Hemedan'dan Sivas'a Muzaffer Burûcerdî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 31 Mayıs 2008
Sivas’ın ileri gelen zenginlerinden ve aynı zamanda bir ilim adamı olan Muzaffer Burûcerdî, 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yaşamıştır. O dönemde kendi adını taşıyan meşhur Burûcerdî Medresesini inşa ettirmiştir...
Düşmanının bile saygı duyduğu kahramanlar
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 30 Mayıs 2008
Estonibelgrad kalesi Avusturya ordusu tarafından kuşatılmıştı. Buradaki müdafiler, sularını ve yiyeceklerini dışarıdan almak zorundaydılar. Asıl Osmanlı ordusu her zamanki gibi güneye, kışlağa çekilmişti. Kışı ise pek amansızdı. Bir müddet sonra açlık ve susuzluk bastırdı. Kuru soğuk vardı. Kar da yağmıyordu ki, eritip içsinler...
Kale kumandanı: “Baharda burasını nasıl olsa tekrar zapt ederiz” diye düşünerek, “vire” işini tatbike koymaya başladı. Yani anlaşarak kaleyi silahlarıyla beraber terk edeceklerdi. Ancak, kaledeki akıncılardan Yahya Ağa, sekiz arkadaşı ile beraber “vire”yi kabul etmedi. Bu dokuz kafadar, sabah namazından sonra kaleden çıkan akıncıların, iyice uzaklaşıp uzak ufukta kaybolmalarını beklemişlerdi...
Yeni Çağın bayraktarı Ulubatlı Hasan
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 29 Mayıs 2008
Ulubatlı Hasan, İstanbul’un fethi sırasında surların üzerine çıkan ilk Osmanlı askeridir. 1428 yılında Bursa’nın Ulubat (Uluabat) köyünde doğdu. Köhne Bizans’ı tarihe gömerek; Orta Çağı kapatıp “Yeni Çağ”ı başlatan Fatih Sultan Mehmed Han’ın ordusunda “Bayraktar” olarak İstanbul kuşatmasına katıldı...
Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453 Cuma günü İstanbul’u kuşattı. 29 Mayıs 1453 Salı günü sabaha karşı son hücum yapılıyordu... Mehter “gülbanklar” vurmaya koyulmuş ve Bizans surlarının karşısındaki ordugâhta hummalı bir faaliyet başlamıştı. Ulu Hâkan, “Evlâtlarım, yiğitlerim, şahbazlarım, yürüyün... Zafer sizindir” diyerek hücum emrini vermişti...
Bir hikmet ehli Derviş Hacı
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 28 Mayıs 2008
Derviş Hacı, Gâziantep velîlerindendir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Zamânın âlimlerinin sohbetlerinde yetişti. İlk zamanlarında halk arasında tanınmayan garip, fakir biri idi. Sonraları “Hacı Baba” ismiyle meşhur oldu...
Verâ ve takvâ denince Ebû Abdullah el-Mukrî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 26 Mayıs 2008
Ebû Abdullah el-Mukrî, evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Abdullah, ismi Muhammed bin Ahmed el-Mukrî’dir. Ebû Abdullah; Yûsuf bin Hüseyin Râzî, Abdullah el-Harrâz, Muzaffer el-Kirmanşâhî, Ruveym bin Ahmed, İbn-i Cerîrî ve İbn-i Atâ gibi büyük zatların sohbetlerinde bulundu, onlardan ilim öğrendi. Ayrıca Ahmed bin Hanbel’in oğlu Abdullah’ın talebesidir. Evliyânın meşhurlarından Cüneyd-i Bağdâdî’yi görmüştür. Evliyânın en çok fetvâ vereni, en cömert, en güzel ahlâklı, himmetçe yüksek olanı, verâ ve takvâ sâhibi, haramlardan ve şüpheli şeylerden sakınan bir âlim idi. 976 (H.366) senesinde Nişâbûr’da vefât etti.
Ebü'l Ferec Yusuf Tarsusî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 26 Mayıs 2008
Evliyanın büyüklerinden olan “Ebü’l Ferec” Yusuf et-Tarsusî, Abdülaziz Temimi hazretlerinin talebesidir. İntisabından kısa bir zaman sonra mürşidinin himmetine nail oldu. Mânâ yolunda pek üstün derecelere kavuştu...
Bu mübarek zat, karşılaştığı kimselere çok mütevâzı davranırdı. Arkadaşlarından veya dervişlerinden birinde uygun olmayan bir davranış görse tatlı bir şekilde onu îkaz eder ve bu işi yapmasına mâni olurdu. İyiliksever, güzel huylu ve güzel görünüşlü bir zat idi. Ebü’l Ferec hazretlerinin ilminden zahiren ve bâtınen birçok kimseler istifâde etti ve nice yolda kalmışlara mânâ yolunda ışık tuttu...
Hz. Azrail'den izin isteyen hükümdar!
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 25 Mayıs 2008
Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlim ve velîlerden Vehb bin Münebbih hazretleri, şöyle ibretli bir hadise anlatır: - Kibirli hükümdarlardan biri, seyahate çıkacaktı. Giymek için bir kat elbise istedi. Birkaç elbise değiştirdikten sonra biri hoşuna gitti. Sonra bir binek istedi. Kendisine getirilen binek hoşuna gitmedi. Birkaç at getirildi ve en güzelini seçip bindi...
Büyük mutasavvıf Abdülkerîm Cîlî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 24 Mayıs 2008
Abdülkerîm Cîlî hazretleri 1365 (H.767) senesinde Bağdad’da doğdu. 1428 (H.832) senesinde vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Çok zekî ve kavrayışı yüksekti. Onu Zebid bölgesindeki büyük evliyâ Şerefüddîn İsmâil bin İbrâhim el-Cebertî’ye gönderdiler. Kısa zamanda o büyük zatın teveccühlerini kazandı. Bilhassa hadîs, fıkıh ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştı...
Abdülkerîm Cîlî hazretleri, talebelerini, bilhassa nefsin ve şeytanın aldatmalarına karşı çok uyarır, dikkatli olmalarını öğütler ve hocalarının sözünden hiç çıkmamalarını sıkı sıkıya tembih ederdi. İblisin şöyle dediğini bildirirdi: “Vallahi, bana göre bin âlimi aldatmak, îmânı kavi bir ümmiyi aldatmaktan daha kolaydır.”
Üsküdarlı şair Mustafa Sâfî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 23 Mayıs 2008
Üsküdarlı Sâfî, 1862-1901 yılları arasında yaşamış bir şairdir. Üç şiir kitabı bulunmaktadır. Bunlardan biri de “Şi’r-i Sâfî”dir. Bu eser 1899 yılında İstanbul’da basılmıştır ve içerisinde 29 gazel bulunmaktadır.
Genç kadının gerçek tövbesi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 22 Mayıs 2008
Yaşlı bir zat kendisine bir ibadethane yaptırmış, halktan uzak olan bu yerde ibâdetle meşgul oluyordu. Bir gün, ağaçlar arasında gezinirken bir delikanlı ile genç bir kadın gördü. Delikanlı kadına şöyle diyordu:
“Benimle gelirsen sana şu kadar para veririm...”