Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.423.176

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bütün Din Kardeşlerine Hizmet Etmelidir

Afîfüddîn Süleymân Tilmsânî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 610’da (m. 1213) Cezayir’in Tilmsân şehrinde doğdu. Burada tahsilini tamamlayıp, bir rehber aramak için memleketinden ayrıldı. Mısır, Suriye ve Anadolu’ya gitti. Konya’da Sadreddin Konevî’yi görünce, ona intisab etti. Sohbetlerinde kemale erdi. İcazet verilerek Şam’a gönderildi. Burada talebe yetiştirdi. 690’da (m. 1291) Şam’da vefat etti. Buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

92 - Bunlar Bizi Allah Rizasi İçin Ziyarete Gelirler

Beşir Ağa, küçük yaştan itibâren Yapraksız Ali Ağa'nın yanında sarayda yetişti. 1707 senesinde saray hazinedârı oldu. Sultan Üçüncü Ahmed'in şehzâdeliği sırasında müsâhibi, danışmanı idi. Sonraları dârüsseâde ağası Süleymân Ağa ile berâber 1713'de Kıbrıs'a gönderil di. Kıbrıs'dan Mısır'a ve oradan da Hicaz'a gönderilerek şeyhül-haremeyn vazifesi verildi. Bu vazifesi sırasında Mekke-i mükerremede bulunan ve evliyânın büyüklerinden olan Ahmed-i Yekdest hazretlerinin derslerine ve sohbetlerine katıldı. Ondan pek çok feyz alıp tasavvufda yükseldi. Duâlarına mazhar oldu. 1717 senesinde İstanbul'a çağrılarak dârüsseâde ağalığına tâyin edildi. Bundan sonra Sultan Üçüncü Ahmed Hanın pâdişâhlığının son ve Sultan Birinci Mahmûd Hanın pâdişâhlığının ilk devirlerinde olmak üzere ölümüne kadar tam otuz sene dârüsseâde ağalığı yaptı.

Vehbi Tülek

Sultan Ahmedin Rüyasi

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Kurşun Yarasi

Vehbi Tülek

Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kaptan-ı Derya olduğu ilk zamanlarında 1768-1770 Osmanlı-Rus savaşı devam ediyordu. Rusların Akdeniz'e gönderdikleri Baltık donanması, İngiliz donanması ile takviye edilerek Osmanlı donanması ile çarpışmış, fakat bu muharebe de kesin bir netice alınamamıştı. Anadolu'nun Ege kıyılarına yakın Koyun Adaları civarın da yapılan asıl muharebe, Hasan Paşanın kalyonu ile Rus Amirali Spidirov'un gemisi arasın da oldu. Hasa Paşa, Rus gemisinin kendi kalyonuna yanaştığı bir sırada, birkaç çarmıh halatını kestirdi. Her ipe salıncak gibi, birkaç Türk levendi yapışıp, 30 kadar yiğitle birlikte Rus gemisine atladı. Düşman gemisinde yapılan kahramanca çarpışma esnasında Hasan Paşa bir kurşun yarası almışsa da, belli etmeden bir müddet daha cenk ettikten sonra kendi gemisine geçti. Bu beklenmeyen baskın ile şaşkına dönen Ruslar, telaşa kapılarak kendi cephaneliklerini ateşlediler. Ateş Osmanlı gemisine sıçrayınca her iki gemi de yanmaya başladı. Gemide kalmanın imkansız hale gelmesi üzerine Hasan Paşa, yatağanını ağzına alarak beraberindekilerle denize atladı ve bir tahta parçasına tutunup karaya doğru yüzdü. Bu sırada gönderilen bir kayığa binerek kurtulmayı başardı. Hasan Paşaya, gösterdiği bu kahramanlık sebebiyle Beylerbeyi rütbesi verildi.

34 - 93 Harbinden Bir Sayfa

Vehbi Tülek

MercidÂbik Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

92 - Bunlar Bizi Allah Rizasi İçin Ziyarete Gelirler

Vehbi Tülek

Nasuhi Efendi Ve Mezomorto Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

14 - Varna Savaşi Ve Koca Hizir

Vehbi Tülek

Kanuninin Atinin Üzengisi

Vehbi Tülek

Sultan I. Ahmed Hanin Vefati

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Özrü Kabul Etmeyen Adamın Hazin Sonu!

Pir Muhammed Gencevi hazretleri on altıncı asırda Karabağ'da yetişen meşhur velilerdendir. Karabağ'ın Gence şehrinden olup, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrizi'nin torunlarındandır. Tasavvufta zamânının meşhûr velilerinden Abdülgaffâr hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişip kemâle erdi...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gece Evi Yakacaktın Bir Daha Uyanık Ol!

Vehbi Tülek

Cerrâhzâde Muslihuddîn Efendi Osmanlı velîlerindendir. 901 (m. 1495) senesinde Edirne’de doğdu. Orada zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti.  Daha sonra  büyük velî Abdürrahîm el-Müeyyedî’nin sohbetine kavuşup ondan feyiz aldı. Edirne’deki Şeyh Şücâeddîn dergâhında vazîfelendirildi. Birçok talebe yetiştirdi. 983 (m. 1575) senesinde Edirne’de vefât etti.  

En Fazîletli Amel Nefse Muhalefettir

Vehbi Tülek

İbrâhim Bin Yahlef Tunusî

Vehbi Tülek

İbrâhim bin Yahlef, Cezayir'de yaşamış olan velilerden ve Mâliki mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus'ta doğdu. Uzun zaman ilim tahsil edip, kendisini yetiştirdi. Mısır, Şam ve Hicaz taraflarına seyahatlerde bulundu. Tahsilini tamamladıktan sonra Tlemsân'a gitti. Birçok talebe yetiştirdi. 1336 (H.737) senesinden önce Cezayir'in Tlemsân şehrinde vefât etti.

İbrâhim bin Yahlef, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Bid'atlerin Hepsi Dalâlettir!

Vehbi Tülek

Tefsir âlimlerinden Abdüsselâm Bin Abdullah

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek

Süfyân Bin Uyeyne

Vehbi Tülek

Eshâbım, Ümmetim Için Sığınaktır

Vehbi Tülek

Niyet Hayır âkıbet Hayır

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Geç Gelen Kurtarıcı

Hayat Kurtaran Yalan

Allah Nasil Misafir Edilir?

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Biz Söze Bakmayız, Öze Bakarız

Değişen Sizin Kalbiniz

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek