Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.02.2009
Abdülhâlık bin Îsâ (el-Hâşimi) Hanbeli mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 411 (m. 1020) senesinde Nişâbûr'da doğdu. 470 (m. 1077) senesi Safer ayının onbeşinci Perşembe günü seher vakti Nişâbûr'da vefât etti. Çok ilim sahibi bir zât idi. Az ve öz konuşurdu. Dersteki ve münâzaralardaki konuşmaları çok nâzik ve kibar olup, ikna edici idi. Bid'at olan şeylerin ortadan kaldırılması için çok gayret gösterdi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.02.2009
Zengi hanedanına üye olan Nureddin Mahmud Zengi, 1146 yılında babası I. İmadeddin Zengi'nin ölümü üzerine Halep'in atabeyi oldu. 1150 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Rükneddin Mesud'un kızıyla evlendi. Ortaçağ Türk-İslam dünyasının en parlak simalarından olan Nureddin Mahmut, Haçlılara karşı başarılı savaşlarıyla tarihe geçmiştir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.02.2009
Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olup, seyyiddir. 1745 (H. 1158)'te Pencab'da doğdu. 1824 (H. 1240) senesinde Delhi'de vefât etti. Kabri Şâhcihân Câmii yakınındaki dergâhındadır. Sevenleri her zaman ziyâret edip, feyz almaktadır.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.02.2009
Ebû Bekr-i Kisâi Dineveri hazretleri, dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ile onuncu yüzyılın başlarında Kûhistan taraflarında yaşayan büyük velilerdendir. Ebû Bekr künyesiyle meşhur olmuştur. Kûhistan bölgesinin Irak taraflarında bulunan Dinever köyünde doğduğu için Dineveri, giydiği elbiseden dolayı Kisâi nisbeleriyle meşhur olmuştur...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.02.2009
İsmâil el-Ceberti, evliyânın büyüklerindendir. 722 (m. 1322) senesinde doğdu, 805 (m. 1402) senesinde Yemen'in Zebid şehrinde vefât etti. Manevi hâller ve kerâmetler sahibi idi. Zebid halkı onu çok büyük bilir ve saygı gösterirlerdi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 14.02.2009
Abdülvehhâb-ı Mısri (Tâcüddin Zâkir) Hânefi mezhebi fıkıh âlimlerinden ve Mısır'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. 813 (m. 1410) senesinde Türkistan'da bulunan Hâc-ı Tarhân'da doğdu. 922 (m, 1516) senesinde Mısır'da vefât etti. Bâb-ı Züveyle dışında, kendi dergâhı bahçesine defnedildi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.02.2009
Dün bahsettiğimiz gibi, Tâcüddin Zâkir hazretlerinin birçok kerâmetleri ve ma'nevi hâlleri vardır. Onun bu hâl ve kerâmetlerini, İmâm-ı Şa'râni hazretleri anlatırken buyuruyor ki: "Tâcüddin Zâkir'in hizmetçisi Abdülbasit Tehavi anlatır: Bir abdestle yedi gün kaldığı olurdu. Ömrünün sonuna yakın, bir abdestle on bir gün kaldığı çok görülürdü..."
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.02.2009
İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan'ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Öğrenimine Said Harekani'nin yanında başladı. Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki'nin öğrencisi oldu. Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg'in müşavirliğini yaptı. Son derece sade ve kanaatkâr bir hayatı vardı.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.02.2009
Bursalı Abdurrahmân Efendi âlim, sâlih bir zât idi. Bir müddet ders okutma işine ara verip, evine çekildi, ibâdet ve tefekkürle meşgûl oldu. Sonradan bu hâlinden bahsedip, şöyle anlattı:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.02.2009
Demirtaş Muhammedi, Mısır'da yetişen İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. Tasavvufta, Halvetiyye yolunun ileri gelenlerindendir. Evliyânın büyüklerinden olan Ömer Rûşeni hazretlerinin talebelerinden ve İmâm-ı Şa'râni hazretlerinin de hocalarındandır. Demirtaş Muhammedi, Mısır'da Hüseyniyye beldesinde 929 (m. 1522) senesinde vefât etti. Kendi zaviyesinin bulunduğu yerde defnedildi...