Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.482

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kendi Re’yimizle İş Yapmayiz

Kanuni Sultan Süleyman Han, Mohaç savaşına başlamadan bir gün evvel, 28 Ağustos 1526 Pazartesi günü, Veziriazam İbrahim Paşa'yı yanına çağırarak:-Serhad beylerini buraya çağırın, onlarla müşavere edeceğiz, dedi.İbrahim Paşa huzurdan çıkar çıkmaz kumandanlara ve beylere haber gönderip padişa hın yanına çağırdı. Huzura ilk gelen Bosna Beylerbeyi Gazi Hüsrev Bey oldu. İbrahim Paşa, padişahın huzurunda Hüsrev Beye:-Serhad beylerisiniz. Saadetlû Padişahımız sizlerle müşavere ister. İşte Mohaç meydanı ve düşmandan eser yok. Tedbir nedir?Tecrübeli bir akınce beyi ve tok sözlü bir yiğit olan Hüsrev Bey padişaha dönerek:-Saadetlû Hünkârım, biz Serhadlerde müşavereyi, Serhaddin umur görmüş ihtiyarlarıyla yaparız. Kendi re'yimizle tek başımıza iş yapmayız. Ferma olunursa gidip kendi aramızda müşavere ettikten sonra gelip vaziyeti size arzedelim.

Vehbi Tülek

Kanuni Ve Pir Ali Efendi

Vehbi Tülek

Rumeli Hisari Ve Fatih

Vehbi Tülek

Yavuz Ve Muhyiddin Arabi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim, 24 Ağustos, 1516 tarihinde "Mercidâbık" savaşını kazandıktan sonra Haleb'e girmiş, iki hafta sonra da oradan ayrılıp Eylül ayı sonunda Şam'a ulaşmıştı. Buradan Mısır'a geçmeden önce de 15 Aralık'a kadar Şam'da kalmıştı. Yavuz Şam'da kaldığı sıralarda, Muhyiddin Arabi Hazretleri'nin (v.638/ 1240) bir kitabında geçen "Sin Şin'a girince Mim'in kabri ortaya çıkar" şeklindeki bir ifadeyi, büyük alim Kemal Paşazade ile birlikte incelemişlerdi. Burada "Sin"in Selim'e, "Şin"ın Şam'a, "Mim"in de Muhyiddin'e işaret olduğu kanatine varılmıştı.

Nemiz Kaldi Bizim Mülk-i Arab’da

Vehbi Tülek

Haci Mesud

Vehbi Tülek

Broken Hill Savaşi

Vehbi Tülek

Bir Salkim Üzüm

Vehbi Tülek

Hiddet Değil Gayret

Vehbi Tülek

Amin Alayi

Vehbi Tülek

Değil Bir Yabanci İçin...

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ey Allahın Kulları! Allahtan Korkun

Vankuli Mehmed Efendi Osmanlı fıkıh ve lügat âlimidir. Aslen Vanlıdır. 1000 (m. 1591)'de Medine-i münevverede vefât etti. Pek kıymetli eserler yazdı. Bunlardan, Molla Hüsrev'in "Dürer-ül-hukkâm" adlı eserine yazdığı "Nakd-üd-dürer" adlı haşiyede buyuruyor ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Şeytanı Helak Eden Kelime-i Tayyibe

Vehbi Tülek

Ahmed Menini hazretleri hadis âlimidir. 1089 (m. 1679)'da Lübnan'da Trablus'un Menin köyünde doğdu. 1172 (m. 1759)'da Şam'da vefât etti. "Lâ ilâhe illallah" kelime-i tayyibesi hakkında naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

İnsan, Yapamayacağı Şeyi Vadetmemeli

Vehbi Tülek

Verdiğini Az Gören Kimse Cömerttir

Vehbi Tülek

Ca'fer bin Ahmed el-Mukri hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 378 yılında Nişâbûr'da vefât etti. Mimşâd Dineveri, Ebû Ali Rodbâri ile sohbet etti ve onlardan ilim öğrendi. Buyurdu ki:

insanın Okumaktan Gâyesi

Vehbi Tülek

Seyyid Emîr Hamza

Vehbi Tülek

Kalplerinde Allah Sevgisi Olanlar

Vehbi Tülek

İbn-i Nüceym

Vehbi Tülek

İnsan Yaptıklarının Takdir Edilmesini Ister

Vehbi Tülek

Veli Mustafa Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Haramdan Kaçani Korur

Allah Haramdan Kaçani Korur

Timur Han'dan sonra yerine geçen oğullarından Şahruh, babası gibi alimlerle oturup kalkmaktan zevk alırdı. Şahruh'un çevresindeki ulemadan biri de Nimetullah Efendi idi. Aynı zamanda evliyadan olan Nimetullah Efendi'nin dilinden düşürmediği bir söz vardı: "Allah haramdan kaçanı korur" (Yani kişi haramdan kaçarsa Allah ona haram yedirmez, nasip etmez, demek istiyordu.) Bu sözü sık sık tekrar eder, bununla biraz da hükümdar ve adamlarını uyarmak amacı güderdi. Şahruh da bunun her zaman mümkün olmayacağını, insanın bazen bilmeden de harama el uzatabileceğini ileri sürerdi. Şahruh bir gün sarayında özellikle Nimetullah Efendi'yi ağırlamak üzere bir ziyafet düzenledi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Tüccarin Rüyasi

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Arafatta Görüşürüz

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Allah'tan Utanandan Her Şey Utanir

Vehbi Tülek

SelÂmetle Gidip Gel

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Her Şeyi Göze Almıştı!

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek