Sünbül Efendi'nin gülü Ya'kûb Germiyânî
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 06 Mayıs 2008
Ya’kûb Germiyânî, büyük velîlerdendir. Kütahya civârında Şeyhli köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1571 (H.979) târihinde İstanbul’da vefât etti. Kocamustafapaşa’da bulunan Sünbül Efendi Câmii civârında medfûndur...
Ya’kûb Germiyânî, Sünbül Sinân hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Sünbül Sinân Efendi, Ya’kûb Germiyânî’yi çok sever; “Talebe olunca, Germiyânlı Yâkub Efendi gibi olmak lâzımdır” buyururdu.
Sünbül Sinân Efendi vefât edince, Merkez Efendinin sohbetlerine devâm eden Ya’kûb Germiyânî, onun vefâtından sonra, Kocamustafapaşa dergâhında talebeleri yetiştirmeye başladı...
Zeyneb binti Cahş (radıyallahü anha)
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 05 Mayıs 2008
Hazreti Zeyneb, Peygamber Efendimizin halasının kızı olup, ilk iman edenlerdendi. Mekke’den Medine’ye hicret etti. Önceleri, Resulullahın azatlı kölesi olan Zeyd bin Hârise ile evli idi. Zeyd bin Hârise, o mübarek kadının hakkını gözetemediğinden ayrıldılar. Resul aleyhisselam, bu duruma üzülüp, onun şerefini iâde etmek için, kendisine nikâh etmek istedi. Hazreti Zeyneb bunu işitince, sevincinden iki rekat namaz kılıp, şöyle duâ etti:
“Ya Rabbî! Senin Resulün beni istiyor. Eğer onun zevceliği ile şereflenmemi takdîr buyurdun ise, beni ona sen ver!”
Duâsı kabul olup, Ahzâb suresinin otuzyedinci ayet-i kerimesi gelerek, buyuruldu ki:
Semûd kavmi ve Salih aleyhisselâm
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 04 Mayıs 2008
Allahü tealanın Semûd kavmine peygamber olarak gönderdiği Hazreti Salih, onları hakka davete başlayarak nasihatlerde bulunuyordu. Kavmine, Allahü teâlâ tarafından gönderilen bir deveyi getirdi ve ona nöbetleşe su vermelerini nasihat etti. Fakat Semud kavmi ona karşı çıktı ve “Sizin iman ettiğiniz o dîni biz inkâr ediyoruz!” dediler...
Türkistan evliyâsından Hakîm Süleymân Atâ
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 03 Mayıs 2008
Hakîm Atâ, Türkistan evliyâsının büyüklerindendir. Asıl adı Süleymân’dır. Yerleştiği yere nisbetle “Bağırgânî” de denilmektedir. Yazmış olduğu manzumelerde kendisi Süleymân, Kul-Süleymân, Süleymân Bağırgânî, Hakîm, Hakîm Süleymân, Hakîm Hâce ve Hakîm Hâce Süleymân isimlerini kullanmıştır. Hoca Ahmed Yesevî’nin talebesi olup, aynı zamanda onun üçüncü ve Türkler arasında en tanınmış halîfesidir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1186 (H.582) senesinde vefât etti.
Bir gönül sultanı Mevlânâ Tâceddîn
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 02 Mayıs 2008
Mevlânâ Tâceddîn İbrahim, Allah dostlarından bir büyük velîdir. İznik’te medfundur. Bir gün, dergahına bir delikanlı girip diz çöktü mübareğin önünde.
-Hocam, nasihat almaya geldim.
Büyük velî sevgiyle baktı gence:
-Evladım, âzâlarını günah işlemekten koru. Ne için yaratılmışlarsa o yolda kullan sadece.
-İnşallah hocam. Dua edin, başarayım.
-Kalbini de dünyaya bağlama sakın.
-Dünyadan maksat nedir hocam?
-Dünya, haram ve günahlardır oğlum. Allahü tealanın beğenmediği şeyler yani.
Edirne'nin ilk müderrisi Mevlânâ Behâeddîn
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 01 Mayıs 2008
Mevlânâ Behâeddîn hazretlerinin babası Şeyh Lütfullah, Hâcı Bayrâm-ı Velî hazretlerinin önde gelen halîfelerinden idi. Bu sebeple, daha küçük yaşta iken o yüce velînin elini öpmek ve duâsına kavuşmak şerefine nâil oldu. Hâcı Bayrâm-ı Velî hazretleri tâcını Mevlânâ Behâeddîn’e hediye etti. O da bu tâcı ömrünün sonuna kadar başından çıkarmadı ve eriştiği derecelere hep Hâcı Bayrâm-ı Velî hazretlerinin tasarrufu bereketiyle kavuştuğunu bildi.
Zamânındaki büyük âlimlerden ilim öğrenerek yetişen Mevlânâ Behâeddîn, daha sonra Hâcezâde Muslihuddîn Mustafa bin Yûsuf’un hizmetine girdi. Kısa zamanda yükselerek, Hâcezâde’nin ders vekîli oldu. Önce gelen hakîkî İslâm âlimlerinin yaptıkları gibi edebe riâyet ile ilmini artırdı ve büyük âlimlerden oldu.
Resûlullah'la alay edenlerin sonu!..
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 30 Nisan 2008
İnsanları ebedî saâdete kavuşturmak için gönderilen Muhammed aleyhisselâm, Mekke’de câhiliyye devri yaşamakta olan insanları açıkça İslâma davet etti. Hakîkî kurtuluşun Allahü teâlâya îmân etmekte, nefse uymaktan, zulümden, haksızlıktan ve bütün çirkin işlerden uzaklaşmakta olduğunu bildirince, nefslerinin isteklerine, şehvetlerine uyanlar, zayıfları ezenler ve iyice azgınlaşmış olanlar bütün bu bozuk işlerine son verileceğini görerek Muhammed aleyhisselâmın bildirdiklerini inkâr ettiler ve O’na düşman kesildiler. Bir kısmı da kendileri gibi âciz ve fânî insanların ayıplamalarından sakınarak îmân etmediler. Nefislerine, şeytana ve şehvetlerine uyarak saâdetten mahrum kaldılar...
Namaz kılarken atılan tokat!..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 29 Nisan 2008
Seyyid Taha hazretleri Hakkari’nin Nehri adındaki bir köyünde yaşardı. Bir gün bu Allah dostuna 6-7 saatlik yoldan bir zengin adam gelir ve intisap eder. Seyyid Taha hazretleri de bu adama bir tesbih hediye eder ve adam köyüne döner... Günler birbirini kovalarken bu adamın koyun sürüleri eksilmeye başlar. Dağa otlamaya giden koyunları ya kurt kapar ya da hastalanarak ölür. Adamın hanımı der ki: “Seyyid Taha hazretlerinin hediye ettiği tesbih bize uğursuz geldi galiba! En kısa zamanda tesbihi iade et!” Adam da hanımının bu sözü üzerine tesbihi Nehri’ye giden bir kafile ile gönderir...
Haccac-ı zalim Yusuf es-Sekafi
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 28 Nisan 2008
Haccac bin Yusuf es-Sekafi, meşhur adıyla “Haccac-ı zalim” Emevilerin meşhur valilerindendir. (661-714) Taif’te doğdu. Hem anne hem baba tarafından Sakif kabilesinin Ahlaf koluna mensuptur. Hazreti Muaviye’nin halifeliği sırasında doğdu. Sakif Kabilesi ile Emeviler arasında mevcut olan sıkı bağlılık ve ilişkiler bu dönemde de devam etti...
Avf bin Mâlik ve Sa'd bin Cüsâme
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 27 Nisan 2008
Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: Dirilerin ruhları birbiriyle görüştüğü gibi, ölüler ile dirilerin ruhları da birbiriyle görüşür. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: “Allah ölümde canları alır. Ölmeyip rüyasında olan canları da alır. Ölümle ona hükmettiğini tutar, diğerini belli bir zamana kadar bırakır.” [Zümer 42]
Baki bin Muhalled ve ibn-i Mende, “Ruh” kitabında ve Taberâni “Evsat”ta, Said bin Cübeyr tarikiyle ibn-i Abbâs (radıyallahü anh)dan bu âyet-i kerime hakkında şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
“Bana ulaştı ki, diriler ile ölülerin ruhları rüyada görüşür. Birbirinden durumlarını öğrenirler, Allahü teala ölülerin ruhlarını tutar, diğerlerinin ruhlarını belli bir zamana kadar cesedlerine geri gönderir...”