Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.451.229

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Belgraddan Bağdada

MÂzeret Ortada

Şehid Derviş Paşa

Helvaci Çocuk

Hayat Kurtaran Yalan

Bunlar Şarapti

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuni Ve Pir Ali Efendi

Sultan Süleymân Han İran'a sefer yaptığı sırada Pir Ali hazretlerine bâzı hasetçiler iftirâ atıp; "Aksaray'da bir kimse Mehdilik dâvâsında bulunuyor." demişlerdir. Bunun üzerine Pâdişâh araştırılmasını, durumun öğrenilmesini emretti. Bâzı kimseler aleyhinde idiler. Durumu soruşturmak üzere kurulan mecliste, Pir Ali hazretleri, aleyhinde bulunanlara bakıp celâlli bir şekilde; "Bizim aleyhimizde bulunan siz misiniz?" diye işâret etti. Aleyhinde bulunanlardan biri orada düşüp öldü. Diğeri de istifrâ etmeye başladı. Ağzından pislik geldi. Mecliste bulunanlar onun heybetinden korkup, bu hususta soruşturmadan vaz geçtiler

Vehbi Tülek

Mum Donanmasi

Vehbi Tülek

Doğu Afrika Fatihi Özdemir Paşa

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Sultan Abdülmecid Hân, Selânik'e giderken fırtına sebebi ile gemi Limni'ye sığınmak zorunda kaldığı zaman, uzaktan gördüğü türbenin kime âid olduğunu sordu. Yanındakilerden birisi türbenin Niyâzi-i Mısri'ye âid olduğunu söyledi ve onun başından geçenleri anlattı. Bunun üzerine Sultan Abdülmecid, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin kabrini ziyâret etmek için türbeye gitti. Türbede, Niyâzi-i Mısri'nin rûhâniyetine hitâben; "Ey Niyâzi-iMısri, kıymetini takdir edemeyen kimselere bedduâ eylemişsin. Sonra gelen bizlerin bunda bir kabahati yok. Bizlere, feyzli nazarının geldiği âşikâr olmadıkça, türbenden dışarı çıkmam" diye yalvardı ve Kur'ân-ı kerim okuyarak rûhuna hediye eyledi.SultanAbdülmecid Hân, Niyâzi-i Mısri hazretlerinin feyz dolu nazarlarına kavuşunca dışarı çıktı ve türbenin tâmir edilmesi için emir verdi.

Kibris Halkina Sultan Selim’in Fermani

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Devlet Adamlarina Altin Öğütler

Vehbi Tülek

Napolyon Ve Sultan Iii. Selim

Vehbi Tülek

Fatih’in Medreseleri

Vehbi Tülek

Emir Sultan’in Himmeti

Vehbi Tülek

Saltanat Tahtina Oturacaktir

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Ömer Vecîhüddîn hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Sühreverd'de doğdu. Büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Sühreverd'e onu kâdı tâyin ettiler. Sonra Bağdat'a giderek evliyanın bazılarının terbiyesinde yetişti. Bir defâsında hasta oldular. Sevdiklerinden bâzısı; "Sultânım! İlaç alsanız olmaz mı?" dediler. "Bir tabib getirseniz iyi olur" buyurdu. Tabib; "Birkaç gün tahammül edebilseniz de size falanca şerbeti içirsek, iyi gelir" dedi. Şeyh; "Bizim rahatsızlığımız şerbet ve macunla giderilecek bir şey değil. O kendiliğinden gider" buyurup, bir kerre; "Hû" deyince hemen o anda tabib kendinden geçti. Nice zaman öyle kaldı. Sonra kendisine gelip, Şeyh'in huzûrunda îmâna gelip ona talebe oldu. Şeyh; "Bizim hastalığımız seni küfür hastalığından kurtarmak içindi. Yoksa bizim ilâca ihtiyâcımız yoktu" buyurdu...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

hay­rın Anah­ta­rı Sâ­bit El-be­nâ­nî

Vehbi Tülek

Sâ­bit el-Be­nâ­ni haz­ret­le­ri, Tâ­bi­ini­n ha­dis âli­mi ve ve­li­le­rin­den­dir. Kün­ye­si Ebû Mu­ham­med'dir. 737 (H.120) se­ne­sin­de ve­fât et­ti. Ha­dis il­min­de si­ka, emin, gü­ve­ni­lir ve iti­mâd edi­lir bir âlim­dir. Bas­ra'nın en bü­yük âlim ve râ­vi­le­rin­den­dir. Sâ­bit el-Be­nâ­ni, bir­çok Sa­hâ­bi­den ha­dis-i şe­rif ri­vâ­yet et­miş­tir. Enes bin Mâ­lik, İbn-i Ömer, İbn-i Zü­beyr, Şed­dâd (ra­dı­yal­la­hü an­hüm) bun­lar­dan­dır.
Ha­dis­le­ri, Kü­tüb-i Sit­te di­ye meş­hûr olan al­tı ha­dis ki­ta­bı­nın hep­sin­de var­dır.
Enes bin Mâ­lik onun için bu­yur­du ki: "Her şe­yin bir anah­ta­rı var­dır. Hay­rın anah­ta­rı da Sâ­bit'tir."

Abbâs Bin Abdulmuttalib (radıyallahü Anh)

Vehbi Tülek

allah Bana Sizden Daha Merhametlidir

Vehbi Tülek

Büyük veli Mâlik bin Dinar hazretleri sekizinci asırda (hicri ikinci asır) Basrada yaşamıştır. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
"Din bakımından faydalanmadığın kimse ile dostluğu terk et. Amellerin en güzeli ihlâsla yapılan ameldir."
"Bahar yağmurları yeryüzünü yeşillendirdiği gibi, Kur'ân-ı kerim de kalbin yağmurudur ve onu canlandırır."
"Üç şey gönlü öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak."

Yüzleri Siyah Ve Gök Gözlü Iki Melek

Vehbi Tülek

Affedilmiş Olarak Sabahlayanlar

Vehbi Tülek

Bu Kulumu Cehenneme Atın

Vehbi Tülek

hâlâ Maksadına Kavuşamadın Mı?

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Yeryüzündeki Dostları

Vehbi Tülek

Allah Korkusundan Ağlayanlar Yanmaz!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hizir Ve Gelin

Hizir Ve Gelin

Birinci Cihan Harbi seneleri. Yokluk dizboyu. Rize. Anzer, halkın kendi tabiri ile Ancer. Dünyaca balı ile meşhur olan Ancer. Binlerce poleni ve şifayı içinde barındıran balıyla meşhur Ancer. Kış. Yaylacılık yapan Ancerlilerin bir kısmı aşağıya Rize'ye şehre inmemiş, kışlamışlar. Yazdan yığdıkları otlarıyla, mallarını kışdan çıkarıp, bahara eriştirmenin çabası içindeler. Evet hepsinin mal tabir ettiği koyunları, sığırları var, tektük birkaç tanesinin de kara kovanı var. Şifa niyetine ilaç niyetine küçük bir kavanozu dolduracak kadar balları olurdu çoğunun. O da kış bitmeden tükenir giderdi. Meryem. Lezgilerin kızı Meryem. Yeni gelin, beyini cepheye göndermiş. O da o kış yayla da kışlamış. Sabaha kadar kar yağmıştır. Tam kürekle yolu açayım deyip, kapıya yönelmekte iken, kapısı çalınır. Kapıyı açar. İhtiyar bir adam selam verir ve: -Kızım, ben Aşağı Ancerdenim, gelinim aş eriyor, canı bal çekti, Allah rızası için, bir iki kaşık bal verirmisin?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Bize Teveccüh Edin

Sonunda Orta Yolu Buldular

Bizi Hatirlayin!

Allahü Tealadan Bir An Gafil Olmayasin

Bize Teveccüh Edin

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Allah’a Firar Et

Vehbi Tülek