Saadet güneşi Seyyid Fehim-i Arvâsî
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 05 Kasım 2006
Osmanlı Devletinin son devirlerinde yaşayan Seyyid Fehim-i Arvâsî hazretleri, 1825 (H.1241) senesinde Van’ın Bahçesaray (Müküs) ilçesine bağlı Arvas (Doğanyayla) köyünde doğdu. 1895 (H.1313) senesinde aynı köyde vefât etti.
Seyyid Fehim hazretleri hocası Seyyid Tâhâ hazretlerinin vefâtından sonra onun emir ve tavsiyelerine sıkı sıkıya uydu. Senede iki defâ Van’a teşrif ederek halka İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Onların dünyâda ve âhirette saâdete, mutluluğa kavuşmaları için çalıştı. Vaaz ve sohbetleriyle Van halkının İslâmiyete bağlılığı ve bu husustaki şöhreti arttı. “Dünyâda Van, âhirette îmân” sözü insanlar arasında yaygın olarak söylenmeye başlandı...
Büyük mutasavvıf Abdullah bin Mürteiş
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 04 Kasım 2006
Büyük mutasavvıf Abdullah bin Muhammed Mürteiş, aslen Nişâbur’un Hîre nâmıyla meşhûr mahallesinden olup Bağdâd’a yerleşmişti. Şunûziyye Mescidinde sohbetine devam edenlere Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatır, dünyanın zevk ve eğlencelerinin geçici, âhiretin ise ebedi olduğunu bildirirdi.
Bu mübarek zat, Ebû Hafs-ı Haddâd’ın talebelerindendir. Ayrıca Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû Osman Mağribî ve diğer büyük zâtlarla görüşüp sohbet etti. Kısa zamanda yetişip Irak’ta zamânının bir tânesi oldu. Dünyâya düşkün olmaması, haram ve şüphelilerden çok sakınması belli başlı vasıflarıydı.
Hanefi fıkıh âlimi Alâüddin Haskefî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 02 Kasım 2006
Alâüddin Haskefî, Suriye’de yaşamış olan Hanefi fıkıh âlimidir. Hanefi mezhebi fıkıh kitaplarının en kıymetlilerinden olan “Dürr-ül-Muhtar” kitabının müellifidir. 1612 (H.1021) senesinde Diyarbakır vilayetine bağlı Hasankehf kazasında dünyaya geldi.
ıÜü(Burada yeri gelmişken belirtelim ki, “Dürrü’l-Muhtar” Hanefi fıkıh kitabı olan “Tenvîru’-Ebsar” kitabının şerhidir. Alâüddin Haskefî tarafından “ed-Dürrü’l-Muhtâr fî Şerhi Tenvîrü’l-Ebsâr” adıyla şerhedilmiş. Bu şerhe İbni Abidin hazretleri tarafından “Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürrü’l-Muhtâr” adıyla bir hâşiye yazılmıştı, ki bu hâşiye “İbni Abidin” adıyla medreselerde uzun süre okutulmuştu.
Seyyid Ahmet Tahtavî tarafından “Hâşiye ale’d-Dürrü’l-Muhtar Şerhu Tenvîru’-Ebsar” adıyla dört cilt olarak genişletilmiş. Bu hâşiye Ayntablı Abdürrahim Efendi tarafından Türkçe’ye çevrilmiş. Dürrü’l-Muhtar’ın bir hâşiyesi de İbrahim Halebî tarafından “Tuhfetu’l-Ahyâr ale’d-Dürrü’l-Muhtar” adıyla yapılmıştır. Molla Miskin Şerhi de vardır.)
Taif şehitlerinden Abdullah bin Ebî Bekr
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 01 Kasım 2006
Abdullah bin Ebî Bekr-i Siddîk, Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın oğludur. Babası Ebû Bekr-i Sıddîk’in davetiyle, küçük yaşta Müslüman oldu. Peygamber efendimiz ile babası Mekke’den Medîne’ye hicretlerinde, Sevr Mağarasına geldiklerinde, habercilik vazifesini yaptı... Zekî ve kabiliyetli bir genç olduğundan, babasının emir ve direktiflerini harfiyen yerine getirirdi. Gündüzleri Mekke’de Kureyşliler arasında bulunup, onların Peygamberimiz ve Hazreti Ebû Bekir hakkında söylediklerini, akşam vakti Sevr Mağarasına gelerek haber verirdi. Geceyi orada geçirip, tanyeri ağarmadan Mekke’ye dönerdi. Bu şanlı hizmeti, onun adını İslâm tarihine geçirdi.
Kâmil ve mükemmil Muhammed Masûm
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 31 Ekim 2006
Muhammed Ma’sûm Fârûkî hazretleri, evliyânın meşhûrlarından, büyük İslâm âlimidir. Hicrî ikinci bin yılın müceddidi İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğludur. İnsanları Hakk’a dâvet eden, doğru yolu göstererek saâdete kavuşturan ve kendilerine; “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi dördüncüsüdür. 1599 (H. 1007) senesinde Hindistan’ın Serhend şehrine iki mil uzakta bulunan Mülk-i Haydar’da doğdu.
Tefsîr ve kelâm âlimi Muhammed bin Eslem
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 30 Ekim 2006
Muhammed bin Eslem Tûsî, Horasan taraflarında yaşayan büyük velîlerden, tefsîr, kelâm ve hadîs âlimidir. 856 (H.242) senesinde Nişâbur’da vefât etti.
Zamânındaki hadîs âlimleri onun “sikâ”, güvenilir bir zât olduğu husûsunda görüş birliğine vardılar.
Ebû Abdullah isminde bir zât şöyle anlatıyor:
“Vefâtından dört gün önce Muhammed bin Eslem’in yanına girdim. Bana dedi ki:
Silsile-i aliyye’den Muhammed Bâkî-Billah
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 29 Ekim 2006
Muhammed Bâkî-Billah hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. İnsanları Hakk’a dâvet eden, doğru yolu göstererek saâdete kavuşturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi ikincisidir. İkinci bin yılının müceddidi ve İslâm âlimlerinin gözbebeği olan İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî hazretlerinin hocasıdır. 1563 (H.971) senesinde Kâbil şehrinde doğdu.
Mâlikî fıkıh âlimi Ebû Midyen Mağribî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 28 Ekim 2006
Ebû Midyen Mağribî, Kuzey Afrika’da yetişen büyük velîlerden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. On ikinci asırda yaşadı. Bugün İspanya’da bulunan Sevilla (İşbiliyye) şehri civârındaki Katniyon kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1197 (H.594) senesinde Cezâyir şehirlerinden Tlemsan yakınındaki Ribâtu’l-Ubbâd kasabasında vefât etti. Kabri orada olup ziyâret edilmektedir.
Ebü’l Mecd Hakîm Senâî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 27 Ekim 2006
Ebü’l Mecd Hakîm Senâî hazretleri büyük velîlerdendir. İsmi Mecdûd bin Âdem, künyesi Ebü’l-Mecd Hakîm Senâî’dir. 1071 (H.464) senesi Gazne’de doğdu. Başka târihlerde doğduğunu söyleyenler de vardır. 1140 (H.535) senesi Gazne’de vefât etti. Kabri ziyâret mahallidir.
Hakîm Senâî, memleketi olan Gazne’de, iyi bir tahsil gördü. Zamânının âlimlerinden okuyup üstün bir dereceye yükseldi. Şâirlik kâbiliyeti sebebiyle çeşitli dillerde şiirler söyledi. Bir ara sultanın hizmetinde bulundu. Şöhreti kısa zamanda her yere yayıldı. Birçok yerler dolaştı. Neticede Gazne’den Horasan’a geldiğinde evliyânın büyüklerinden Yûsuf-ı Hemedânî hazretlerinin sohbetlerine katılıp talebesi olmakla şereflendi. Mânevî olgunluklara ve velîlik makamlarına kavuştu.
Tasavvufta ilk “sofî” Ebu Haşim Sofî
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 26 Ekim 2006
Ebu Haşim hazretleri, tasavvufta ilk defa “Sofî” nâmıyla anılan meşhur velîdir. Ebû Hâşim Sofî künyesi ile tanınmış olup, doğum târihi bilinmemektedir. Aslen Kûfelidir. Bağdât’ta ikâmet etmiştir. 777 (H.161) senesinde vefât etti. Ebû Hâşim hazretleri, evliyânın büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî’nin hocasıdır. Reml’de bir dergâhda ikâmet ederdi.
Ebû Haşim Sofî, Suriye’de Remle şehrinde ilk zaviyeyi kurmuştur. Nefehat’ın ifadesine göre zamanın emîri, bu taifeden iki kişinin birbirleriyle buluşup kaynaştıklarını, bir yere oturup, yanlarında mevcut yiyeceği birlikte yiyerek, kardeşçe ayrıldıklarını görüp hoşlanmış, birini çağırarak bu dostluklarının sebebini sormuş; o zat da bunun kendilerine has bir tarik olduğunu anlatmıştır. Bu sözlerden de ayrıca mütehassis olan emîr bunları bir araya getirecek bir mahallin olmadığını öğrenince, Reml şehrinde Ebû Haşim zaviyesini inşa ettirmiştir.