Dört şehîd anası Hansa Hatun

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 28 Ağustos 2007

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, Amr’ın kızı meşhûr şâire Hansa Hatun, çok güzel kahramanlık şiirleri söylerdi. Müslüman olduktan sonra, İslâmiyet onu, üstün bir ferâgât ve fedâkârlık timsâli yapmış ve îmânda kemâle erdirmişti. Dört çocuğu Kadisiye Harbi’nde şehîd olduğu halde, cesâret ve sebâtında aslâ bir sarsılma olmamıştı.

Devamını oku...

Çıldır Zaferi ve Derviş Paşa

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 27 Ağustos 2007

İran Şahı, Erzurum üzerine ordusunu gönderince savaş kaçınılmaz olmuştu... Sadrazam Lala Mustafa Paşa, bu iş için Erzurum Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa’yı görevlendirdi. O da hemen Derviş Paşa’yı düşman kuvvetleri hakkında istihbarat yapması için küçük bir öncü kuvvetle, İranlıların karargâh kurduğu Çıldır civarına gönderdi. Yanında üç yüz kadar asker bulunuyordu...

Devamını oku...

Kazan Hanlığı ve Süyüm Bike Hatun

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 26 Ağustos 2007

Kazan şehri Ruslar tarafından ikinci kez kuşatılmıştı... Kazan Hanı Süyüm Bike Hatun, bir yandan Ruslarla savaşırken, diğer yandan tahtı ele geçirmek isteyen, hatta bunun için Ruslarla iş birliği yapan “Mirza”larla mücadele etmektedir. Yapayalnızdır. İmdadına yetişecek hiç kimsesi yoktur...
Rus ablukası sürerken, Kazan’ın ileri gelenleri, Süyüm Bike’yi Korkunç İvan’a teslim etmeye karar verirler. Çünkü Tatar beyleri, Süyüm Bike’yi teslim ederlerse, Ruslarla aralarının iyileşeceğine ve rahat yaşayacaklarına inanırlar. Çünkü, 1551 yaz ayında Kazan’a 60 km uzaklıkta Korkunç İvan tarafından yaptırılan Züye Kalesinin desteğinde başlatılan Kazan kuşatmasıyla birlikte, Kazan’da ticaret durmuştur...

Devamını oku...

Übey bin Halef'le Ebû Bekir'in bahsi

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 25 Ağustos 2007

Rumlar ile İran arasında bir harp olmuş ve İran galip gelmişti. Müşrikler buna çok sevindiler. Daha sonra Rum sûresi nazil olarak, Rumların yakın zamanda galip gelecekleri bildirildi. Bunun üzerine Ebû Bekir radıyallahü anh “Rumlar, birkaç sene sonra İranlılara muhakkak galebe çalacaklar” dedi. Müşrikler şaşırdılar. Büyük bir hezimete uğramış, âdetâ yerle bir olmuş bir imparatorluk bir daha nasıl canlanacak ve İranlılara galebe çalacaktı!..

Devamını oku...

Nasipli Yahûdî İbni Heyyebân

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 24 Ağustos 2007

İslâmiyetten önce Şâm’da İbni Heyyebân adında bir Yahûdî vardı. Bu Yahûdî, Medîne’ye gelip yerleşti. Benî Kureyzâ kabîlesinin arasında kalırdı. O kabîleden biri şöyle demiştir: Aslâ onun gibi edeb ve şartlarını gözeterek namâz kılan kimse görmedim. Ne zamân kıtlık olsa, yağmur duâsı için onun yanına giderdik. Bize sadaka vermemizi söylerdi. Sadakadan sonra duâ ederdi. Biz henüz yanından ayrılmadan yağmur yağmağa başlardı.
İbni Heyyebân vefâtı yaklaşıp yakında öleceğini anlayınca, bize şöyle vasiyet etti:

Devamını oku...

Cüneyd-i Bağdadi ve Tûr-i Sînâ'daki râhib

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 23 Ağustos 2007

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin bir talebesi anlatır: Hocam Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri ile Hicâz’a gidiyorduk. Tûr-i Sînâ dağına varınca, hocam dağa çıktı. Biz de onunla birlikte çıktık. Mûsâ aleyhisselâmın durduğu makâmda durdu. Üzerimizi o makâmın heybeti kapladı. Hepimizi vecd hâli kapladı ve kendimizden geçtik. Bulunduğumuz yerin yakınında bir kilise vardı. Kilisedeki râhib bize;
-Ey ümmet-i Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”! Bana cevâb veriniz, diye bağırdı.

Devamını oku...

Abdullah Mekkî ve Terzi Baba

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 22 Ağustos 2007

On dokuzuncu yüzyılda yaşayan Abdullah Mekkî Erzincânî, büyük velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerindendir. Aslen Mekkelidir. Zamânının usûlüne göre çeşitli ilimleri tahsîl eden bu mübarek zat, yüksek dereceye ulaştıktan sonra Bağdâd’da bulunduğu sırada büyük âlim ve velî mürşid-i kâmil Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerini tanıdı. Tasavvuf yolunda ilerleyip yüksek mânevî derecelere kavuştu. Hocası onu; İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak ve talebe yetiştirmekle vazîfelendirerek Erzincan’a gönderdi...

Devamını oku...

Beni öldüren yeğenimdir!..

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 21 Ağustos 2007

Musa aleyhisselam zamanında Benî İsrail’den bir genç, kendisinden başka mirasçısı bulunmadığı halde, malına tamah ederek zengin amcasını öldürür. Ölüsünü de gizlice başka bir köye bırakır. Ertesi günü Hazreti Musa’ya gidip, zengin şahsı bu köylülerin öldürdüğünü söyler. Onlar da kendilerinin öldürmediğini söyleyince, Cenab-ı Hak, bir inek kesip bir parçası ile ölüye vurulursa, ölü dirilip katilin kim olduğunu söyleyeceğini Hazreti Musa’ya bildirir.

Devamını oku...

Mecdüddîn Îsâ'nın Malkaralı hocası

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 20 Ağustos 2007

Mecdüddîn Îsâ, Anadolu’da yetişen evliyânın meşhurlarındandır. Saruhan Beyin Akhisar’ı fethinden sonra oraya yerleşen Taşgunoğulları namıyla bilinen bir Türk âliesine mensuptur.
Bu mübarek zat, 1447 (H.851) senesinde Akhisar’da doğdu. 1530 (H.937) de vefât etti. Türbesi Akhisar’da kendi ismiyle anılan “Şeyh Îsâ Camii” bahçesindedir. Türbesinin bulunduğu mahalleye “Şeyh Îsâ Mahallesi” adı verilmiştir...

Devamını oku...

Hadîs ve fıkıh âlimi Abdurrahman-ı Şebrîsî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 19 Ağustos 2007

Ebü’l-Feth (Abdurrahman-ı Şebrîsî), ilimde çok yüksek bir zat idi. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Çok ilim tahsîl etti. Birçok âlimden hadîs ve fıkıh ilimlerini okudu. Bunların ilki, babasının dedesi Kâdı Nûreddîn Ebü’l-Hasan Ali’dir. İbn-i Hacer, Takıyyüddîn Ressâm, İzzeddîn Ebû Muhammed ibni Furat el-Hanefî ve daha başka âlimlerden hadîs-i şerîf okudu.

Devamını oku...