Yolumuzu Aydınlatanlar • 05.10.2011
Hacı Şerif Zendeni hazretleri, Afganistan evliyasındandır. 1215 (H. 612) senesinde, Çeşt şehrinde yüz yirmi yaşında vefât etti. Keşif ve kerâmetler sâhibi bir mürşid idi. Hâce Mevdûd Çeşti hazretlerinin talebesi ve halifesidir...
Hacı Şerif Zendeni, vefatına yakın bir sohbetinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 05.10.2011
Hüsâmeddin Mültâni hazretleri, Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Doğum târihi belli değildir. Nizâmüddin-i Evliyâ'nın sohbetlerinde bulunarak yetişti. Hüsâmeddin Mültâni hazretlerinin hocası Hâce Nizâmüddin-i Evliyâ, bu yüksek talebesine bir nasihatinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 06.10.2011
İsmâil Şirvâni hazretleri, Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin yetiştirdiği büyük velilerdendir. Anadolu'da Bitlis'e bağlı Şirvân'dandır. 1533 (H.940) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti...
İsmâil Şirvâni hazretleri vefatından kısa bir zaman evvel buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.10.2011
Osman Nûri Efendi, İzmir'de doğdu. On dokuzuncu asrın sonlarında yine aynı yerde vefât etti. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin halifelerinden Abdülfettâh-ı Akri hazretlerinin sohbeti ile şereflendi. 1861 (H.1277) senesinde Mekke-i mükerremeye varıp, haccını ifâ etti. Orada yıllarca insanlara doğru yolu gösterip, ibâdet etmekle meşgûl oldu. Sonra İzmir'e döndü. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.10.2011
Ahmed Dede, Kânûni Sultan Süleymân devri âlim ve velilerindendir. Aslen Kütahya'ya yakın Gırbalcı köyündendir. Halk arasında "Kalburcu Şeyhi" adıyla meşhûr olmuştur. 1570 (H.978) senesinde vefât etti...
Ahmed Dede bir sohbetinde buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.10.2011
Hacı Torun Efendi, Kayseri evliyâsındandır. 1799 (H.1214) târihinde doğdu. Asıl adı Muhammed Sâlih'tir. Medrese tahsilini Kayseri'de tamamladı. Bir aralık hacca da giden Hacı Torun Efendi, gidiş ve dönüşlerinde Mekke, Medine ve Şam gibi Osmanlı vilâyetlerindeki âlimlerle karşılaşmış ve onlarla ilmi sohbetlerde bulunmuştur... Bir vaazında buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.10.2011
Hasan Feyzi Efendi, on dokuzuncu yüzyılda yaşayıp, Denizli civarında halka İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatan din büyüklerindendir. 1885 yılında vefât etmiştir. Türbesi Denizli'nin Kuşpınarı Mahallesinde kendi yaptırdığı câminin yanındadır.
Hasan Feyzi Efendi sohbetlerinde daima İmam-ı Rabbâni hazretlerinin Mektubat kitabından okurdu. Vefatından önceki son sohbetinde şunları şöyledi:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.10.2011
Seyyid Ahmed-i Kebir, Anadolu velilerinden olup 18. asırda yaşamıştır. Hocalarından Abdülmelik Harnûti ona şöyle vasiyet etmiştir:
"Ey Ahmed! Başkalarına iltifât edip gezen, hedefine varamaz ve hakikate kavuşamaz. Şüphelerden kurtulmayanın, dünyâ düşüncelerinin ve nefsinin arzuları peşinde olanın, felâha, kurtuluşa kavuşması düşünülemez. Bir kimse kendi kusûrunu ve noksanını bilmiyorsa, onun bütün zamânı da noksan geçer."
Tasavvufta yetişip yükselen Ahmed-i Kebir, kâmil bir veli olduktan sonra irşâd faâliyetine başladı. Bu maksatla Amasya'ya gidip yerleşti. Çok kıymetli hizmetler yapmıştır. Sonra Ladik'te yerleşip orada vefat etti.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.10.2011
Seyyid Ahmed-i Kebir, Anadolu velilerinden olup 18. asırda yaşamıştır. Hocalarından Abdülmelik Harnûti ona şöyle vasiyet etmiştir:
"Ey Ahmed! Başkalarına iltifât edip gezen, hedefine varamaz ve hakikate kavuşamaz. Şüphelerden kurtulmayanın, dünyâ düşüncelerinin ve nefsinin arzuları peşinde olanın, felâha, kurtuluşa kavuşması düşünülemez. Bir kimse kendi kusûrunu ve noksanını bilmiyorsa, onun bütün zamânı da noksan geçer."
Tasavvufta yetişip yükselen Ahmed-i Kebir, kâmil bir veli olduktan sonra irşâd faâliyetine başladı. Bu maksatla Amasya'ya gidip yerleşti. Çok kıymetli hizmetler yapmıştır. Sonra Ladik'te yerleşip orada vefat etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 14.10.2011
Hasan Sekr Dımaşki, Şam'da yetişen evliyâdandır. 1889 (H.1307) senesinde vefât etti. Şeyh Zeyd Câferi'nin sohbetlerinde kemâle geldi. İlim, edep ve güzel haller sâhibi bir zât idi. Kerâmetleri görüldü...
Hasan Sekr Dımaşki hazretleri vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: