Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.09.2011
Göncüzâde Kâsım Efendi 1761 (H.1175) yılında Kayseri'de doğdu. 1842 (H.1258) yılında yine orada vefât etti. Hunad Câmi-i şerifi içindeki husûsi kabrine defnedildi.
Tahsilini tamamladıktan sonra Kayseri'de ilim öğretmeye başlayınca, ders halkası bir anda yüzlerce talebe ile doldu. Şöhreti kısa bir süre içinde bütün Anadolu şehirlerine yayıldı. Âlimler arasında "Kâsım Allâme" unvânıyla şöhret kazandı. Derslerinde Hanefi fıkhına ağırlık verir ve namazın ehemmiyetinden sık sık bahsederdi. Vefatından kısa bir zaman önceki vaazında şunları anlattı:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 16.09.2011
Büyük veli Muhammed bin Ebû Verd, evliyânın meşhûrlarından Cüneyd-i Bağdâdi'nin, akrabâsı olup, sohbetinde bulunmuştur. 876 (H.263) senesinde Bağdat'ta vefât etti... İlmi ile amel eden, faziletli ve kıymetli bir zât olan Muhammed bin Ebû Verd'in hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.09.2011
Habib-i Acemi hazretleri, aslen Acem'dir (İranlıdır). 738 (H.120)'de vefât etti... Önceleri çok zengindi. Fâizle para verirdi. Sonra pişman oldu. Bir cumâ günü Hasan-ı Basri'nin evinin yolunu tuttu... Onun elini öptü ve tövbe-i nasûh eyleyerek talebelerinden oldu. Önceki yaptıklarına çok pişman oldu. Şehrin her tarafına tellâllar çıkararak;
"Her kimin Habib'e borcu varsa, bundan vazgeçti. Aldığı fâizleri de geri dağıtacaktır!" diye ilân ettirdi. Servetinin hepsini fakirlere dağıttı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.09.2011
Kâmil ve mükemmil bir veli olan Muhammed Itris, büyük veli İbrâhim Desûki hazretlerinin kardeşidir. On ikinci yüzyılın sonlarıyla on üçüncü yüzyılın başlarında yaşamıştır. Kabri, Kahire'dedir.
Bu mübarek zatın da kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 19.09.2011
Habib Ömeri Karamâni hazretleri, Anadolu'da yetişen büyük velilerdendir. Niğdelidir. Sultan Rükneddin Medresesinde müderris idi. Daha çok ilim tahsil etmek ve mânevi feyizlere kavuşmak arzusuyla İran taraflarına gitti. Orada bulunan Seyyid Yahyâ Şirvâni'nin dergâhına gidip talebe oldu. Sonra hocasından izin alarak Anadolu'ya geri döndü. Amasya'da çok talebe yetiştirdi. 1496 (H.902) senesinde Amasya'da vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel bir dersinde şunları anlattı:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 20.09.2011
Ahmed Bezzâr hazretleri, hadis âlimlerindendir. 292 [m. 905] de Filistin'de Remle kasabasında vefât etti. (Müsned) kitâbı meşhûrdur. Bu kitaptaki hadis-i şeriflerden bazıları:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 21.09.2011
Habib-i Râi hazretleri Tâbiinin büyüklerindendir. Sekizinci yüzyılda Bağdât'ta yaşamıştır. Koyun otlattığı için "Râi" diye tanınmıştır. Râi, "çoban" demektir. Bahreyn'de doğdu. 748 (H.130) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Eshâb-ı kirâmdan (aleyhimürrıdvân) Selmân-ı Fârisi'nin sohbetinde bulunmakla şereflendi...
Habib-i Râi hazretleri vefatından kısa bir zaman önce, kendisinden nasihat isteyen bir gence buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 22.09.2011
Ahmed Sem'ani, 1100'lü yıllarda Merv'de yaşamış Şafii âlimlerindendir. Ravhu'l-Ervah isimli eseri meşhur olmuştur. Bu kitabında buyuruyor ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 23.09.2011
Hâce Evliyâ-i Kebir hazretleri, Abdülhâlık-ı Goncdüvâni'nin yetiştirdiği evliyânın büyüklerindendir. Aslen Buhârâlıdır. On üçüncü asrın ortalarında vefât etmiş olup, kabri Buhârâ yakınlarında Hakriz Hisârında Ayyâr Burcu yakınındadır...
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce kendisinden nasihat isteyen birine şöyle buyurdu:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 23.09.2011
Mahmûd Zengeni hazretleri, Kuzey Irak velilerindendir. Bâbâniyye sülâlesindendir. 1717 (H.1130) târihinde Karadağ'da doğdu. 1800 (H.1215) târihinde Kerkük'te vefât etti...
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki: