Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.487.808
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Sultan Selim Hanın hükümdarlığının üçüncü ayında çıkan Fransız İhtilali'yle, Avrupa devletleri Fransa'ya cephe olmasına rağmen, Osmanlı Devleti meseleye karışmadığı gibi münâsebetlerini de dostâne devam ettirdi. Nizam-ı Cedid için, Fransa'dan teknik ve yetişmiş eleman getirildi. Fransa'nın müstakbel imparatoru General Napolyon Bonapart, memle ketinde görevden alınınca, sultan Selim Hanın dâveti üzerine, Nizâm-ı Cedid Ordusunda vazife kabul etmişti. Osmanlı Devleti; ihtilâlle değişen yeni Fransız idâresini tanıyan ilk devletlerdendi. Fakat, Fransa'nın 1795 Basel Antlaşmasıyla Venediklilerden Dalmaçya kıyılarını almasıyla Balkanlarda başlattığı istiklâl (bağımsızlık) fikri propagandası, tâkip edilen siyâsetin değişmesine sebep oldu. Adâlet-Eşitlik-Hürriyet fikriyle yapılan Fransız İhtilâli, çıkış gâyesinden uzaklaşarak, Fransa'nın yayılma siyâsetine döndü. Hırvat, Rum ve Sırplar arasında ihtilâl fikirlerini yaydılar; Yahûdileri Filistin'de istiklale dâvet ettiler. Fransa, bununla da kalmayarak, sömürgecilik zihniyetiyle; İngiltere'yi Akdeniz'den çıkarıp, Uzakdoğu'daki İngiliz sömürgelerini ele geçirmek için Hind'e giden yolların en kısası olan Mısır'a sâhip olmak idealiyle, Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü bozmaya çalıştı.
Piri Mehmed Paşa, Rumeli Başdefterdarı vazifesiyle Çaldıran Muhârebesine katıldı. Beklenmeden hemen hücuma geçilmesi husûsundaki isâbetli görüşleriyle Yavuz Sultan Selim Hanın dikkatini çekti. Pâdişâh, onun görüşlerini işitince; "İşte yegane rey sâhibi bir adam, yazık ki, vezir olmamış." diyerek takdirlerini dile getirmişti.Zafer sonrasında İkinci Vezir Dukakinzâde Ahmed Paşa ile birlikte Tebriz'in zaptı ve muhâfazasıyle görevlendirildi. Bu seferden dönüşünde Üçüncü vezir oldu. Amasya'daki yeniçeri isyânı neticesinde vezâretten alındı. Üç gün sonra tekrar vezârete iâde edildi.Başlangıçta Mısır Seferine muhâlefetinden dolayı vezâretten azledilen Mehmed Paşa, Osmanlı ordusunun Mısır'a yürümesi üzerine, İstanbul Muhâfızı olarak, İskenderiye ye sevkedilecek donanmayı büyük bir titizlikle donattı. Galata ve Gelibolu'da hazırlanan altı yüz parçadan ziyâde ve pâdişâhın istediği sayıdan fazla olan bu donanmadaki gemilerin altısını top ve beşini de at gemisi olarak tanzim etmişti. Paşanın bütün bu çalışma ve gayretleri, Yavuz Sultan Selim Hanın gözünde onu veziriâzamlığa hazırlamaktaydı.
Ebû Muhammed el-Yemeni hazretleri, "Nedimü'l-Kur'ân" yâni Kur'ân-ı kerimin arkadaşı lakabıyla anılan büyük bir veli idi. Yemen'de doğdu ve 1426 (H.830) senesi yine orada vefât etti...
Hasen bin Ali HuIvâni hazretleri hadis âlimidir. Şam civarında HuIvân'da doğdu. Bağdat, Mekke, Mısır, Tarsus gibi ilim merkezlerinde hadis tahsil etti. Sonra Mekke'ye yerleşti. Veki bin Cerrah gibi muhaddislerden hadis okudu. Kendisinden de Buhâri, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizi, İbn-i Mâce gibi büyük âlimler rivayette bulundular. 242 (m. 857)'de Mekke'de vefat etti. Şöyle nakleder:
Ahmed bin Abdülvâhid hazretleri hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 564 (m. 1168)'de Şam'da doğdu. 623 (m. 1226)'de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Ramazan... Cuma günü... Cuma vakti... Cami... Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde... Girenlerin arasında... O... Hızır... Hızır aleyhisselam da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor... Hızır'ın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta. Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak. Hızır aleyhisselam adamı dürtüklüyor: -Uyuyacaksın, der.Adam: -Uyumam, beni rahat bırak. Hızır aleyhisselam ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek: -Uyuyacaksın dedim, der.Adam: -Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz. Hızır aleyhisselam susar ve gözlerine kapar, boynunu büker Allah'a yönelerek: -Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok. Cevap gelir: -Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden...