Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.475.508

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ağirliğinca Altin Ederdi

1780 senesinde İsanbul'a gelen bir Fransız mühendisi, yanında bir de logaritma cetveli getirmişti. Bir aralık Bâb-ı Âli'ye gelerek zamanın hükûmtine verip:

-Memleketinizde bu cetvelden anlayan ve bununla uğraşan var mıdır? Diye sorar. Kendisi ne, Gelenbevi İsmail Efendi adında bir zatın matematikle meşgul olduğunu söylediler.Fransız mühendis, Gelenbevi'nin adresini alarak kendisini ziyaret eder. Bir kulübeden farkı olmayan İsmail Efendi'nin evinden içeri giren mühendis, karşısına çıkan bu üstü başı perişan adamın, aradığı kimse olduğunu güçlükle anlayınca, fazla konuşmağa bile tenezzül etmeden elindeki kitabı uzatır ve:-Bır haftaya kadar bu kitap hakkındaki cevabınızı bekliyorum, deyip bu harap evden çıkmak ister. Gelenbevi İsmail Efendi onu bekletmeden, cevap yerine kendisinin telif etmiş olduğu logaritma cetvelini Fransız mühendise verir. Bu cetveli gören Fransız, ahyretler içinde kalır ve:-Bu adam Avrupa'da olsaydı ağırlığınca altın ederdi, diyerek hayranlığını izhar eder.

Vehbi Tülek

Birakma Bizi Baba

Vehbi Tülek

Din Ve Devletin Ayakta Kalmasi İçin

Vehbi Tülek

59 - Fatih İle Molla Gürani

Vehbi Tülek

Fatih Sultan Mehmet'in hocalarından Molla Gürani, padişah ile senli benli konuşacak kadar samimi idi. Onun huzurunda gayet rahat hareket eder ve vezirlere de gerektiğinde ihtarlarda bulunurdu. Bir gün padişaha, sultanların lokmalarının çoğunun şüpheli olduğunu söylemişti.

Sultan Abdülhamid’in Hal’i

Vehbi Tülek

Bendenizde İki Fuad Vardir

Vehbi Tülek

Sultanzade Gazi Hüsrev Bey’in Türbesi

Vehbi Tülek

CinÂs-i TÂm

Vehbi Tülek

Osmanlilarin Rumeli’ye Geçmeleri

Vehbi Tülek

Bir Kâse Yoğurt

Vehbi Tülek

Ben Yerimden Bir Adim Bile Kipirdamam

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İlk Matbaa Ve Beşir Ağa

Hacı Beşir Ağa, Osmanlı dârüsseâde ağası olup Ahmed Yekdest hazretlerinin talebelerindendir. Ahmed Yekdest de, Muhammed Ma'sûm Fârûki hazretlerinin yetiştirdiği yedi bin mürşid-i kâmilden biridir. Önce saray hazinedârı oldu. Kıbrıs'a, Mısır'a ve oradan da Hicaz'a gönderilerek şeyhül-haremeyn vazifesi verildi. Bu vazifesi sırasında Mekke-i mükerremede bulunan Ahmed-i Yekdest hazretlerinin derslerine ve sohbetlerine katıldı. Ondan pek çok feyz alıp tasavvufta yükseldi. Duâlarına mazhar oldu. 1717 senesinde İstanbul'a çağrılarak dârüsseâde ağalığına tâyin edildi ve ölümüne kadar tam otuz sene bu vazifeyi ifa etti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Gece Gündüz Ağlayan Genç

Vehbi Tülek

Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Huzeyfe (radıyallahü anh) rivayet ediyor. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

Şeyh Derviş Hüseyin Efendi

Vehbi Tülek

Her Kim Ki, Allahü Teâlâdan Korkarsa!

Vehbi Tülek

Leys bin Sa'd hazretleri Tebe-i tâbiinin ve evliyânın büyüklerinden, meşhûr hadis ve fıkıh âlimlerindendir. 772 (H.94) yılında Mısır'ın Kalkaşen kazasında doğdu. 791 (H.175) yılında Kahire'de vefât etti. Fıkıhta ve hadiste Mısır halkının imâmı, âlimi idi. Mutlak müctehidlerden olup, mezhebi kitaplara yazılamadığı için unutuldu.

Kur’ân Okunan Evden Şeytanlar Kaçar

Vehbi Tülek

Büyüklük, Allahü Teâlâya Mahsustur

Vehbi Tülek

Selâm Bin Abdullah Bâhilî

Vehbi Tülek

Şerefli Bir Insan Olabilmek Için

Vehbi Tülek

Sabır, Bütün Iyi Vasıflar Için Bir Koruyucudur

Vehbi Tülek

Birbirlerine Karşı Pek Merhametlidirler

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Vehbi Tülek

Helvaci Çocuk

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Pişman Oldular!

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Garip Karşilanan Bir Adak

Vehbi Tülek