Fatih’in Sakabaşı Deryâ Ali Baba
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 10 Mart 2007
Köhne Bizans düşmek üzere idi... İşte tam bu kritik zamanda ordunun arasında; “Ordu susuz kalmak tehlikesiyle karşı karşıya, kuyular boş, çeşmeler akmıyor” şeklinde bir söylenti yayılmaya başladı. Ağızdan ağıza, kulaktan kulağa yayılan bu söylenti nihâyet genç pâdişâhın kulağına kadar geldi. Sultan emretti: “Tez gidin Sakabaşını bana getirin!..”
Yüzünden nûr akan, hafif beli bükük Sakabaşı Ali Efendi sırtında kırbasıyla Fâtih Sultan Mehmed Hanın huzûruna girdi.
“Vallâhi Muhammed beni öldürdü!..”
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 09 Mart 2007
Mekkeli müşriklerin ileri gelenlerinden olan Ubeyy ibn-i Halef, Mekke’de Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve selem) rastladıkça; “Yâ Muhammed! Benim bir atım var, her gün ona 16 ölçek darı yediriyorum, bir gün gelir onun üzerine biner seni öldürürüm!” diyordu. Peygamber Efendimiz de; “Belli olmaz, belki inşaallah ben seni öldürürüm!” buyururmuştu. Ubeyy ibn-i Halef, Uhud’da, Peygamberimizin hayâtına son vermek için and içmişti. Kardeşi Ummiyet’ibn-i Halef’in intikamını almak istiyordu. “Muhammed nerededir?” diye bağırıyordu: “Gelsin de benimle çarpışsın. Peygamber ise beni öldürür” diyordu.
Şehzade Ömer Faruk Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 08 Mart 2007
Şehzade Ömer Faruk Efendi, Son Halife Abdülmecid Efendi’nin oğluydu. İstanbul’da, 1898’de doğdu. Almanya’da Potsdam Askeri Akademisi’ni bitirdi, ilk dünya savaşında Verdun Cephesinde savaştı, sonra Türkiye’ye döndü ve Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan ile evlendi. Ömer Faruk Efendi, 1919’da henüz 21 yaşındayken Fenerbahçe Kulübü’nün başkanlığına seçildi. Başkanlığı, 1924 Martı’na; hanedanın bütün mensuplarıyla beraber Türkiye’den sürgüne gönderilmesine kadar devam etti...
Tâcüddîn İbrâhim Zâhid-i Geylânî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 07 Mart 2007
İbrâhim Zâhid-i Geylânî “Tâcüddîn” İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Babasının adı Rûşen Emir’dir. Künyesi Ebü’s-Safvet, lakabı “Tâcüddîn”dir. Doğum târihi bilinmeyen İbrâhim Zâhid-i Geylânî, Âzerbaycan’da bulunan Geylân nâhiyesine bağlı Siyâverû isimli köyde doğdu. 1305 (H.705) senesinde Geylân yakınlarında bulunan Lenger-i Künân denilen yerde vefât etti. Kabri oradadır.
Bir mü’mine kız ve bir mübarek baba
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 06 Mart 2007
Ebü’l-Abbâs Ahmed Harrâr hazretleri tasavvufta kemâle ermiş, keşif ehli olmuş ve pekçok şeyleri müşâhede etmiş bir zattır. Kendisi şöyle anlatmıştır:
“Mısır’da bulunduğum sırada Kurafe yolundan geçerek evden mescide gider gelirdim. Gece vakti çıktığımda bende korkuyla karışık bir ürperti olurdu. Allahü teâlâ gözümden perdeyi kaldırıp bana kabirdeki mevtânın hâllerini görmeyi nasîb etti. Nîmet ve azâb içinde olan ölülerin hâllerini de görürdüm...”
“Ebü’l-Mehamid” Abdülmecîd Şirvânî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 05 Mart 2007
Abdülmecîd Şirvânî (Mevlânâ Abdülmecîd) evliyânın büyüklerindendir. Şirvan’da doğdu. Künyesi Ebü’l-Mehamid, lakabı, Nurullah’dır. Babası Şeyh Veliyyüddîn Şirvan bölgesinin en büyük velîsi idi.
Bu mübarek zat, devamlı insanlara vaaz ve nasîhat eder, ders verirdi. “İnsanların en hayırlısı, onlara faydalı olandır” hadîs-i şerîfinin açık bir nümûnesi idi. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde ilerledi. Genç yaşta Şirvan’ın Şemahı şehrine gitti ve burada ders vermeye başladı. Mevlânâ Şehkubâd hazretlerinin derslerinde kemâle eren Abdülmecîd Şirvânî, hocasının vefâtından sonra onun yerine geçti. İnsanlara nasîhat etmeye başladı...
“Ebü’l-Fazl” Abbas bin Muhammed
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 04 Mart 2007
Abbas bin Muhammed el-Bağdâdî 185 (m. 801)’de doğdu 271 (m. 884)’de Safer ayının ortalarında vefât etti. Abbas bin Muhammed el-Bağdâdî, Sa’îd bin Âmir ed-Dab’î, Esved bin Âmir eş-Sâzân, Ahves bin Cevâb, İshâk bin Mansûr es-Selûlû, Hüseyn bin Ali el-Ca’fî, Hüseyn bin Muhammed el-Mervezî, Hâlid bin Muhalled, Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî, Abdurrahmân bin Mus’ab el-Kettân, Abdullah bin Yezîd, Yahyâ bin Ebî Bekr el-Kirmânî ve birçok âlimden ilim öğrenmiş ve hadîs almıştır...
Hazreti Hasan (radıyallahü anh)
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 03 Mart 2007
Hazreti Hasan, Resûlullahın kızı hazret-i Fâtıma’nın oğludur. Peygamber efendimizin, “Cennet gençlerinin seyyidi, efendisidir” buyurduğu, torunu Hz. Hasan, 625 senesinin ramazan ayının ortasında doğdu. Beyaz ve güzel yüzlü olup, yüzü Resûlullahın yüzüne çok benzeyen yedi kişiden biri bu idi. Resûlullaha bundan dahâ çok benzeyen kimse yoktu. “Oniki İmâm”ın ikincisi, İslâm halîfelerinin beşincisidir...
Muhammed Es’ad “Es’ad Erbilî”
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 03 Mart 2007
Bugünkü Irak Devleti sınırları içinde bulunan Musul’a bağlı Erbil kasabasında dünyâya gelen Muhammed Es’ad Efendi, zamânının usûlüne göre ilim öğrendi. Babası Muhammed Saîd Efendinin terbiyesinde yetişti. Erbil ve Deyr’deki çeşitli âlimlerden ilim öğrendi. Es’ad Efendi, güler yüzlü, tatlı sözlü, vakur bir zat idi. Çok kuvvetli bir hafızaya sahipti. Senelerce evvel görüştüğü zatı hemen tanır, konuştukları mevzuyu derhal hatırlardı...
Bâbürlü hükümdarı Evrengzib
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 02 Mart 2007
Hindistan Bâbürlü hükümdarı olan Evrengzib’in (Birinci Âlemgîr Şah) 1707’ye kadar süren saltanat döneminde, imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı ve Hindistan’ın tamamı Türk hakimiyetine girdi. Evrengzib salih bir Müslüman, cesur bir komutan, iyi bir idareci ve yeniliklere açık bir devlet adamı idi... İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin oğlu Muhammed Mâsum Fârûkî, Evrengzib’i küçük yaştan itibaren manevi terbiyesine alıp, özellikle yetiştirmişti.