Ver

Vehbi Tülek

Bizans’in Korkulu Rüyasi Orhan GÂzi

Vehbi Tülek

Parlayan Kiliç

Vehbi Tülek

Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Vehbi Tülek

Sultan I. Mahmud Ve İstanbul’un İmari

Vehbi Tülek

Beykoz, Tokat Bahçesi

Vehbi Tülek

Osmanli Devleti Ve Endülüs

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şemseddîn Muhammed Dâvûdî

Şemseddin Muhammed Dâvûdi hazretleri Mısır'da yetişmiş olan İslam âlimlerindendir. Kahire'de Süyûti hazretlerinden ilim tahsil etti. Zamanın önde gelen muhaddislerinden oldu. 945'te (m. 1539) vefat etti. Dâvûdi'nin en önemli eseri Tabakâ'tü'l-müfessirin'dir. Bu eserinde hocası Süyûti hazretlerinden şöyle bahseder:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Namaz, Cehennem Ateşine Siperdir!

Vehbi Tülek

Ömer Fetâ'l-Yemâni hazretleri Şafii mezhebi âlimlerindendir. 801 (m. 1398)'de Yemen'de Zebid'de doğdu. 887 (m. 1482)'de Yemen'de vefât etti. Namazın Faziletleri hakkında buyurdu ki:

Dünyâya Düşkün Olanlarla Sâlihler Arasındaki Fark

Vehbi Tülek

İnanmakta Azlık Çokluk Olmaz

Vehbi Tülek

Nakkaşzade Hüseyn Efendi Osmanlılar zamanında yetişen Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. İran'ın Tebriz şehrinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 964 (m. 1556) senesinde İstanbul'da vefât etti. Tebriz'de akli ve nakli ilimleri tahsil edip, Osmanlı Sultanı İkinci Bâyezid Hân zamanında İstanbul'a geldi. Bir dersinde buyurdu ki:

Fıkıh âlimi Ahmed Zâhid

Vehbi Tülek

Muhammed Şüveymî Hazretleri

Vehbi Tülek

Amr Bin Cemuh (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

Hadîs Ve Fıkıh âlimi İbn-i Neccâr

Vehbi Tülek

Kendisine, âlimlerin Talebe Olduğu Zat

Vehbi Tülek

Nimetlerin En Büyüğü Nefsten Kurtulmaktır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Delik Kova

Delik Kova

Mesnevi'de şöyle bir hikaye anlatılır:Bir zamanlar efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir köle vardı. Köle boynunda taşıdığı bir sopanın iki ucuna birer kova asar, bu kovaları nehirden aldığı su ile doldurur ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birisi birkaç yerinden delinmiş eski bir kovaydı. Dolayısıyla, nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise yepyeni ve sağlam bir kovaydı. Suyu hiç sızdırmadan taşırdı. Tam iki yıl bu böylece devam etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Allah Diyen Genç

Karşılık Beklemiyorum

Allah'ın Emaneti

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Gerçek Zehir

"encümen-i Bîzebân"

Vehbi Tülek

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek